Danıştay Kararı 5. Daire 2015/6291 E. 2016/704 K. 11.02.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/6291 E.  ,  2016/704 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6291
Karar No : 2016/704

Temyiz Eden (Davalı) : Elektrik Üretim A.Ş
Vekili : Av.
Karşı Taraf(Davacı) : …’yi Temsilen Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmetleri Çalışanları Sendikası Birliği
Vekili :

İsteğin Özeti : … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, …-… HES İşletme Müdürlüğü’nde sözleşmeli koruma güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacının, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun ve bu Kanunun uygulanmasına yönelik Yönetmelik gereği güvenlik görevlisi olarak çalışamayacağına dair sağlık kurulu raporu verilmesi üzerine, hizmetli olarak atanmasına ilişkin 27/09/2010 gün ve 1815 sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 27/10/2010 gün ve 6048 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararla; davacının dava konusu işlem ile hizmetli kadrosuna değil de memur olarak atanması gerektiğinden bahisle dava açılmış ise de; davanın açıldığı 29.11.2010 tarihinden sonra 30.12.2010 gün ve 1537 sayılı olur ile davacının memur olarak atandığı ve talebinin yerine getirildiği; davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini öne sürmekte, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesi, yargılama giderleri konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa atıf yapılmış; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447. maddesinin 2. fıkrasında, “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü getirilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde yargılama giderleri arasında, celse, karar ve ilam harçlarına, dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderlerine ve vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretine yer verilmiş; 326. maddesinin 1. fıkrasında, Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği hükme bağlanmıştır.
İdare Mahkemesince, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulmuş ve davalı İdarenin yargılama gideri ve vekalet ücretini davacıya ödemesi gerektiğine karar verilmiş ise de; Mahkemece “karar verilmesine yer olmadığı” yolunda verilen karar, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu tespitini içeren bir karar türü olmadığı gibi, davanın taraflarından her hangi birinin haklılığı ya da haksızlığını ortaya koyacak nitelikte bir karar da değildir.
Bu itibarla, yargılama sonucunda davalı İdarenin haksız çıktığı veya davacının haklı olduğu sonucunu çıkarmak mümkün bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücretinin İdareye yüklenmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 11/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare Mahkemesi kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının, hukuk ve usule uygun olduğu, bu sebeple onanması gerektiği görüşüyle bozma kararına katılmıyorum.