Danıştay Kararı 5. Daire 2014/23 E. 2015/10346 K. 10.12.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2014/23 E.  ,  2015/10346 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/23
Karar No : 2015/10346

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …; K: … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının davacının avukatı olmadığından, davalı İdare aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamakta olup bozulması, diğer kısımlarının ise hukuk ve usule uygun olması nedeniyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde, … olarak görev yapan davacının, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 27.8.2012 tarihinde gerçekleştirilen sınavında başarılı olması üzerine, İstanbul Kalkınma Ajansına geçişi için muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 2.1.2013 tarih ve 4 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davalı İdarece, davacının hizmetine ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle muvafakat verilmemiş ise de, kamu hizmetinin bütünlüğü ve devamlılığı ilkesi gereğince, kamu görevlilerinin özel koşullarına göre verimliliklerinin en yüksek düzeyde olduğu ve hizmetinden en yüksek oranda yararlanılacak bir birimde çalıştırılmaları kamu yararına daha uygun olduğu gibi davacının istediği bir alanda çalışmasının maddi ve manevi varlığının gelişmesine olumlu katkı sağlayacağı ve kamu hizmetinden beklenen faydanın artacağı dikkate alındığında, İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından, 27.8.2012 tarihinde yapılan sınavda başarılı olan davacıya, adı geçen Kuruma atanabilmesi için muvafakat verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
08/02/2006 günlü ve 26074 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve görevleri Hakkında Kanun’un 18. maddesi’nin 3. fıkrasında “Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlardan, bu Kanunda belirtilen nitelikleri taşıyanlar, kendilerinin isteği ve kurumlarının muvafakatı ile ajansta genel sekreter, iç denetçi veya uzman personel olarak istihdam edilebilir. Bunların kurumlarıyla olan ilişkileri iş akdinin yapılmasıyla son bulur. Bunlara verilecek ücret ile diğer mali ve sosyal haklar yapılacak iş akdi ile belirlenir. Bu şekilde istihdam edilenler, ajanstaki görevleri sona erdiğinde, öğrenim durumları, hizmet yılı ve unvanları dikkate alınarak önceki kurumlarında kariyerlerine veya durumlarına uygun boş bir kadro veya pozisyona en geç üç ay içinde atanırlar ve herhangi bir işleme gerek kalmaksızın en geç bir ay içerisinde göreve başlatılırlar. Ancak, bu kişilerin atanmalarında, önceki kurumlarındaki idari unvanlar dikkate alınmaz. Bu fıkra uyarınca önceki kurumlarına dönen kişilerin ajansta geçen hizmetleri kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinde değerlendirilir. Bu durumda kıdem tazminatları ödenmez ve bu süreler emeklilik ikramiyesinin hesabında dikkate alınır. Bu şekilde görevlendirilecek personel sayısı toplam personel sayısının yüzde otuzunu aşamaz.”, hükmüne yer verilmiştir.
Bu maddede belirtilen kamu personelinin Kalkınma Ajansında iş akdi ile istihdam edilebilmesi için, ilgili personelin görev yaptığı kurumun muvafakatının alınmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Memurların kurumlar arasında naklen atanmasına muvafakat verilmesi konusunda idarelere takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği, yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 16.12.2005 tarihli Bakanlık Onayı ile, Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde münhal bulunan “Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı” unvanlı kadroya ataması yapılan davacının, 5.2.2009 tarihli Onay ile de, Avrupa Birliği Uzmanı kadrosuna atandığı, bu görevi yürütmekte iken İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 27.8.2012 tarihinde gerçekleştirilen sınavında başarılı olması nedeniyle İstanbul Kalkınma Ajansına geçişi için muvafakat verilmesi talebiyle davalı idareye yaptığı başvurunun, hizmetine ihtiyaç duyulduğundan bahisle reddi üzerine temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının görev Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünde Avrupa Birliği uzmanı ihtiyacının olduğu, 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 18. maddesi’nin 3. fıkrası ile tanınan takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullandığına ilişkin bilgi ve belgenin de dosyada mevcut olmadığı dikkate alındığında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemi iptal eden Mahkeme Kararında ise hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; İdare Mahkemesince, davacının avukatı olmadığı halde, davalı İdare aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen Kararın Dairemizce bozulduğu ve bu bozma kararı üzerine yeniden bir karar verileceği dikkate alındığında, avukatlık ücretine yönelik olarak bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …; K:… sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.