Danıştay Kararı 5. Daire 2015/4783 E. 2016/160 K. 21.01.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/4783 E.  ,  2016/160 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4783
Karar No : 2016/160

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf(Davacı) :
İsteğin Özeti : …. 7. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; Türk Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü’nde görev yapmakta iken, kurumun özelleştirilmesi nedeniyle 4046 sayılı Kanun uyarınca İstanbul Valiliği Yazı İşleri Müdürlüğü emrine atanan davacının, maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi için yaptığı 05.03.2009 günlü başvurunun reddine ilişkin 05.03.2009 günlü, 27279 işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince verilen …. Günlü… sayılı kararla; dava konusu işlemin kısmen iptaline, 01.01.2006 tarihinden itibaren Devlet memurlarına yapılan %2,5 artış, aynı tarihten itibaren … TL denge tazminatı ile 01.07.2006 tarihinden itibaren Devlet Memurlarına yapılan %2,32 oranındaki zam miktarının idareye başvuru tarihinden geriye dönük 60 günü geçmemek üzere hesaplanarak ve yine idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, geriye kalan ödeme taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, Danıştayda ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; 11 inci maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 10. maddesinde ise, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri kuralı getirilmiştir.
Yukarıya alıntısı yapılan Yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde:
2577 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 7. maddesi, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir idari işlemin kurulması durumunda, bu işlemin iptali talebiyle açılan davalarda dikkate alınacak genel dava açma süresini düzenlemekte; 11. maddesi, hakkında idari işlem tesis edilen ilgililerin idari dava açmadan önce işlemin “kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması” talebiyle yapabilecekleri başvuruların süresine ve başvuru halinde dava açma süresinin nasıl hesaplanacağına yönelik kurallar getirmekte; Yasanın 10. maddesi ise, önceden idari bir işlem kurulmadığı durumlarda, idari bir işlem tesisi istemiyle idareye yapılan başvurular üzerine açılacak davalarda süre yönünden uygulanması gereken kuralları belirlemektedir. Özet olarak, 11. maddede ilgili hakkında daha önce kurulmuş bir idari işlemin “kaldırılması, geri alınması veya değiştirilmesi”nin istenmesi halinde dava süresinin ne şekilde hesaplanacağı düzenlenmişken, 10. madde uygulamasında, İdarece kurulmuş bir işlem mevcut değilken, ilgilinin hakkında idari işlem yapılması amacıyla idareye yaptığı başvuru üzerine tesis edilen olumsuz işleme karşı açılacak davanın süresinin ne şekilde hesaplanacağı açıklanmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Türk Telekomünikasyon A.Ş.’de 399 sayılı KHK eki II sayılı cetvel kapsamında sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının, 406 sayılı Yasanın Ek 29. maddesi uyarınca başka kamu kurum ve kuruluşlarına naklen atanmak üzere 23.02.2006 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildirildiği ve 27.04.2006 tarihinde İstanbul Valiliği İl Yazı İşleri Müdürlüğü emrine atandığı, Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye yapılan 25.12.2009 tarihli başvuru ile denge tazminatı, %2,32 oranındaki artış ve …-YTL ek ödeme ile devlet memurlarına yapılan zamlar ile enflasyon farkları eklenmesi suretiyle maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesini istediği, talebin İdarenin 05.03.2009 tarih ve 27279 sayılı işlemi ile reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle açılan davada, dava açma süresinin hesaplanmasında 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin dikkate alınması mümkün olmayıp, aynı Yasanın 7 ve 11. maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Anılan Kuruma 27.04.2006 tarihinde ataması yapılan davacının, maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle, atandıktan sonraki ilk uygulama işlemi olan 15.05.2006 tarihinden sonra 7 ve 11. maddeler göz önünde bulundurularak 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açması gerekirken, 20.03.2009 tarihinde açılan dava süresinde değildir.
Öte yandan; davacının nakil sırasında eksik düzenlendiğini iddia ettiği maaş nakil ilmuhaberinden kaynaklanan her ay yapılan eksik ödeme işlemleri nedeniyle süregelen zararlarının ödenmesi için Kurumuna başvuru yapabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, … 7. İdare Mahkemesince verilen …. Günlü… sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 21/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Temyiz edilen karar, idari bir merci olmayan şirketçe düzenlenen maaş nakil bildiriminin iptali istemiyle açılmış bir davada verilmiştir. Maaş nakil bildirimi, düzenleyen şirket dikkate alındığında idari bir işlem olmadığından, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem de değildir. Bu özellikleri yönünden idari bir davaya konu olması hukuken olanaksız olan işleme karşı açılan davanın 2577 sayılı Kanun’un 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece dava konusu işlemin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle karara gerekçe yönünden karşıyım.