Danıştay Kararı 5. Daire 2015/4388 E. 2015/9979 K. 07.12.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/4388 E.  ,  2015/9979 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4388
Karar No : 2015/9979

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Av.

İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … Bölge Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacının, 4924 sayılı Kanun’a tabi sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile 2011 yılından itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin kararıyla; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 3. maddesinde sayılı sağlık personelinin anılan Kanun uygulamasında 4924 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanarak sözleşmeli statüde istihdam edilebilmeleri; belirtilen 4924 sayılı Yasa kuralları çerçevesinde mümkün olup, müracaat halinde istihdam edildikleri birimde durumlarına uygun boş sözleşmeli personel pozisyonu bulunmaması durumunda sözleşmeli sağlık personeli olarak istihdam edilme olanakları mevcut olmadığından, davacı hakkında kurulan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 3. maddesinde; “İlgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından hazırlanan İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasında yer alan ….. Gün, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru veya ilgililerin talebi halinde 10.7.2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanuna tâbi sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlüdürler. Bu süreler ihtiyaca göre Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile kısaltılabilir. Sürelerin hesabında fiilen çalışma esas olup, hafta sonu ve resmi tatil günleri fiili çalışmadan sayılır. Yıllık, mazeret ve hastalık izinli geçirilen günler ise yükümlülük süresine ilave edilir. ” hükmü yer almaktadır.
Kanunda ilgililere Devlet hizmeti yükümlülüğünü Devlet memuru veya 10.7.2013 tarihli ve 4924 sayılı Kanunu’na tabi sözleşmeli sağlık personeli olarak yapmak konusunda seçme hakkı tanınmış ve bu tercihlerini kullanmaları için herhangi bir şart öngörülmemiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Bölge Devlet Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacının, 3.3.2011 tarihinde davalı idareye başvurarak, 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Personel Çalıştırılması Hakkında Kanun uyarınca sözleşmeli hekim kadrosuna geçmek isteğinde bulunduğu, Sağlık Bakanlığının 9.6.2011 tarihli ve 118353 sayılı Genelgesinin 12. maddesi uyarınca talebi hakkında herhangi bir işlem tesis edilmediği, bu kez söz konusu Genelgenin ilgili maddesinin Danıştay Beşinci Dairesi tarafından yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğinden bahisle 27.12.2013 tarihinde aynı istemle yaptığı başvurunun reddedildiği anlaşılmaktadır.
3359 sayılı Kanun’un Ek 3. maddesinde sözleşmeli statüde çalışma “Devlet hizmet yükümlülüğünün ifası” açısından bir seçenek olduğundan; Devlet hizmet yükümlüsü olmayan davacının, 4924 sayılı Kanun’a geçme talebinin reddedilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının bu başvurusu Ek 3.madde uyarınca değil de, münferit bir başvuru olarak değerlendirilse dahi, idarenin çalışanlarını sözleşmeli statüye geçirilmesi konusunda yargı yerince zorlanması hukuken mümkün olmadığından, davacının isteminin bu yönüyle de kabulü olanaksız görülmüştür.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan … günlü, … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 7.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.