Danıştay Kararı 5. Daire 2013/7136 E. 2016/538 K. 04.02.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2013/7136 E.  ,  2016/538 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/7136
Karar No : 2016/538

Temyiz İsteminde Bulunlar :
1- (Davacı) :
Vekili :
2- (Davalı) : – ANKARA

İsteğin Özeti : Türk Telekom A.Ş. … İl Müdürlüğü’nde görev yapmakta iken Kurumun özelleştirme kapsamına alınması nedeniyle 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi kapsamında İller Bankası … Bölge Müdürlüğü emrine atanan davacının, Yüksek Planlama Kurulu kararları gereği ek ödemelerin maaşına yansıtılması ile eksik yapılan ödemelerin tarafına ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile hak edilen parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; ilgilinin idareye başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 120 gün içinde dava açılmış ise davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere, başvuru tarihinden geriye doğru altmış gün içindeki ilk uygulama esas alınarak ek ödeme verilmesi gerekeceği, davacının idareye başvuruda bulunduğu tarihten itibaren 120 gün içinde davanın açılmadığından, davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 günü geçmemek üzere 30.12.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin tazminat isteminin süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı; nakle tabi personelin, 406 sayılı Kanunun Ek 29. maddesi uyarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadar kamu personelinin ücretlerinde yapılacak artışlardan yararlandırıldıkları göz önünde bulundurulduğunda, 24.06.2009 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına nakle tabi personel olarak bildirilen davacının, 08.05.2006 günlü, 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile getirilen ve 01.01.2006 ve 01.07.2006 tarihlerinden geçerli olmak üzere verilen ek ödemelerden faydalanması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali, davacının 30.12.2011 tarihinden itibaren denge tazminatı nedeniyle yoksun kaldığı parasal tutarın dava tarihi olan 27.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi, davanın 30.12.2011 tarihinden önceki döneme ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddi yolunda … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
nın Cevabının Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Davacının Cevabının Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan taraflar üzerinde bırakılmasına, 04/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, ilgilinin maaşının unsurları ve miktarı yönünden yapılan ilk belirleme işleminden kaynaklanmakta olup bu işlemden doğan zararın karşılanması istemiyle birlikte açılmış iptal ve tazminat davasıdır. Bu sebeple de, dava açma süresinin İYUK.’nun 12., 7. ve 11. maddeleri esas alınarak hesaplanması gerekmektedir.
Buna göre, davanın açıldığı tarihten önceki son bir-kaç aylık maaş ödemeleri davacının ödenecek maaşının ilk kez belirlenmesinden bağımsız işlemler olmadığından, davacının bu hususta ilk ödemenin yapıldığı, ya da maaş hesaplama unsurlarında bir değişiklik olmuşsa, buna göre ilk ödemenin yapıldığı tarihte başlayan süre içinde dava açmadığı anlaşılmaktadır. 30.12.2011 tarihli başvurusu ise 11. maddede belirlenen süre içinde olmadığından dava süresini etkilememektedir.
Uyuşmazlıkta, anılan 12. maddedeki işlemin icrasından doğan tam yargı davası ile ilgili süre başlangıcı hükmünün uygulanması olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.