Danıştay Kararı 5. Daire 2015/919 E. – K. 19.03.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/919 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/919
Karar No : 2015/6957

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İsteğin Özeti : … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı İdarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … Elektrik Dağıtım A.Ş. emrinde İş Kanununa tabi idari şef olarak görev yapan davacının, kurumun özelleştirilmesi nedeniyle 4046 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca başka kamu kurum ve kuruluşlarına atanmak üzere isminin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 31.12.2013 günlü, 900 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesinin kararıyla; davacının, 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 21.7.2005 tarihinden önce özelleştirme programına alınan bir kuruluşta kapsam dışı personel olarak görev yaptığı ve 4046 sayılı Yasa’nın Geçici 21. maddesi uyarınca nakil hakkı korunan personel olduğu anlaşıldığından, kapsam dışı personel sayılarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde “davanın ihbarı” konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine yollama yapılmış; 6100 sayılı Kanunun 61. maddesinin birinci fıkrasında; taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 63. maddesinde ise; dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabileceği kurala bağlanmış; 2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin birinci fıkrasına 18.6.1994 günlü, 4001 sayılı Yasanın 14. maddesiyle “Ancak davanın ihbarı ve bilirkişinin seçimi Danıştay mahkeme veya hakim tarafından re’sen yapılır.” yolundaki hüküm eklenmiş bulunmaktadır. Bu hükmün, bir usul kuralını içermesi nedeniyle bakılan davada da gözönünde tutulması gerekeceği açıktır.
Anılan maddenin düzenleniş biçimi karşısında; Danıştay, mahkeme veya hakimin re’sen ihbara gerek görmediği, buna karşılık taraflardan birinin yöntemine uygun biçimde vereceği dilekçe ile davanın ihbarını istediği takdirde, davaya bakmakta olan mahkemenin, bu istemi değerlendirmesi ve buna ilişkin yasal süreci işleterek bir karar vermesi gerekeceğini vurgulamak gerekir.
Bu durumda, davalı İdarenin; 12.3.2014 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren cevap dilekçesinde davanın, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ihbarını içeren talebinin, İdare Mahkemesince yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine göre değerlendirilmesi ve buna dair tebligat tamamlandıktan sonra esas hakkında karar verilmesi gerekirken, bu yola başvurulmadan doğrudan esas hakkında karar verilmiş olmasında usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması isteği görüşülmediğinden peşin alınan 45,60 TL harcın davalı İdareye iadesine, 10.9.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.