Danıştay Kararı 5. Daire 2015/3409 E. 2016/159 K. 21.01.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/3409 E.  ,  2016/159 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3409
Karar No : 2016/159

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulunun 22/12/2014 günlü ve K:2014/17 sayılı Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümü kararı sonucu dava dosyasının Danıştay Onbirinci Dairesinden, Dairemize iletildiği görülerek işin gereği düşünüldü:
…’nda görev yapan davacının, Malatya Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü’nde Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla görev yaptığı 2008 yılında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi hükümlerine uyulmaksızın vekalet ücreti ödendiğinin Sayıştayca yapılan denetimlerde tespit edildiğinden ve Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı uyarınca kesinleştiğinden bahisle, söz konusu dönemde görevli kamu görevlilerine ödenen toplam 33.795,12.-TL’nin Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca davacıdan istenilmesine ilişkin 20.5.2014 gün ve 2435 sayılı Malatya Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararla; iptali istenilen işlemin, rızaen ve sulh yolu ile ödemeye çağrı niteliğinde olduğu; bu işleme dayanılarak davacının maaşından kesinti yapılmadığı; dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli (icrai) işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71. maddesinde; kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması olarak tanımlanmış; maddenin devamında kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak durumlar sıralanmış; kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararının, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgiliden tahsil edileceği belirtilmiş; kamu zararının, bu zarara neden olan kamu görevlisinden veya diğer gerçek ve tüzel kişilerden tahsiline ilişkin usul ve esasların, Maliye Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmış olup; anılan madde uyarınca hazırlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinde de kamu zararı tanımına benzer biçimde yer verilmiş ve Yönetmelikte, söz konusu zararların tespit, takip ve tahsil usulü maddeler halinde açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ‘nda görev yapan davacının, Malatya Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü’nde Gerçekleştirme Görevlisi sıfatıyla görev yaptığı 2008 yılında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146.maddesi hükümlerine uyulmaksızın vekalet ücreti ödendiğinin Sayıştayca yapılan denetimlerde tespit edildiğinden ve Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı uyarınca kesinleştiğinden bahisle, söz konusu dönemde görevli kamu görevlilerine ödenen toplam 33.795,12.-TL’nin Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca davacıdan istenilmesine ilişkin 20.5.2014 gün ve 2435 sayılı Malatya Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkanlığı işleminin tesis edildiği bu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
Uyuşmazlık, …’nda tespit edilen kamu zararından, davacının sorumlu tutularak ödemesinin istenilmesine ilişkin işlemden doğmaktadır.
Bu işlemin icrasının rızaen ödenmediği takdirde adli yargıda açılacak bir dava yoluyla yapılacak olması, onun kesin ve icrai olmadığını göstermemektedir.
Dava konusu işlemin idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir nitelik taşıdığı ve davacının hukukunu etkilediği anlaşıldığından; uyuşmazlığın esası yönünden incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.