Danıştay Kararı 5. Daire 2013/2931 E. 2016/700 K. 11.02.2016 T.

Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2013/2931 E.  ,  2016/700 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2013/2931
Karar No : 2016/700

Temyiz İsteminde Bulunan:
(Davalı) :
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :

İsteğin Özeti : Türk Telekom AŞ. Genel Müdürlüğü emrinde görev yapmakta iken kurumun özelleştirilmesi nedeniyle 406 sayılı Kanunun Ek 29’uncu ve 4046 sayılı Kanunun 22’nci maddesi uyarınca 24.06.2009 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilerek 29.09.2009 tarihinde … Ulaştırma Bölge Müdürlüğü emrine atanan davacının, 5473 sayılı Yasa uyarınca 08.05.2006 tarih ve 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri ve Bağlı Ortaklıklarında sözleşmeli ve kapsam dışı statüde çalışan personele ödenmesi öngörülen ek ödemelerin 375 sayılı KHK’nın Ek 3. maddesi kapsamında ilk hakediş tarihinden itibaren hesaplanarak tarafına ödenmesi istemiyle 02.08.2012 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın açıldığı tarihten geriye doğru 120 gün içinde kalmak üzere, İdareye başvuru yapıldığı tarihten geriye doğru 60 gün içinde ilk uygulama tarihi olan 15.07.2012 tarihinden öncesine kadar olan kısmı yönünden tazminat isteminin esasının incelenmesine süre aşımı nedeniyle olanak bulunmadığı; nakle tabi personelin, 406 sayılı Kanunun Ek 29. maddesi uyarınca Devlet Personel Başkanlığına bildirildikleri tarihe kadar kamu personelinin ücretlerinde yapılacak artışlardan yararlandırıldıkları göz önünde bulundurulduğunda, 24.06.2009 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına nakle tabi personel olarak bildirilen davacının, 08.05.2006 günlü, 2006/T-17 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı ile getirilen ve 01.01.2006 ve 01.07.2006 tarihlerinden geçerli olmak üzere verilen ek ödemelerden faydalanması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin, 15.07.2012 tarihinden öncesine ilişkin kısmı ve bu döneme ilişkin ek ödeme isteminin süre aşımı nedeniyle reddi, … tarihinden sonrasına ilişkin kısmının iptali yolunda … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı kararın iptal-kabule ilişkin kısmının; dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : Kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … 2. İdare Mahkemesince verilen … günlü, … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin iptal-kabule ilişkin kısmının onanmasına; temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 11/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dava, ilgilinin maaşının unsurları ve miktarı yönünden yapılan ilk belirleme işleminden kaynaklanmakta olup bu işlemden doğan zararın karşılanması istemiyle birlikte açılmış iptal ve tazminat davasıdır. Bu sebeple de, dava açma süresinin İYUK.’nun 12., 7. ve 11. maddeleri esas alınarak hesaplanması gerekmektedir.
Buna göre, davanın açıldığı tarihten önceki son bir-kaç aylık maaş ödemeleri davacının ödenecek maaşının ilk kez belirlenmesinden bağımsız işlemler olmadığından, davacının bu hususta ilk ödemenin yapıldığı, ya da maaş hesaplama unsurlarında bir değişiklik olmuşsa, buna göre ilk ödemenin yapıldığı tarihte başlayan süre içinde dava açmadığı anlaşılmaktadır. 02.08.2012 tarihli başvurusu ise 11. maddede belirlenen süre içinde olmadığından dava süresini etkilememektedir.
Uyuşmazlıkta, anılan 12. maddedeki işlemin icrasından doğan tam yargı davası ile ilgili süre başlangıcı hükmünün uygulanması olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararının iptal-kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.