Danıştay Kararı 5. Daire 2015/2797 E. 2016/168 K. 21.01.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/2797 E.  ,  2016/168 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2797
Karar No : 2016/168

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı)
İsteğin Özeti : … 6. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde daire başkanı olarak görev yapan davacının, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü emrine mühendis olarak atanmasına ilişkin 18.04.2014 gün ve 5848 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
…. İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararla; davalı İdarece atamanın dayanağı olarak davacının tek yanlı irade beyanını içeren ve davacının da varlığını kabul ettiği istifa dilekçesi gösterildiği; davacının kendi iradesi dışında düzenlendiği yolunda herhangi bir iddia ve kanıt bulunmayan istifa dilekçesine dayanılarak, idareye tanınan takdir yetkisi kullanılmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 71. maddesinin 2. fıkrasında; “Kurumlar, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle atayabilirler.” kuralı bulunmakta olup, 76. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Kurumlara görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memuru bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.” hükmü öngörülmüştür.
Anılan Kanun hükümleri uyarınca kamu görevlilerinin görevlerini ve görev yerlerini değiştirme konusunda idareye takdir yetkisi tanınmakta ise de, bu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız bir yetki olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlı olduğu ve bu yönüyle de yargı denetimine tabi bulunduğu tartışmasızdır.
Dosyanın incelenmesinden ; davalı İdarenin Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü emrinde daire başkanı olarak görev yapan davacının, yürütmekte olduğu görevinden istifasına ilişkin dilekçesi üzerine ‘nın 18.04.2014 gün ve 5848 sayılı işlemi ile Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü’ne mühendis olarak atandığı, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu işlemin hukuki sebebini oluşturan “istifa” dilekçesinin işlem tarihinde verilip verilmediği noktasındadır. Zira bir işlemin hukuki nedeninin gerçek ve geçerli olması asıldır. Mahkeme, “davacının iradesi dışında düzenlendiği yolunda herhangi bir kanıt bulunamayan istifa dilekçesine dayanılarak” kurulan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiş ise de; davacının dilekçenin zaman bakımından iradesini yansıtmadığı yolundaki iddiasının doğru olup olmadığının belirlenmesi için herhangi bir inceleme ve gerekiyorsa bilirkişi incelemesi yaptırmamış, böylece davacıya iddiasını kanıtlama imkânı tanınmamıştır.
Mahkemece, her ne suretle olursa olsun, ilgili tarafından düzenlenmiş bir “istifa” dilekçesinin verilmesinin, atama işleminin nedeni için yeterli olduğu, kararın gerekçesine esas alınmış ise de; dilekçedeki irade, işlem tarihindeki duruma ilişkin olmadığı takdirde, benimsenmesi kabil olmayan bir husustur.
Bu bakımdan; davacının dilekçesi üzerinde işlem tarihinden çok daha önce verilip verilmediği konusunda bir inceleme ve lüzum görüldüğünde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği halde, bu yolda bir girişimde bulunulmadan verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü… sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 21/01/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olduğundan, temyiz isteminin reddedilerek kararın onanmasına karar verilmesi gerektiği görüşüyle, bozma yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.