Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2015/378 E. , 2015/7550 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/378
Karar No : 2015/7550
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : … 8. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı İdarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
… A.Ş.’nde görev yapmakta iken 4046 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca 17.1.2010 tarihinde … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanan davacı, maaş nakil il muhaberinin, 5473 sayılı Yasa uyarınca 8.5.2006 günlü, 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile getirilen ek ödemeler dahil edilerek düzeltilmesine yönelik olarak Telekomünikasyon A.Ş.’ne yaptığı 13.10.2010 günlü başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… 8. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… sayılı kararla dava görev yönünden reddedilmiştir.
Anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 21.11.2012 günlü, E:2012/2025; K:2012/7621 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Danıştay Beşinci Dairesinin anılan bozma kararından sonra … 8. İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararıyla, 7.10.2011 günlü kararda ısrar edilerek dava görev yönünden reddedilmiştir.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23.10.2013 günlü, E:2013/3139; K:2013/3241 sayılı kararıyla, davacının temyiz istemi kabul edilerek, anılan karar bozulmuştur.
… 8. İdare Mahkemesinin bozma kararına uyularak verilen kararıyla; dava konusu işlemin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının, dava tarihinden geriye doğru 120 günü geçmeyecek şekilde başvuru tarihinden geriye doğru 60 günlük süre içinde kalan ilk uygulanma tarihi olan 15.9.2010 tarihinden itibaren hesaplanarak, yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, Danıştayda ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; 11 inci maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 10. maddesinde ise, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri kuralı getirilmiştir.
Yukarıya alıntısı yapılan Yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde:
2577 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 7. maddesi, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir idari işlemin kurulması durumunda, bu işlemin iptali talebiyle açılan davalarda dikkate alınacak genel dava açma süresini düzenlemekte; 11. maddesi, hakkında idari işlem tesis edilen ilgililerin idari dava açmadan önce işlemin “kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması” talebiyle yapabilecekleri başvuruların süresine ve başvuru halinde dava açma süresinin nasıl hesaplanacağına yönelik kurallar getirmekte; Yasanın 10. maddesi ise, önceden idari bir işlem kurulmadığı durumlarda, idari bir işlem tesisi istemiyle idareye yapılan başvurular üzerine açılacak davalarda süre yönünden uygulanması gereken kuralları belirlemektedir. Özet olarak, 11. maddede ilgili hakkında daha önce kurulmuş bir idari işlemin “kaldırılması, geri alınması veya değiştirilmesi”nin istenmesi halinde dava süresinin ne şekilde hesaplanacağı düzenlenmişken, 10. madde uygulamasında, İdarece kurulmuş bir işlem mevcut değilken, ilgilinin hakkında idari işlem yapılması amacıyla idareye yaptığı başvuru üzerine tesis edilen olumsuz işleme karşı açılacak davanın süresinin ne şekilde hesaplanacağı açıklanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …. A.Ş.’nde görev yapmakta iken, 4046 sayılı Yasa uyarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirildikten sonra Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanarak, 17.1.2010 tarihinde yeni görevine başladığı; 4046 sayılı Yasanın 22. ve 406 sayılı Yasanın Ek 29. maddesi gereğince önceki ve yeni görevlerinin parasal hakları arasındaki farkın ödenmesi sırasında 5473 sayılı Yasa uyarınca 8.5.2006 tarihli 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile 1.1.2006 ve 1.7.2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ek ödemeler göz önüne alınarak maaş nakil ilmuhaberinin düzeltilmesi yolunda yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 23.12.2010 tarihinde temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle açılan davada, dava açma süresinin hesaplanmasında 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin dikkate alınması mümkün olmayıp, aynı Yasanın 7 ve 11. maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Anılan Kurumda 17.1.2010 tarihinde göreve başlayan davacının, maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle, atandıktan sonraki ilk uygulama işlemi olan 15.2.2010 tarihinden sonra 7 ve 11. maddeler göz önünde bulundurularak 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açması gerekirken, 23.12.2010 tarihinde açılan dava süresinde değildir.
Öte yandan; davacının nakil sırasında eksik düzenlendiğini iddia ettiği maaş nakil ilmuhaberinden kaynaklanan her ay yapılan eksik ödeme işlemleri nedeniyle süregelen zararlarının ödenmesi için Kurumuna başvuru yapabileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, … 8. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması isteği görüşülmediğinden peşin alınan … TL harcın davalı İdareye iadesine, 7.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.