Danıştay Kararı 5. Daire 2015/3679 E. 2015/7901 K. 15.10.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/3679 E.  ,  2015/7901 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3679
Karar No : 2015/7901

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İsteğin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, … sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevapların Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
… 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın Dairemizin 4.5.2011 günlü, E:2010/7308; K:2011/2249 sayılı kararıyla usul yönünden bozulması üzerine anılan Mahkemece verilen ısrar kararının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20.11.2014 günlü, E:2012/669; K:2014/4306 sayılı kararıyla, ısrar edilen kısmının onanması ve uyuşmazlığın esas yönünden karar verilmesi için Dairemize gönderilmesi üzerine incelendi:
Dava; davalı idarede şef tekniker olarak görev yapan davacının, 2000 yılı itibarıyla kapsam dışı statüde iş mevzuatına geçişinin yapılmasına ilişkin 13.7.2005 günlü başvurusunun reddine ilişkin 22.7.2005 günlü, 9155 sayılı işlemin iptali ile buna bağlı olarak 2000-2005 yılları arasındaki parasal haklarının yasal faiziyle ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesinin kararıyla; davacının, 4502 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla iş mevzuatına geçmediği, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında tekniker olarak görev yaptığı, iş mevzuatına geçen teknikerler ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında görev yapan teknikerler arasında ücret farklılıklarının oluşması üzerine İdareye başvurduğu; adı geçenin, ancak daha önce iş mevzuatına geçmiş olması halinde anılan haklardan yararlanabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Davalı , 233 sayılı KHK’ye tabi iken, 4502 sayılı ve 4673 sayılı Yasalarla yapılan düzenlemeler sonucunda 233 sayılı KHK kapsamından çıkarılarak, 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununa ve özel hukuk hükümlerine göre çalışan bir anonim şirket statüsüne tabi kılınmış ve %55 hissesi 14 Kasım 2005 tarihi itibariyle özelleştirilmiştir.
29.1.2000 günlü, 23948 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4502 sayılı “Telgraf ve Telefon Kanunu, Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Telsiz Kanunu ve Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı Hakkında Kanun ile Genel Kadro ve Usulü Hakkında KHK’nin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un Geçici 4. maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Türk Telekom’da 399 sayılı KHK’ye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışmakta olanlardan isteyenler iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçirilir. İş mevzuatına tabi personel statüsüne geçmek istemeyenlerin mevcut statü, sosyal ve özlük haklarıyla istihdamlarına devam olunur.
Bu kadro ve pozisyonlarda 399 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde değişiklik yapılabilir. Kendi istekleri ile iş mevzuatına tabi personel statüsüne geçenler ile emeklilik, istifa, ölüm ve benzeri sebeplerle boşalan kadro ve pozisyonlar hiçbir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır.
Bu kadro ve pozisyonlarda bulunanlar istekleri halinde 24.11.1994 günlü, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 22. maddesi çerçevesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilir. 4046 sayılı Kanun’un 22. maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi tarafından yapılması gereken ödemeler bu madde kapsamındaki personel bakımından Türk Telekom tarafından yapılır.” kuralı yer almıştır.
Söz konusu Yasa maddesi ile davalı İdarede kadrolu ve sözleşmeli personel statüsünde çalışanlara seçimlik bir hak verilerek isteyenlerin iş mevzuatına geçebilecekleri, istemeyenlerin ise mevcut statü, sosyal ve özlük haklarıyla istihdamlarına devam olunacağı belirtilmiş, bu sürecin hangi tarihe kadar tamamlanacağına ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiştir.
Ancak, 23.5.2001 günlü, 24410 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4673 sayılı “Telgraf ve Telefon Kanunu, Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı Hakkında Kanun ile Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un Geçici 5. maddesinde; “Türk Telekom hisselerinin satışı sonucu kamu payının %50’nin altına düşmesi durumunda 4.2.1924 günlü, 406 sayılı Kanun’un Ek 29. maddesinde belirtilen personelin nakli yapıldığında, anılan Kanunun Ek 22. maddesi ve 4502 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi yürürlükten kalkar. Ancak, söz konusu Kanun’un Ek 22. maddesinin (c) bendi uyarınca T.C. Emekli Sandığı ile irtibatları devam eden personelin herhangi bir işleme gerek kalmaksızın T.C. Emekli Sandığı ile ilgisi aynı esaslar dahilinde kesenekler ilgililerden, karşılıkları ise Türk Telekom tarafından ödenmek suretiyle devam ettirilir.” hükmüne yer verilerek, Türk Telekom hisselerinin satışı sonucunda kamu payının %50’nin altına düşmesi durumunda, yukarıda belirtilen geçici 4. maddenin yürürlükten kalkacağı öngörüldüğünden, söz konusu personelin seçimlik hakkını en geç bu tarih itibarıyla kullanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacının 399 sayılı KHK’ye tabi sözleşmeli personel olarak görev yaptığı ve tekniker unvanına ilişkin haklarının korunmadığı düşüncesiyle davalı İdare aleyhine bazı davaların sonucunu bekleyerek 13.7.2005 günlü başvurusu ile kapsam dışı personel olarak iş mevzuatına geçişin sağlanması ve buna bağlı olarak da 2000-2005 yılları arasında oluşan parasal hak kayıplarının tazmini istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine temyizen incelenmekte olan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı İdarenin özelleştirme sürecinin tamamlandığı 14.11.2005 tarihinden önce, 4502 sayılı Yasanın geçici 4. maddesi kapsamında başvurduğu anlaşılan davacıya, Yasanın tanıdığı olanaktan yararlanmasını sağlamak üzere işlem tesis edilmesi gerekirken, bazı organizasyon çalışmalarından bahisle isteminin reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, davacıya davalı İdareye başvuru tarihi olan 13.7.2005 gününden itibaren parasal haklarının ödenmesi gerektiği de açıktır.
Nitekim, benzeri bir uyuşmazlıkta Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 17.6.2010 günlü, E:2010/329, K:2010/1310 sayılı karar da aynı yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … 1. İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.