Danıştay Kararı 5. Daire 2015/4113 E. 2015/8441 K. 27.10.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/4113 E.  ,  2015/8441 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4113
Karar No : 2015/8441

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İsteğin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararın; davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … Devlet Hastanesi’nde daktilograf olarak görev yapan davacının, çocuk gelişimcisi unvanına atanmasının mümkün olmadığına ilişkin 13/5/2008 tarih ve 84406 sayılı işlemin iptali ile özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen kararla; Yükseköğretim Kurulu’ndan davacının mezun olduğu Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4 yıllık Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünün çocuk gelişimcisi branşı ile ilgili bir bölüm olup olmadığının sorulduğu, 6.12.2011 günlü, 8423 sayılı cevapta; “Okul Öncesi Öğretmenliği” bölümü mezunu olanların “çocuk gelişimcisi” görevini ifa edebilecek eğitimi almadıkları ve bu konuda bilimsel donanıma sahip olmadıkları; “Okul Öncesi Öğretmenliği” programında verilen öğrenimin “Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Programı”na eşdeğer olmadığının ifade edildiği; ayrıca, 2007 yılında yapılan unvan değişikliği sınavına ilişkin kılavuzda çocuk gelişimcisi unvanına atanabilmek için sayılan lisans programları arasında okul öncesi öğretmenliği programına yer verilmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davalı idare, 02.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İdare Mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden bozulmasını istemektedir.
02.11.2011 günlü, 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan hükümde bahsi geçen “ilgili mevzuat”tan da, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile söz konusu Kanun’un 168. maddesinde değinilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ni anlamak gerekeceğinden ve Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı hükme bağlandığından, anılan 659 sayılı KHK’nin yürürlüğe girmesinden önce tekemmül etmiş olsa dahi, avukatlık vekalet ücretine hükmedilip edilmeyeceği hususunda hükmün verildiği tarihteki hukuki durumun esas alınması gerektiği açıktır.
Diğer taraftan, 2577 sayılı Yasa’nın 31. maddesinin gönderme yaptığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde; yargılama giderlerinin, davayı kaybeden tarafa yükleneceği; 330. maddesinde vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği; 323. maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olduğu hükme bağlanmıştır.
31 /12/ 2014 günlü, 27774 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve bu günden itibaren karar verilen davalarda uygulanacak olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2. maddesinde, tarifelerde yazılı avukatlık ücretinin, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemlerin karşılığı olduğu, 3. maddesinde de, yargı yerlerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, tarifelerde yazılı miktardan az ve üç katından çok olamayacağı, bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi ve niteliğinin gözönünde tutulacağı kuralı getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, hukuk müşaviri olan davalı idare vekilinin süresinde savunmasını yaptığı ve avukatlık ücretine hak kazanmış olduğu görülmektedir.
Bu durumda, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Bakanlık lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararın davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.