Danıştay Kararı 5. Daire 2015/1414 E. – K. 08.04.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2015/1414 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1414
Karar No : 2015/11115

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; …Büyükşehir Belediyesi’nde …Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak şube müdürü kadrosuna atanmasına ilişkin 18/04/2014 tarih ve 234 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle mahrum kalınan mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararla; davalı İdare tarafından, davacının 08.04.2014 tarihli dilekçesi uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülmekte ise de; 21.08.2009 tarihinden beri başarısızlığı veya yetersizliği olmaksızın daire başkanlığı görevini sürdüren davacının, 30.03.2014 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçimlerinin hemen sonrasında bu görevinden ayrılmaya yönelik bir istemde bulunarak 08.04.2014 tarihli dilekçe vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, söz konusu dilekçenin davacının özgür iradesine dayalı olduğunun kabulüne olanak bulunmadığı, davacının 26.05.2014 tarihinde davalı İdare kaydına giren dilekçesi ile dava konusu işlemin iptal edilmesi ve eski görevine iade edilmesi isteminde bulunmasının ve anılan isteme cevap verilmemesi sonrasında dava konusu işleme karşı dava açmasının, daire başkanlığı görevinde kalma iradesini devam ettirdiğinin bir göstergesi olduğu, davacının görevden alınmasını gerektirecek nitelikte hukuken geçerli ve objektif bir bilgi ya da belgenin dava dosyasına sunulmadığı, görevinde dava konusu işlem tarihine kadar başarısız olduğu yolunda somut bir belirleme bulunmadığı, daire başkanlığı görevinde iş tecrübesi, mesleki bilgisi ve başarısı yönünden hizmetin gerekleri ile bağdaşmayan bir durumu söz konusu olmayan davacının, geçmiş hizmetleri ve üst düzey yöneticilik görevi göz önüne alınarak eşdeğer bir kadroya atanması gerekirken şube müdürü olarak atanmasına ilişkin işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığı, salt takdir yetkisi kullanılarak davacının daire başkanlığı görevinden şube müdürü kadrosuna atanmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, işlemin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin davacı tarafından imzalanarak verilen istifa dilekçesine dayanılarak kurulduğu ve yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürerek, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesi” başlıklı 76. maddesinde; “Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, …Büyükşehir Belediye Başkanlığına hitaben yazdığı 08/04/2014 tarihli istifa dilekçesi ile “Sağlık İşleri Daire Başkanlığı görevinden istifasının kabul edilmesini” istemesi üzerine dava konusu işlemin kurulduğu; işlemin görevden ayrılma isteğine ilişkin dilekçe üzerine tesis edildiği dosyaya sunulan 26.08.2014 havale tarihli cevap dilekçesi ile iddia edilmesine rağmen bu hususta itiraz edilmediği gibi, yürütmenin durdurulması isteminin mahkemenin 10.09.2014 tarihli kararı ile reddi üzerine bu kararın kaldırılması için … Bölge İdare Mahkemesine yapılan itirazda da, istifa dilekçesine değinilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından imzalanan ve kendi iradesi dışında düzenlendiği yolunda bir iddia ve kanıt bulunmayan istifa dilekçesine dayanılarak, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…; K:…sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 29/12/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.