Danıştay Kararı 5. Daire 2014/93 E. 2015/9373 K. 24.11.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2014/93 E.  ,  2015/9373 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/93
Karar No : 2015/9373

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :Av.

İsteğin Özeti : … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, … Şeker Fabrikası emrinde hizmetli olarak görev yapan davacının, fiilen şef garson olarak görev yapması nedeniyle Devlet Personel Başkanlığı’ndan şef garson kadrosunun istenilerek tarafına tahsis edilmesi istemiyle yaptığı 26.11.2011 tarihli başvurunun reddine ilişkin 5.1.2012 tarih ve 230 sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
… 2. İdare Mahkemesince verilen kararla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 33, 34 ve 35. maddeleri uyarınca kadro tahsisinin Bakanlar Kurulu kararı ile yapılacağının kural altına alındığı; ayrıca, davalı idarenin gerek kadro tahsisi, gerekse mevcut kadrolarda derece, sınıf ve unvan değişikliği yapması hususunda yargı kararıyla zorlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ”İstihdam Şekilleri” başlıklı 3. maddesinin b fıkrasında; ”Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda, devlet tarafından tahsis edilen kamu sermayesinin karlı, verimli ve ekonominin kurallarına uygun bir şekilde kullanılmasında bulunduğu teşkilat, hiyerarşik kademe ve görev unvanı itibariyle kuruluşunun karlılık ve verimliliğini doğrudan doğruya etkileyebilecek karar alma, alınan kararları uygulatma ve uygulamayı denetleme yetkisi verilmiş asli ve sürekli görevler genel idare esaslarına göre yürütülür. Teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli görevleri; genel müdür, genel müdür yardımcısı, teftiş kurulu başkanı, kurul ve daire başkanları, müessese, bölge, fabrika, işletme ve şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcıları ile ekli 1 sayılı cetvelde kadro unvanları gösterilen diğer personel eliyle gördürülür. Bunlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümler dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” ”Personel İhtiyacı” başlıklı 4. maddesinde; Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak istihdam edilecek personelin kadro, unvan derece ve sayıları ekli 1 sayılı cetvelde gösterilmiştir. Sözleşmeli statüde istihdam edilecek personele ait pozisyonların unvan ve sayıları Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit edilir. Yeni kadro ve pozisyonların ihdası ile ihdas edilmiş kadro ve pozisyonların iptal ve değişiklikleri Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılır.” hükümleri yer almaktadır.
Temyiz istemine konu kararda İdare Mahkemesince, davacının 657 sayılı Yasa uyarınca görev yaptığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş olduğundan, uyuşmazlığın çözümü açısından, öncelikle davacının statüsünün açıklığa kavuşturulması gerekmektedir:
Dosyanın incelenmesinden; Genel Müdürlüğünün bir kamu iktisadi kuruluşu olduğu ve personelinin 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre çalıştığı; davacının da, davalı idare ile imzalamış olduğu sözleşmeli personel hizmet sözleşmesinde yer alan koşullar çerçevesinde çalıştığı anlaşılmakta olup; hizmetli olan davacının; kendilerine 399 sayılı KHK’nin hükümleri dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri de uygulanan ve 399 sayılı KHK’nin 3/b maddesinde sayılan personel ile, bu KHK’ye ekli (1) sayılı Cetvelde kadro unvanı gösterilen diğer personel arasında yer almadığı tartışmasızdır.
Bir başka anlatımla; davacı, teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esasları dışında yürüttükleri hizmetlerinde, 399 sayılı KHK’de belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde akdedilecek bir sözleşme ile çalıştırılan ve işçi statüsünde olmayan personeldir. Bu statüsüyle davacının, davalı idarede 190 sayılı KHK ve 657 sayılı Yasa kapsamında bir kadroyu işgal etmediğinde, kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, 399 sayılı KHK’nin 3/b maddesinde sayılan personel ile bu KHK’ye ekli (I) sayılı Cetvele tabi personel dışında kalan ve 657 sayılı Yasaya tabi olmayan; sözleşme ücreti, 399 sayılı KHK’nin 25/c maddesi uyarınca kararname ile belirlenen davacının kadrosunun bulunduğundan söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesince, davacının tabi olduğu mevzuat hükümlerine dayanılması gerekirken; ihtilafın çözümünde davacının “657 sayılı Yasa kapsamında bir personel” gibi değerlendirilmesinde hukuki isabet bulunmamakta ise de; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yukarıda bahsedilen hükümleri uyarınca, yeni kadro ve pozisyonların ihdası ile ihdas edilmiş kadro ve pozisyonların iptal ve değişiklikleri Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılacağından davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … 2. İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan … günlü, … sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.