Danıştay Kararı 5. Daire 2015/5655 E. 2015/11118 K. 29.12.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/5655 E.  ,  2015/11118 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5655
Karar No : 2015/11118

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Vekili :
2-
Vekili :
3-
İsteğin Özeti : … Belediyesinde işçi olarak görev yapan davacı tarafından, 5747 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliğinin kaldırılması sonucu norm kadro fazlası personel konumunda olduğundan bahisle …. İl Tarım Müdürlüğü’ne daimi işçi olarak atanmasına ilişkin 10.11.2010 tarih ve 51825 sayılı işleminin ve Başbakanlığın 21.4.2010 tarih ve 27559 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İhtiyaç Fazlası Personel” konulu 2010/9 sayılı Genelgesi’nin iptali istemiyle açılan davada; Danıştay Beşinci Dairesinin 24.2.2015 günlü, E:2014/3346, K:2015/1152 sayılı bozma kararına uyulması suretiyle; İstanbul nda işçi olarak görev yapan davacının, 5747 sayılı Kanun hükümlerine göre ihtiyaç fazlası olarak… İl Tarım Müdürlüğüne atanmasına ilişkin işlem ile işlemin dayanağı olan “ihtiyaç fazlası personel” konulu 2010/9 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle açmış olduğu davada, … İdare Mahkemesince … tarihinde dilekçe ret kararı verildiği, davacı tarafından ise dilekçe ret kararından çok sonra 23.4.2010 tarihinde bakılan davanın açıldığı, bu duruma göre, … İdare Mahkemesince verilen dilekçe ret kararı üzerine, dilekçe ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yenileme dilekçe verilmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 23.4.2013 tarihinde anılan dilekçenin verilmiş olması nedeniyle, süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Davalı İdarelerin Cevaplarının Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda altmış gün olduğu; aynı maddenin 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Yukarıda aktarılan Yasa hükmü değerlendirildiğinde; düzenleyici işleme karşı ilanını izleyen günden itibaren altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılabileceği gibi; bu süre geçmiş olsa dahi, düzenleyici işlemin uygulanmasına ilişkin bir işlemin tesis edilmesi halinde, uygulama işlemi ile dayanağı olan düzenleyici işlemin ayrı ayrı veya birlikte yine yasal dava açma süresi içinde dava konusu edilebilecekleri sonucuna ulaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Belediyesinde kadrolu işçi olarak görev yapan davacının, anılan Belediyenin 5747 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliğinin kaldırılması üzerine istihdam fazlası personel olarak belirlenerek 10.11.2010 tarih ve 5811 sayılı işlem ile İstanbul İl Tarım Müdürlüğüne atandığı, söz konusu işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesinin … esasına kayden ne ve na karşı açılan davada; anılan Mahkemenin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararıyla, davacı dilekçesinin, 2577 sayılı Yasanın 3. maddesine uygun düzenlenmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine, davacı tarafından davanın yenilenmediği; anılan davadan çok sonra 15.2.2013 tarihli dilekçeyle na başvuruda bulunarak; kendisi ile aynı durumda olan personelin açtığı davaların kazanıldığını belirterek ve bu hususa ilişkin birtakım yargı kararlarını ekleyerek istihdam fazlası personel olarak belirlenmesi suretiyle İstanbul İl Tarım Müdürlüğüne atanmasına ilişkin işlemin iptali ve işe iadesi isteminde bulunduğu, bu istemin zımnen reddi üzerine 25.4.2013 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5747 sayılı Kanun uyarınca kapatılan belediyelerde istihdam fazlası personel olarak belirlenip kamu kurum ve kuruluşlarına atananların bu atamaları karşı açtıkları davaların kazanıldığından bahisle, davacının atamasının iptal edilmesi istemine ilişkin 15.2.2013 tarihi başvuru üzerine bakılan davanın açılması ve davacının dilekçenin yenilenmesi şeklinde iradesinin de bulunmadığı göz önüne alındığında; işbu davanın İstanbul 8. İdare Mahkemesince verilen dilekçe ret kararının yenilenmesi niteliğinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; … İdare Mahkemesinde açılan davanın konusunun davacının İstanbul Tarım İl Müdürlüğüne atanmasına ilişkin işlem olduğu halde, bakılan davada atama işleminin iptali isteminin yanı sıra Genelgesinin de iptalinin istenilmesi, anılan Mahkemede açılan davada, davalı İdareler ve olarak belirtilmiş iken bakılan davada söz konusu İdareler yanında Başbakanlığın da hasım mevkiinde yer alması, yine dilekçe ret kararının kesin hüküm niteliği taşımadığı sonucuna ulaşıldığından, işbu davanın esasının incelenmesi gerektiği, kesin hükmün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Olayda; davacının … Belediyesinde kadrolu işçi olarak görev yapmakta iken, anılan Belediyenin 5747 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliğinin kaldırılması üzerine istihdam fazlası personel olarak belirlenip …. İl Tarım Müdürlüğüne atanmasına ilişkin 10.11.2010 tarih ve 51825 sayılı işlemin davacıya tebliği üzerine 60 günlük dava açma süresi içerisinde doğrudan veya 2577 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen süreç işletildikten sonra süresi içerisinde dava açılması gerekirken, bu süreler geçirildikten sonra 15.2.2013 tarihli başvurunun zımnen reddi üzerine 25.4.2013 tarihinde, anılan işlemin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı görülmektedir.
Dava konusu edilen Genelgenin ise 21.4.2010 tarih ve 27559 sayılı Resmi Gazetede yayımlandığı, anılan tarihten itibaren dava açma süresinde dava açılmadığı gibi, uygulama işlemi olan davacının … İl Tarım Müdürlüğüne atanmasına ilişkin işlemin de yukarıda yer alan açıklamalarda belirtildiği üzere süresinde açılmadığı sonucuna varıldığından, bakılan dava süresinde değildir.
Açıklanan nedenle, İdare Mahkemesi Kararının gerekçe değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …; K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 29.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacının, atanma işlemine karşı daha önce açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …; K: … sayılı kararıyla dilekçenin reddine karar verilmiş ve dilekçenin yenilenmemesi nedeniyle ret kararının kesinleşmiş olması nedeniyle bu işlemin kesin hüküm nedeniyle davaya konu edilmeyeceği için davanın incelenmeksizin reddedilmesi gerekmektedir.
Düzenleyici işlem ile buna dayanılarak tesis edildiği belirtilen bireysel işlemin birlikte davaya konu edilmesi halinde, bireysel işlemin davaya konu edilemeyeceğinin anlaşılması durumunda düzenleyici işlemin de incelenmeksizin reddedilmesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16.3.2006 günlü, E:2006/106, K:2006/127 sayılı kararı gereğidir.
Temyiz edilen kararın gerekçesinin bu şekilde değiştirilerek onanması gerektiği görüşüyle kararın gerekçesine karşıyım.