Danıştay Kararı 5. Daire 2013/6070 E. 2015/9354 K. 23.11.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2013/6070 E.  ,  2015/9354 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/6070
Karar No : 2015/9354

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …; K: … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, İstanbul Gümrük ve Ticaret Müdürlüğünde …. olarak görev yapmakta iken Malatya – Fırat Gümrük ve Ticaret Müdürlüğüne … olarak atanan davacının, talebi neticesinde İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne 22.2.2012 tarih ve 903.02 işlemle …. olarak atanması üzerine, anılan atama işleminin iptal edilerek İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı Merkez Tasfiye İşletme Şube Müdürlüğüne veya Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğüne ya da İstanbul Perakende Satış İşletme Müdürlüklerine şube müdürü veya işletme müdürü olarak atamasının yapılması istemiyle yaptığı 19.3.2012 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile mahrum kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …; K: … sayılı kararla; davacının … kadrosuna kendi istemi doğrultusunda atandığı ve bu bağlamda, İdarenin takdir yetkisini kullanarak, idari istikrar çerçevesinde adı geçenin müdür olarak atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddinde, hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin birinci fıkrasında “Kurumlar, görev ve ünvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler” hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Tasfiye İşletme Bölge Müdürlüğünde … olarak görev yapmakta iken, 640 sayılı KHK uyarınca re’sen na araştırmacı olarak atandığı, anılan göreve devam ederken, Malatya Tasfiye İşletme Müdürlüğü’ne işletme müdürü olarak atanma istemiyle başvuruda bulunması üzerine, 27.1.2012 tarihli Onay ile Malatya Fırat Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne şube müdürü olarak atamasının gerçekleştirildiği, 8.2.2012 tarihli dilekçeyle, aile bütünlüğünün korunması için anılan atama işleminin (Malatya Fırat Gümrük ve Ticaret Bölgesine yapılan atama) iptal edilerek tekraren İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne gerekirse araştırmacı olarak atamasının yapılmasını istediği; davacının istemi doğrultusunda, 22.2.2012 tarih ve 903.02 işlemle araştırmacı olarak atanması üzerine, bu kez 19.3.2012 tarihli dilekçe ile anılan işlemin iptal edilerek İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı Merkez Tasfiye İşletme Şube Müdürlüğüne veya Bakırköy Tasfiye İşletme Müdürlüğüne ya da İstanbul Perakende Satış İşletme Müdürlüklerine şube müdürü veya işletme müdürü olarak atanma istemiyle davalı İdareye başvuruda bulunduğu, bu başvurunun zımnen reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdarenin, bir kamu görevine atama yapma konusunda sahip bulunduğu takdir yetkisinin mutlak ve sınırsız olmadığı, bu yetkinin kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri gözönünde tutularak kullanılması gerektiği idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Bununla birlikte, takdir yetkisine dayanılarak tesis edilen işlemler üzerindeki yargı denetimi, hukuka uygunluk unsuru ile sınırlı olup, idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği ve yerindelik denetimi yapılamayacağı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 2. fıkrasında açıkça vurgulanmış bulunmaktadır.
İdarenin boş bulunan bir kadroya nitelikleri uyanlar arasından hangi personeli atayacağı hususunda takdir yetkisinin bulunduğu ve boş bulunan bir kadroya kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek en uygun kişiyi atamak üzere nitelikleri taşıyanlar arasında tercihte bulunmak hak ve yetkisine sahip olduğu, münhal kadro bulunmasının, davacının atanmasını gerektirmeyeceği, bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, bir kadroya atanacak kişinin yargı kararı ile belirlenmesinin mümkün bulunmadığı, aksi durumun, yerindelik denetimi yasağının ihlali anlamına geleceği hususları göz önüne alındığında; davacının müdür olarak atanma isteği üzerine, İdarenin sahip olduğu takdir yetkisi kapsamında kurulan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle, … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyla hukuka uygun bulunan … günlü, E: …; K: … sayılı kararın; yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.