Danıştay Kararı 5. Daire 2016/13530 E. 2020/4534 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2016/13530 E.  ,  2020/4534 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/13530
Karar No : 2020/4534

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, 2014 yılı itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının 30/06/2014 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu ve 10/05/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, Emniyet Genel Müdürlüğü emrinde çalışan personelin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilmeyeceği konusundaki temel iki ölçütün kıdem ve liyakat olduğu, buna göre bir terfi döneminde terfiyi hak edenlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerektiği; liyakatın yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin aldığı sicil, ödül, takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar ve geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği hususlarının bir bütün olarak dikkate alınacağı; bu bağlamda, bir üst rütbeye terfilerin, terfi için gerekli şartları taşıyanlardan kıdemlisinden başlanarak ve kadro sayısı göz önünde bulundurularak liyakatı olmayanların atlanması ve daha fazla liyakatlı olduğu belirlenenlere de öncelik tanınması suretiyle yapılması gerektiğinin ve personelin liyakat durumunu belirleme konusunda idareye takdir yetkisi tanındığının açık olduğu dikkate alındığında, Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından kıdem ve liyakata göre değerlendirmeye tabi tutulan davacının, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirmesi, başarı ve üstün başarı belgesi bilgileri, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetleri bir bütün olarak değerlendirilerek liyakaten terfi ettirilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Yüksek Değerlendirme Kurulunca terfi ettirilmemesine gerekçe teşkil edebilecek somut bir bilgi ve belgenin dava dosyasına sunulmadığı, liyakat koşullarını taşıdığı dikkate alınmaksızın, kendisinden daha kıdemsiz, takdir ve taltifi daha az olan, geçmiş hizmetlerinde almış olduğu cezalar ve geçirdiği soruşturmalar bulunan bazı emniyet müdürleri hakkında terfi eder kararı verilmesinin, davalı idarece, idare hukukunun aradığı anlamda, hukuka uygun, objektif ve somut sebeplere dayanılmadan terfi değerlendirmesi yapılmış olduğunun açık delili olduğu, İdare Mahkemesince “idari işlemlerinin objektifliği” ilkesi uyarınca somut bilgi ve belgeler araştırılmadan eksik inceleme ve gerekçeyle usul ve hukuka aykırı karar verildiği, dava dosyasında liyakatsiz olduğunu gösterir hiçbir bilgi ve belgenin bulunmadığı, Mahkemece adil yargılanma ve gerekçeli karar hakları ihlal edilerek karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan sebeplere uymadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde 3. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının, kadrosuzluk nedeniyle bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemiyle açtığı davada; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ” … 2014/6303 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın, 2. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının Danıştay kararı ile yürütmesinin durdurulduğu, diğer taraftan mevcut terfi tarihi itibariyle dolu bulunan 2. Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarında bulunan 371 (üçyüzyetmişbir) personelin ‘1. Sınıf Emniyet Müdürü’ rütbesine terfi ederek 2. Sınıf Emniyet Müdürlüğü kadrolarının belirtilen sayıda boşaldığı dikkate alındığında, davalı idarece savunma dilekçesinde ve uyuşmazlık konusu Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının 12. maddesinde belirtilen ‘boş kadronun bulunmadığı’ gerekçesinin fiilen ve hukuki olarak ortadan kalkmış olması nedeniyle, davacının terfi durumunun ‘kıdem ve liyakat’ ilkelerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idarece iptal kararının gerekçesi doğrultusunda davacının 2015 yılında 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi edip etmeyeceğine ilişkin olarak yeniden değerlendirmeye alınmıştır.
Yapılan değerlendirme sonucunda davacı hakkında tesis edilen … tarih ve … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararıyla 2014 yılı itibarıyla bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının 30/06/2014 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
Öte yandan Danıştay Onaltıncı Dairesinin 20/06/2016 tarih ve E:2015/22738, K:2016/5382 sayılı kararıyla yukarıda yer verilen iptal kararının onandığı ve Dairemizin 04/02/2019 tarih ve E:2016/42966, K:2019/512 sayılı kararıyla da karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun, dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan ve 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbeler için belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için üst rütbede boş kadro bulunması ve bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınmış olması gerektiği; polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, kıdem sırasının, Emniyet Genel Müdürlüğünce her yıl mart ayında topluca Teşkilata duyurulacağı ve terfi ve atamaların, kanuni zorunluluk halleri dışında her yıl haziran ayında topluca yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve yine dava konusu işlemde davacının terfi değerlendirmesinin yapıldığı 2014 yılı itibarıyla yürürlükte bulunan 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik’in 9. maddesinde, polis amirlerinin rütbelere terfilerinin aynı Yönetmelik’in 11. maddesinde belirtilen şartları taşımak kaydıyla kıdem ve liyakata göre yapılacağı; 11. maddesinde, polis amirlerinin bir üst rütbeye yükselmesi için, üst rütbede boş kadronun bulunmasının; bulunduğu rütbede 10. maddede gösterilen bekleme süresi kadar fiilen çalışmış olmanın; bekleme süresi içerisinde, zorunlu en az bekleme süresi kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı almış olmanın; 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi edebilmek için yapılacak yazılı sınavda başarılı olmak ve yöneticilikle ilgili hizmet içi eğitimi başarı ile tamamlamış olmanın gerektiği; 15. maddesinde, kıdemin tespitinde, polis amirlerinin bulundukları rütbeye atandıkları tarih ve rütbe terfiinde değerlendirilen çalışma sürelerinin esas alınacağı; 16. maddesinde, kıdem sırasının tespitinde; bulunulan rütbeye atanma tarihi önce olanın, aynı tarihte terfi edenlerden, son üç performans değerlendirme puanlarının ortalaması yüksek olanın, performans değerlendirme puanlarının ortalamasının eşitliği halinde bulunduğu rütbede ödül ve başarı belgesi fazla olanın, ödül ve başarı belgelerinin sayıca eşitliği halinde ise sicil numarası daha küçük olanın, diğerine göre daha kıdemli sayılacağı; 24. ve 25. maddelerinde ise, Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının, terfi edecek personel hakkında; bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen kararlar ve bu kararlara dayanak olan fiillerini, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, disiplin kurullarınca verilen disiplin cezalarını veya soruşturma bilgilerini ve bu soruşturmalara dayanak olan fiil ve hareketlerini, performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgilerini, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlarını değerlendirerek edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verecekleri kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise; personelin aldığı performans değerlendirme, ödül ve başarı belgesi bilgileri, meslek içerisindeki bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
Bu kapsamda, liyakata ilişkin hususların objektif bir şekilde değerlendirilebilmesi için; terfi incelemesine tabi personelin, değerlendirmeye alındığı yılda zorunlu bekleme süresini doldurup terfiye tabi tutulan aynı rütbedeki tüm personelle birlikte değerlendirilerek terfi kararı verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu işlem tesis edilirken terfi değerlendirmesinin nasıl yapıldığı ile ilgili olarak davalı idare tarafından verilen birinci savunmada; 2015 yılında geriye dönük terfi durumu değerlendirmeye alınan personele ilişkin yeni bir kıdem listesinin oluşturulmadığının, davacının 2. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumunun 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda 2014 yılı itibarıyla görüşüldüğünün ve yapılan değerlendirme sonucunda hakkında ”terfi etmez” kararı verildiğinin belirtildiği; 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı incelendiğinde ise, kararın (4) numaralı maddesinde, 2014 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulu tarafından hakkında terfi etmez kararı verilen 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü, emniyet amiri rütbesinde bulunan personel tarafından terfi ettirilmeme işlemine karşı açılan davalar sonucunda mahkemelerce davacılar hakkında 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ve Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik hükümlerince yeniden bir karar verilmesi gerektiği şeklinde şartlı gerekçelerle verilen yürütmenin durdurulmasına / dava konusu işlemin iptaline dair kararlar nedeniyle ilgililerin 2014 ve önceki yıllara ilişkin terfi durumlarının yeniden değerlendirildiğinin ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda liyakaten durumları yeniden değerlendirilen toplam 143 personel hakkında “terfi etmez” kararı verildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Buna göre, bekleme sürelerini dolduran ilgililerin rütbe terfi değerlendirmeleri karara bağlanırken; bekleme sürelerini doldurdukları ilgili yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi, o yılda bir üst rütbeye terfisine karar verilenler varsa bunlar dışarıda bırakılarak bir sonraki yıla ilişkin terfi edecekler listesi oluşturulup yine bu liste ile sınırlı olarak liyakat değerlendirmesi yapılarak terfi edeceklerin belirlenmesi ve bu şekilde her yıl için ayrı ayrı değerlendirme yapıldıktan sonra Değerlendirme Kurulunun karar aldığı yıla ilişkin terfi edecekler listesinin oluşturulup bu son liste üzerinden liyakat ölçütlerine göre o yıla özgü değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle, davalı idarece, davacı hakkında da oluşturulan bu listeye göre 2014 yılı için ayrı bir değerlendirme yapılmak suretiyle davacının liyakat yönünden terfiye layık olup olmadığı hususunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.