Danıştay Kararı 5. Daire 2014/1382 E. 2015/10331 K. 10.12.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2014/1382 E.  ,  2015/10331 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2014/1382
Karar No : 2015/10331

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili : Karşı Taraf (Davacı) :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …; K: … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, TEDAŞ Genel Müdürlüğü emrinde il müdürü olarak görev yapmakta iken, Kurumun özelleştirilmesi sonucu Sağlık Bakanlığı … İl Müdürlüğü’ne araştırmacı olarak atanan davacının; maaş nakil belgesinin, müdür unvanına uygulanan ek tazminatların %185 oranı esas alınarak yeniden düzenlenmesi istemiyle yaptığı 25.7.2012 tarihli başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli 1 sayılı cetvelde yer alan görevlerde iken 4046 sayılı kanun uyarınca atanan personelin önceki görevlerine ait parasal haklardan saklı tutulan unsurların maaş nakil belgesi düzenlenirken göz önüne alınacağı, keza davacının 2011/Nisan-Mayıs ayına ilişkin maaş ödemesinde, 6111 sayılı Yasa ile ek tazminatta yapılan artışın da dikkate alındığı hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, Danıştayda ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; 11 inci maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 10. maddesinde ise, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri kuralı getirilmiştir.
Yukarıya alıntısı yapılan Yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde:
2577 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 7. maddesi, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir idari işlemin kurulması durumunda, bu işlemin iptali talebiyle açılan davalarda dikkate alınacak genel dava açma süresini düzenlemekte; 11. maddesi, hakkında idari işlem tesis edilen ilgililerin idari dava açmadan önce işlemin “kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması” talebiyle yapabilecekleri başvuruların süresine ve başvuru halinde dava açma süresinin nasıl hesaplanacağına yönelik kurallar getirmekte; Yasanın 10. maddesi ise, önceden idari bir işlem kurulmadığı durumlarda, idari bir işlem tesisi istemiyle idareye yapılan başvurular üzerine açılacak davalarda süre yönünden uygulanması gereken kuralları belirlemektedir. Özet olarak, 11. maddede ilgili hakkında daha önce kurulmuş bir idari işlemin “kaldırılması, geri alınması veya değiştirilmesi”nin istenmesi halinde dava açma süresinin ne şekilde hesaplanacağı düzenlenmişken, 10. madde uygulamasında, İdarece kurulmuş bir işlem mevcut değilken, ilgilinin hakkında idari işlem yapılması amacıyla idareye yaptığı başvuru üzerine tesis edilen olumsuz işleme karşı açılacak davanın süresinin ne şekilde hesaplanacağı açıklanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının TEDAŞ Genel Müdürlüğünde il müdürü olarak görev yapmakta iken, 11.1.2011 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildirildikten sonra … il Müdürlüğüne araştırmacı olarak atanarak 17.5.2011 tarihinde yeni görevine başladığı; daha sonra maaş nakil belgesi düzenlenirken, müdür unvanına uygulanan ek tazminatların %185 oranı esas alınması gerekirken %98 oranı alındığından bahisle maaş nakil belgesinin yeniden düzenlenmesi istemiyle yaptığı 25.7.2012 tarihli başvurusunun zımnen reddi üzerine 25.9.2012 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, maaş nakil belgesinin yeniden düzenlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava açma süresinin hesaplanmasında 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin dikkate alınması mümkün olmayıp, aynı Yasanın 7 ve 11. maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı İl Müdürlüğündeki görevine 17.5.2011 gününde başlayan davacının, maaş nakil belgesinin yeniden düzenlenmesi istemiyle, atandıktan sonraki ilk uygulama işlemi olan 15.6.2011 tarihinden sonra 7 ve 11. maddeler göz önünde bulundurularak 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açması gerekirken, 25.9.2012 tarihinde açılan dava süresinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen 20.12.2013 günlü, E: …; K: … sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine … TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.