Danıştay Kararı 5. Daire 2013/6165 E. 2016/530 K. 04.02.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2013/6165 E.  ,  2016/530 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/6165
Karar No : 2016/530

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :
İsteğin Özeti : …. İdare Mahkemesince verilen … günlü, ….. sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Cevabın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
T. Telekom A.Ş.’nde görev yapmakta iken 4046 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca …. tarihinde … İli, …. İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü emrine atanan davacı, maaş nakil ilmuhaberinin, yılda 4 defa aldığı ikramiye tutarının dahil edilerek düzeltilmesine yönelik olarak Türk Telekom Genel Müdürlüğü’ne yaptığı 05.10.2011 günlü başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının 08.08.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
…. İdare Mahkemesince verilen …. günlü, …. sayılı kararla; dava konusu işlemin 15/12/2011 tarihinden sonraki eksik ödemelere yönelik kısmının iptaline, işlemin bu kısmı nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların tahakkuk tarihleri itibarıyla işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, 08/08/2011 – 15/12/2011 tarihleri arasındaki eksik ödemelere yönelik kısmının süre aşımı yönünden reddine, hükmedilmiştir.
Davalı İdare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinde, Danıştayda ve idare mahkemelerinde idari dava açma süresinin, kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren altmış gün olduğuna işaret edilmiş; 11 inci maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 10. maddesinde ise, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurulabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, İlgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, İsteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri kuralı getirilmiştir.
Yukarıya alıntısı yapılan Yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde:
2577 sayılı Yasanın yukarıda belirtilen 7. maddesi, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir idari işlemin kurulması durumunda, bu işlemin iptali talebiyle açılan davalarda dikkate alınacak genel dava açma süresini düzenlemekte; 11. maddesi, hakkında idari işlem tesis edilen ilgililerin idari dava açmadan önce işlemin “kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması” talebiyle yapabilecekleri başvuruların süresine ve başvuru halinde dava açma süresinin nasıl hesaplanacağına yönelik kurallar getirmekte; Yasanın 10. maddesi ise, önceden idari bir işlem kurulmadığı durumlarda, idari bir işlem tesisi istemiyle idareye yapılan başvurular üzerine açılacak davalarda süre yönünden uygulanması gereken kuralları belirlemektedir. Özet olarak, 11. maddede ilgili hakkında daha önce kurulmuş bir idari işlemin “kaldırılması, geri alınması veya değiştirilmesi”nin istenmesi halinde dava süresinin ne şekilde hesaplanacağı düzenlenmişken, 10. madde uygulamasında, İdarece kurulmuş bir işlem mevcut değilken, ilgilinin hakkında idari işlem yapılması amacıyla idareye yaptığı başvuru üzerine tesis edilen olumsuz işleme karşı açılacak davanın süresinin ne şekilde hesaplanacağı açıklanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Telekomünikasyon A.Ş.’nde görev yapmakta iken, 4046 sayılı Yasa uyarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirildikten sonra Niğde İli, Bor İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü emrine atanarak 31.08.2010 tarihinde göreve başladığı ve maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesine yönelik olarak Türk Telekom Genel Müdürlüğüne yaptığı 05.10.2011 günlü başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve parasal hak istemiyle 03.02.2012 tarihinde temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Maaş nakil belgesinin yeniden düzenlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işleme karşı açılan davada, dava açma süresinin hesaplanmasında 2577 sayılı Yasanın 10. maddesinin dikkate alınması mümkün olmayıp, aynı Yasanın 7 ve 11. maddelerinin uygulanması gerekmektedir. Anılan Kurumda 31.08.2010 tarihinde göreve başlayan davacının, maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle, atandıktan sonraki ilk uygulama işlemi olan 15.09.2010 tarihinden sonra 7 ve 11. maddeler göz önünde bulundurularak 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açması gerekirken, 03.02.2012 tarihinde açılan dava süresinde değildir.
Bu durumda, temyize konu kararda dava konusu işlemin iptaline ve parasal hakka hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacının, eksik ödendiğini iddia ettiği söz konusu ödemeler için, atandığı kuruma yapacağı başvuru üzerine kurulacak olası olumsuz işleme karşı dava açma süresi içerisinde dava açabileceği de tabiidir.

Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin temyiz isteminin kabulüyle, …. İdare Mahkemesince verilen …. günlü,… sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan ….TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalıya iadesine, 04/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davacının aylığının belirlenmesi ile ilgili davanın, yeni kurumuna başvurusu üzerine uyuşmazlık doğduğu takdirde ve yeni kurumuna karşı açması halinde incelenmesi mümkündür.
Temyiz edilen karar, idari bir merci olmayan şirketçe düzenlenen maaş nakil bildiriminin iptali istemiyle açılmış bir davada verilmiştir. Maaş nakil bildirimi, düzenleyen şirket dikkate alındığında idari bir işlem olmadığı gibi, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem de değildir. Bu özellikleri yönünden idari bir davaya konu olması hukuken olanaksız olan işleme karşı açılan davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu gerekçeyle kararın bozulması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.