Danıştay Kararı 5. Daire 2015/4450 E. 2015/11030 K. 28.12.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/4450 E.  ,  2015/11030 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4450
Karar No : 2015/11030

Temyiz Eden (Davalılar) :1- –
2- –
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : … 14. İdare Mahkemesince verilen …. günlü, …. sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı ‘nün yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava; ‘nde Tapu ve Kadastro …. Bölge Müdürü olarak görev yapan davacının, başka bir göreve atanmak üzere bu görevden alınmasına ilişkin 09.07.2014 tarih ve 2014/697 sayılı Müşterek Kararnamenin ve Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı emrine Uzman olarak atanmasına ilişkin 11.07.2014 tarihli işlemin iptali ile bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararla; davacının Bölge Müdürlüğü görevinden alınarak Uzman kadrosuna atanmasını gerektirecek nitelikte, görevini yürütmede başarısız ya da yetersiz olduğu yolunda bir tespitin bulunmadığı; davalı İdareye 657 sayılı Yasa hükümleri ile atama konusunda tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmetin gerekleri doğrultusunda kullanıldığına ilişkin somut bir sebebin ortaya konulamadığı; davacının, Bölge Müdürlüğü görevinden alınarak Uzman kadrosuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemlerde sebep ve maksat yönlerinden hukuka uygunluk bulunmadığı; hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlemler nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının, Anayasanın 125. maddesi gereği idarece tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, bu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının davanın açıldığı 06.08.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı İdarelerce davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı İdareler, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
02.11.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 7. maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla idarenin taraf olduğu idari davalardan;
a) Müşterek kararnamelerle ilgili olarak açılanlar ve bunlarla ilgili icra işlemleri, davaya taraf olan tüm İdarelerin vekili sıfatıyla, müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimince takip ve müdafaa edilir.
b) Bakanlar Kurulu kararları ve düzenleyici işlemlerle ilgili açılan ve Başbakanlığın da taraf olduğu davalardan, Başbakanlıkça bu hususta takip yetkisi verilenler ile bu davalarla ilgili icra işlemleri, Başbakanlığın da vekili sıfatıyla, takip yetkisi verilen ilgili İdare hukuk birimince takip ve müdafaa edilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Anılan madde gereğince, birden fazla İdarenin taraf olduğu idari davalardan Müşterek kararnamelerle ilgili olarak açılanlar ve bunlarla ilgili icrai işlemlerin, davaya taraf olan tüm İdarelerin vekili sıfatıyla, müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimince takip ve müdafaa edileceği; davayı takip ve müdafaa yetkisinin müşterek kararnameyi teklif eden bakanlığın hukuk birimine verilmesinin, kararnamenin tesisinde etkisi olan Başbakanlığın davada hasım mevkiinde olmayacağı anlamına gelmediği; nitekim bu hususun, maddede ”birden fazla İdarenin taraf olduğu davalardan” ibaresiyle doğrulandığı; dava konusu işlemin müşterek kararnameyle yapılmış olması nedeniyle Başbakanlığın da davalı konumunda bulunması gerektiği halde, İdare Mahkemesince Başbakanlık davalı konumuna alınmaksızın, eksik hasımla uyuşmazlık karara bağlanmıştır.
Bu durumda; Başbakanlığın da Mahkeme tarafından hasım mevkiine alınarak karar verilmesi gerekirken, dosyanın ile nın husumetiyle tekemmül ettirilmesi suretiyle karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarelerin temyiz isteminin kabulüyle, …. 14. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 28/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.