Danıştay Kararı 5. Daire 2012/7302 E. 2013/8867 K. 03.12.2013 T.

5. Daire         2012/7302 E.  ,  2013/8867 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2012/7302
Karar No: 2013/8867

Temyiz Eden (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… Temyiz No:… sayılı temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Dava; … Bayındırlık ve İskan il Müdürlüğünde işçi olarak görev yapan davacının, 5902 sayılı Yasa uyarınca Valilik oluru ile İl Özel İdaresine atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiştir.
Davacının bu karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu üzerine; … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…; K:… Temyiz No:… sayılı kararıyla, anılan karara karşı yasal süresi içerisinde, temyiz başvurusunda bulunulmadığı gerekçesiyle, davacının temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine hükmedilmiştir.
Davacı vekili, kendilerine usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, tebliğin Sendikanın evrak kayıt kısmında görevli personele yapıldığını ileri sürerek, temyiz süre ret kararının bozulmasını istemektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun ”Vekile ve kanuni mümesile tebligat” başlıklı 11. maddesinde; vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu, eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihinin asıl tebliğ tarihi sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı vekilinin, temyiz isteğinin süre aşımı yönünden reddine ilişkin kararın temyizine dair dilekçesindeki iddialar ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; … Bayındırlık ve İskan il Müdürlüğünde işçi olarak görev yapan davacının, 5902 sayılı Yasa uyarınca Valilik oluru ile İl Özel İdaresine atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle davacı adına … sendikası tarafından avukat vasıtasıyla dava açıldığı; avukatın farklı bir adresi olmasına rağmen, dava dilekçesinde tebligat adresi olarak sendikanın adresini gösterdiği; davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, (sendika vekili avukata tebliğine yönelik olarak) sendika adresinde personel … isimli kişiye 25/05/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise bu kararın tebliğ tarihini 03/06/2010 tarihi olarak göstererek yapmış olduğu temyiz başvurusunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48/6 maddesinde öngörülen 30 günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle, süre aşımı yönünden reddine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda anılan 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesinde vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı yolundaki açık hüküm karşısında; söz konusu Mahkeme kararının Tebligat Kanununun ilgili hükmü dikkate alınarak öncelikli olarak avukatın bizzat kendisine veya çalışanına tebliğ edilmesi gerekirken, Sendikanın evrak memuruna tebligat yapılmasında yasal isabet görülmemiştir.
Bu durumda; İdare Mahkemesi kararının davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararında anılan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… Temyiz No:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, iş bu kararın taraflara tebliğinden sonra, davacının temyiz isteminin incelenebilmesi için tekrar Dairemize iade edilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 03/12/2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
… İdare Mahkemesinin davanın reddi yolundaki … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, davacıyı temsilen dava açan sendika avukatının dava dilekçesinde gösterdiği adrese tebliğ edilmiş olması karşısında; temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle karara karşıyım.