Danıştay Kararı 5. Daire 2015/3004 E. 2015/7212 K. 17.09.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/3004 E.  ,  2015/7212 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3004
Karar No : 2015/7212

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İsteğin Özeti : …1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, …sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İtfaiye Müdürlüğü’nde itfaiye memuru olarak görev yapmakta olan davacı, 2007 yılı sicil raporunun 86 puanla iyi olarak düzenlenmesine ilişkin işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
…1. İdare Mahkemesince verilen …günlü, … sayılı kararla; tebligat işlemlerinin yapılabilmesi için gereken posta ücretinin tamamlanmasının Mahkeme yazıları ile istenmesine rağmen, eksikliğin yasal süresi içerisinde giderilmemesi üzerine dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu ara kararının tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içerisinde posta ücretindeki eksiklik giderilerek dosyanın yeniden işleme konulması talep edilmediğinden, 2577 sayılı Kanun’un 6/5. maddesi hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmiştir.
Davacı; görev yerinin değişmesi nedeniyle posta ücreti eksikliğinin giderilmesi yolundaki ara kararlarına ilişkin tebligatların kendisine yapılmadığını ileri sürmekte ve Mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin 5. fıkrasında; “Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması hususu daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içerisinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.” hükmü yer almıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 18. maddesinde; “Tebliğ yapılacak şahıs otel, hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemiyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmıyan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal buldurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğ kendilerine yapılır.” hükmüne, 20. maddesinde ise, “13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Tebligat Kanunu’nun 18. maddesi hükmü uyarınca serbestçe girilemiyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmıyan yerlerde tebligatın o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amirinin temin edeceği, muhatabın derhal buldurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğin de ilgili amire yapılacağı, 20. maddesinde ise, 18. maddede belirtilen amir, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirse; bu durum ve beyanda bulunan amirin adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak, imzası da alınmak suretiyle tebliğ evrakının amire verileceği ve bu tarihte tebligatın yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; tebligat işlemlerinin yapılabilmesi için gereken posta ücretinin tamamlanması hususunu içeren 1. yazının davacıya tebliğ edildiği, 2. yazının davacının o anda adreste bulunmadığını beyan eden memura, dosyanın üç ay süreyle işlemden kaldırılmasına ilişkin ara kararının ise davacının görevde olduğunu beyan eden memura imzası karşılığında tebliğ edildiği, bu tebligatlar üzerine verilen süre içerisinde posta ücreti eksikliği tamamlanmadığından,2577 sayılı Kanun’un 6/5. maddesi hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının gösterdiği adres olan …Belediyesi İtifaiye Müdürlüğü’nde geçici olarak bulunmaması üzerine, keyfiyet ve bu durumu beyan eden ilgili amirin adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak, tebliğ evrakının ilgili amire imzası karşılığında verilmesi suretiyle tebliğin yapılması gerekmekte iken, davacının görev yaptığı yerde bulunan memurlardan birine yapılan tebligatların usule uygun olmadığı açıktır.
Bu durumda, usule uygun bir tebligat yapılmaksızın, dosyanın işlemden kaldırılmasında ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmesine ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle …1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, …sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.