Danıştay Kararı 5. Daire 2013/5454 E. 2015/9254 K. 23.11.2015 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2013/5454 E.  ,  2015/9254 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/5454
Karar No : 2015/9254

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İsteğin Özeti : … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle, temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava, ‘nda uzman denetçi olarak görev yapan davacının Sayıştay Denetçi Yardımcılığı’nda geçirdiği bir yıllık sürenin birinci sınıfa ayrılmasında gerekli olan meslekte 10 yılı doldurma koşulu hesaplanırken dikkate alınması istemiyle davalı idareye yaptığı 19.3.2012 günlü başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali ile bu nedenle doğan geçmişe yönelik mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararla; 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 63/3. maddesi ve bu hükme dayanılarak çıkarılan 12.1.1991 günlü ve 20753 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sayıştay Genel Kurul Kararının (8.7.2005 günlü ve 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Genel Kurul Kararı ile değişik) 1. ve 2. maddelerinde, Sayıştay uzman denetçilerinin birinci sınıfa ayrılmalarında dikkate alınacak sürenin başlangıcının Sayıştay denetçisi olarak atandıkları tarih olduğu hususunun açık bir şekilde belirtilmiş olması karşısında; dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
19/12/2010 gün ve 27790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinde “Sayıştay denetçisi: Uzman denetçi, başdenetçi, denetçi ve denetçi yardımcısını ifade eder” hükmü yer almış; 10. maddesinde “Sayıştay mensupları şunlardır: a) Meslek mensupları,1) Sayıştay Başkanı, 2) Daire başkanları ve üyeler, 3) Sayıştay denetçileri. b) Başsavcı ve savcılar, c) Yönetim mensupları.” hükmüne yer verilmiş, 17. maddesinin 9. fıkrasında, denetçi yardımcılarının mesleki eğitim ve staj süresinin en az iki en çok üç yıl, adaylık süresinin en az bir en çok iki yıl olduğu, adaylık süresi sonunda; olumlu sicil alanların Meslek Mensupları Yükseltme ve Disiplin Kurulunun kararı ve Sayıştay Başkanının onayıyla denetçi yardımcılığına atanacakları hususu düzenlenmiştir. Aynı Kanunun “Sayıştay Meslek Mensuplarının Hakları” başlıklı 63. maddesinde “a) Sayıştay Başkanı, daire başkanları ve üyeleri, sırasıyla Yargıtay Birinci Başkanı, daire başkanları ve üyeleri, b) Yukarıdakiler dışında kalan Sayıştay meslek mensupları kıdem, sınıf ve derecelerindeki birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hakim ve savcılar, hakkındaki hükümlere tabidir. Ek göstergelere ilişkin olarak birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar için aranan “Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine seçilme hakkını kaybetmemiş olmak” şartı Sayıştay denetçileri için “birinci sınıfa ayrılma niteliklerini kaybetmemiş olmak” şeklinde uygulanır. (2) Denetçi yardımcıları, hakim ve savcı adayları gibi aylık ve ek ödeme alırlar…(4) Meslek mensuplarının aylık, ödenek, mali, sosyal, emeklilik ve diğer hakları ile diğer hususlara ilişkin olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2802 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun “Birinci Sınıfa Ayrılma Koşulları” başlıklı 32. maddesine göre; Birinci sınıfa ayrılabilmek için; birinci dereceye yükselmek, Hâkimlik ve savcılık mesleğinde on yılını doldurmanın gerekitiği, Ayrıca hâkim ve savcı adaylarının 4954 sayılı Kanunda belirtilen staj dönemlerini aşan adaylık süreleri, avukatlık stajının üçte ikisi ve askerlik hizmetinde geçen sürenin yarısı, birinci sınıfa ayrılmaya esas sürenin hesabında dikkate alınacağı, ancak birinci sınıfa ayrılabilmek için her halde meslekte fiilen üç terfi dönemi çalışmanın zorunlu olduğu hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, Sayıştay Denetçiliği’nin Sayıştay Meslek Mensupları arasında sayıldığı ve Sayıştay Denetçiliği kavramının denetçi yardımcılığını da ifade ettiği; denetçi yardımcılığının iki farklı aşamadan oluştuğu, öncelikle adaylık sınavında başarılı olanların denetçi yardımcısı adayı olarak atandığı ve en az bir yıl, en fazla iki yıl süreyle denetçi yardımcılığı adaylığının devam ettiği (halen bu sürenin 1 yıl olduğu), sonrasında gerekli şartları taşıyan adayın denetçi yardımcılığı kadrosuna atandığı ve bu kadroda bir yıl süreyle (Sayıştay Denetçiliği süresi 2 yıl olarak belirlenmiş ve bunun 1 yılı denetçi yardımcılığı adaylığında geçirildikten sonra kalan bir yılında da denetçi yardımcılığında geçirilmektedir) görev yaptıktan sonra, Sayıştay Denetçiliği’ne atandığı; Sayıştay meslek mensuplarının, kıdem, sınıf ve dereceleri açısından, birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hâkim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olduğu; bu yüzden Kanun hükümlerine göre denetçi yardımcılarının, hâkim ve savcı adayları gibi aylık ve ek ödeme alacakları; meslek mensuplarının aylık, ödenek, mali, sosyal, emeklilik ve diğer hakları ile diğer hususlara ilişkin olarak, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, 2802 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ve 5/8/2011 gün ve 2806 sayılı Sayıştay Genel Kurulu İlke kararında, birinci sınıfa ayrılmada dikkate alınacak sürenin başlangıcının, ilgilinin denetçi olarak atandığı tarih şeklinde belirlendiği (12/1/1991 gün ve 20753 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan eski ilke kararında olduğu gibi); öte yandan, 2802 sayılı Kanun’da birinci sınıfa ayrılma koşuları içerisinde, meslekte 10 yılı doldurmak koşulunun sayıldığı ve 4954 sayılı Kanunu’nda belirtilen staj dönemlerini aşan adaylık sürelerinin birinci sınıfa ayrılmaya esas sürenin hesabında dikkate alınacağı belirtilmiştir.
4954 sayılı Adalet Akademisi Kanunu’nun 28. maddesinde ” Adli ve idari yargıda hâkim ve savcı adaylığına atananların, meslek öncesi eğitim süresi iki yıldır. Bu süre, hazırlık eğitimi, staj dönemi ve son eğitim dönemi olmak üzere üç dönemi kapsar” hükmüne yer verilmektedir.
1/6/2004 gün ve 25479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Adlî Yargı Hâkim ve Savcı Adayları ile İdarî Yargı Hâkim Adaylarının Staj Dönemi ile Staj Mahkemelerine İlişkin Yönetmelik’in “Stajın Süresi” başlıklı 7. maddesinde; “Adayların staj dönemi süresi onyedi aydır. Adayların yabancı dil eğitimi için yurt dışına gönderilmeleri hâlinde burada geçirdikleri süre stajlarından sayılır.”hükmü yer almaktadır.
Her ne kadar, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerinde, denetçi yardımcılarına hâkim ve savcı adayları gibi aylık ve ek ödeme ödeneceği hükme bağlanmış ise de, denetçi yardımcılarının Sayıştay meslek mensubu olarak tanımlanarak, Sayıştay meslek mensupları’nın kıdem, sınıf ve dereceler açısından birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hâkim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtildiğinden, denetçi yardımcılığında geçen sürenin birinci sınıfa ayrılmaya esas sürelerin hesabında dikkate alınmasına ilişkin uyuşmazlıkta, durumlarının hâkim ve savcı adayları gibi değerlendirilmesine imkân bulunmamaktadır.
2802 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükmünde birinci sınıfa ayrılma koşulları arasında “Hâkim ve Savcılık mesleğinde 10 yılı doldurmak” bir şart olarak sayılmış ve 4954 sayılı Kanun’da belirtilen staj dönemlerini aşan staj sürelerinin bu süre hesabında dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, 4954 sayılı Kanun’da meslek öncesi eğitim süresi 2 yıl olarak belirlenmiş ve yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü uyarınca adayların staj dönemi sürelerinin 17 ay olarak belirlenmesi nedeniyle, 17 ayı aşan kısmının hâkim ve savcıların birinci sınıfa ayrılmaya esas hizmet sürelerinden değerlendirileceği belirlenmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlığa bakıldığında, davacının denetçi yardımcı adaylığında geçirdiği sürenin birinci sınıfa ayrılmada esas alınmasına imkân bulunmadığı tartışmasızdır. Sorun denetçi yardımcılığına atandıktan sonra geçirilen 1 yıllık sürenin, birinci sınıfa ayrılmada esas alınıp alınmayacağına yöneliktir. 6085 sayılı Kanun, 2802 sayılı Kanun ve 4954 sayılı Kanun’da yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde; 6085 sayılı Kanun’nda denetçi yardımcılığı süresinin 1 yıl ile 2 yıl arasında olabileceği hükmüne yer verildiği ve davalı idarece bu sürenin 1 yıl olarak belirlendiği, 4954 sayılı Kanun’da ise meslek öncesi eğitim süresinin 2 yıl olarak belirlendiği fakat 2802 sayılı Kanunda, bu sürenin ancak staj dönemini aşan kısmının birinci sınıfa ayrılmaya esas süre kapsamında değerlendirilebileceğine yer verildiği; öte yandan, Yönetmelik hükmü uyarınca staj süresinin 17 ay olarak belirlendiği dikkate alındığında, bu durumun denetçi yardımcı adaylığı açısından yorumlanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Buna göre açık olan, hâkim ve savcı adaylığının staj dönemi süresinin üzerinde olan kısmın, hâkim ve savcı olarak atandıktan sonra birinci sınıfa ayrılmaya esas sürede değerlendirilmesidir.
Yukarda bahsi geçen durum, denetçi yardımcılığı açısından değerlendirildiğinde ise, 6085 sayılı Kanun’da denetçi yardımcılığı adaylığının denetçi yardımcılığından ayrı olarak düzenlendiği ve adaylık süresinin bir yıl olarak belirlendiği; dolayısıyla hâkim ve savcı adaylığı ile denetçi yardımcılığı adaylığının aynı statüyü haiz olduğu; öte yandan, denetçi yardımcılığının ise meslek mensubu sayıldığı ve meslek mensupları hakkında hâkimlere ilişkin 2802 sayılı Kanun’da yer alan hükümlerin uygulandığı dikkate alındığında, davacı hakkında denetçi yardımcılığı adaylığını aşan sürenin birinci sınıfa ayrılmaya esas süre kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/11/2015 günlü, E:2014/588, K:2015/3842 sayılı kararı da bu yöndedir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … 1. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına; aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.