5. Daire 2012/7200 E. , 2012/7471 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2012/7200
Karar No: 2012/7471
Temyiz Eden (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalılar): 1- … 2- …
Vekili: …
İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevapların Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi: …
Düşüncesi:6111 sayılı Yasada ihtiyaç fazlası işçilerin hangi kriterlere göre belirleneceği konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmeyerek bu konuda idareye takdir hakkı tanınmış ise de, bu yetkinin kullanımı kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olup, bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukuku’nun bilinen ilkelerindendir.
Belediye bünyesinde çalışan sürekli işçilerin genel olarak birçoğunun vasıfsız olduğu dikkate alındığında, bu işçilerin objektif kriterler ortaya konularak (eğitim durumu, iş becerisi, hizmet yılı, fiilen yaptığı iş gibi) ihtiyaç fazlası işçi olarak belirlenmek suretiyle komisyonlara bildirilmesi, bildirimi yapılan ihtiyaç fazlası işçilerin komisyon tarafından yerleştirmeleri yapılırken de bildirimi yapan idarenin gerekçelerinin toplam sayı ve her bir işçi yönüyle somut, gerçekçi ve objektif olup olmadığının irdelenmesi gerektiği, bildirilen işçilerin bildirim gerekçesinin objektif olup olmadığı yönüyle değerlendirme yapılarak yerleştirmelerine karar verilmesi gerekmekte iken, bu yönde araştırma ve inceleme yapılmaksızın kurulan dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediğinden, temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dava dosyasının tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava, … İlçe Belediye Başkanlığı’nda 4857 sayılı Kanuna tabi daimi işçi kadrosunda çalışan davacının, 6111 sayılı Kanun’un 166’ncı maddesi uyarınca ihtiyaç fazlası olarak belirlenmesi yolundaki … Valiliği Tespit ve Değerlendirme Komisyonu’nun 14.10.2011 Onay tarihli, 12.10.2011 tarih ve 1 sayılı kararının ve bu karara binaen belediyedeki görevinden ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…; K:… sayılı kararla; davalı belediyenin yürüttüğü hizmetler, nakil sonrasında oluşan işçi sayısında beş yıl süreyle artış yapamayacak olması, norm kadro sayısı, bütçe durumu, personel giderlerinin bütçe gelirlerine oranı ile davacının, öğrenim düzeyi, kamuda geçen hizmet süresi, sunduğu hizmete duyulan ihtiyaç ve devir öncesi fiilen yürüttüğü görev ile devredilmeyerek belediyede istihdamına devam olunan personelin nitelikleri de göz önünde bulundurularak yapılan değerlendirmeye göre; davacının ihtiyaç fazlası olarak belirlenmesinde idarelere verilen takdir yetkisinin kullanımında kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, ihtiyaç fazlası işçi olarak belirlenmesine ilişkin işlemin objektif kriterlere göre yapılmadığını ileri sürerek, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
13.02.2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun’un “Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler” başlıklı 166. maddesinin birinci fıkrasında, belediyelerin sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçilerinin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün taşra teşkilatlarındaki sürekli işçi kadrolarına atanacağı; üçüncü fıkrasında, tespitin yapılmasına esas işçilerin listesinin, mahalli idareler tarafından gerekçesiyle birlikte komisyona sunulacağı, ihtiyaç fazlası olarak bildirilen işçilerden norm fazlası olanların komisyon tarafından birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak üzere tespit edileceği, mahalli idarelerin norm kadrosu dahilinde olup da ihtiyaç fazlası olarak bildirilen işçilerin ise 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49.maddesindeki oranlar, kurumun bütçe dengesi, norm kadrosu ve yürütmekle görevli olduğu hizmetin gereği ile nüfus kriterleri değerlendirmek suretiyle birinci fıkrada belirtilen kurumlara atanmak üzere tespit edileceği; dokuzuncu fıkrasında ise, bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde uygulamayı yönlendirmeye ve ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye İçişleri Bakanlığı’nın yetkili olduğu düzenlenmiştir.
İçişleri Bakanlığı tarafından, konuya ilişkin olarak çıkarılan 10/08/2011 tarihli ve 2011/45 sayılı Genelgenin “İhtiyaç Fazlası İşçi Bildirecek Mahalli İdarelerin Takip Edeceği Usul ve Esaslar”ı düzenleyen II. Bölümünün (j) bendinde, yetkili sendikaların yönetici, temsilci ve kurul üyelerinin Sendikalar Kanunu’ndan doğan haklarının korunması gerektiği, III. Bölümünün (f) bendinde, devredilecek işçilerin tespitinde isteklilere ve mazereti olanlara öncelik verileceği, ikamet, çocuklarının okul durumu, sağlık özrü, çalışıyorsa eşinin iş durumu gibi hususların dikkate alınması gerektiği hususları vurgulanmıştır.
Yasa koyucunun, 6111 sayılı Yasanın 166. maddesinde, il özel idarelerinde ve belediyelerde ihtiyaç fazlası işçilerin belirlenmesi konusunda herhangi bir ölçüye ve sınırlamaya yer vermeyerek, komisyona sunulacak listeler konusunda idarelere geniş bir takdir hakkı tanımış olduğu açıktır. İdareler, Genelge hükümlerine göre, yalnızca listeleri gerekçeli olarak sunacaklardır.
Öte yandan, il özel idarelerinin ve belediyelerin bildirdiği ihtiyaç fazlası işçi listelerinin gönderildiği Tespit ve Tahsis Komisyonlarının Takip Edeceği Usul ve Esaslar, anılan Genelge’nin III. Bölümünde düzenlenmiş olup; (f) maddesi uyarınca, norm kadro dahilinde olup da mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası olarak bildirdiği işçi listelerinden kurumlara devredilecek işçiler tespit edilirken isteklilere ve mazereti olanlara öncelik verilecek, devredilecek işçinin tahsisi yapılırken ikamet, çocuklarının okul durumu, sağlık özrü, çalışıyorsa eşinin iş durumu gibi hususlar dikkate alınacaktır.
İlgili Yasa ve Genelge hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, mahalli idarelerin, ihtiyaç fazlası işçilerinin belirlenmesi hususunda geniş bir takdir yetkisi ile donatıldığı, bu sebeple ihtiyaç fazlası belirleme ve komisyona bildirme aşamasında belediye ve il özel idarelerinin takdir yetkileri üzerinde kapsamlı bir denetlemenin mümkün olmadığı, yalnızca gerekçeleriyle birlikte bildirilmesi gereken listelerle ilgili olarak bu gerekçelerin denetlenebileceği, Komisyonlarca tespit ve tahsis yapılırken Genelgede sayılan özür hallerine uyulup uyulmadığı konusuyla sınırlı olarak yargısal denetim yapılabileceği sonucuna varılmış olup davalı belediyece iletilen listede yer alan davacının anılan özür hallerinden biri kapsamında olmadığı anlaşılmakla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda; belediye tarafından ihtiyaç fazlası işçi olarak komisyona gönderilen listenin yukarıda açıklanan mevzuat gereği yargı yerlerince irdelenmesi mümkün olmadığından, mahkemece yapılan irdeleme sonucunda, idarece kullanılan takdir yetkisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesine ilişkin kararda, hüküm fıkrası itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan … günlü, E:…; K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcı ile artan …-TL posta ücretinin isteği halinde davacı vekiline verilmesine 16.11.2012 tarihinde esasta ve gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
(X) GEREKÇEDE KARŞI OY:
2821 sayılı Sendikalar Kanununun, Sendikaların Çalışma Hayatına İlişkin Faaliyetleri başlıklı 32. maddesinin 3. fıkrasında, işçi sendikalarına, çalışma hayatından, mevzuattan, toplu iş sözleşmesinden, örf ve adetten doğan hususlarda işçileri ve işverenleri temsilen veya yazılı başvuruları üzerine, nakliye, neşir veya adi şirket mukaveleleri ile hizmet akdinden doğan hakları ve sigorta haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen davaya ve bu münasebetle açtığı davadan ötürü husumete ehil olma hakkı tanınmış olup işçinin nakli konusunda dava açma veya temsile yetki verilmemiştir.
Bu bakımdan, bir başka kamu kurumuna atanan işçi adına, anılan atama işlemine karşı Sendika tarafından açılan davanın “ehliyet” yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esas yönünden incelenmesinde hukuki isabet bulunmadığından, kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle karara gerekçe yönünden karşıyım.
(XX) KARŞI OY:
Belediyeler ile İl özel idarelerinin ihtiyaç fazlası işçilerinin belirlenmesi ve başka kurumlara atanmasını öngören 6111 sayılı Kanunun 166. maddesi uyarınca yapılacak işlemlerin temelinde anılan kurumların ihtiyaç fazlası işçilerinin belirlenmesi ve bir liste ile komisyona bildirilmesi bulunmaktadır. Bu ilk belirlemenin yargısal denetiminin yapılmasını engelleyici hiçbir hüküm var olmadığından, bu listelerin idarelerin geniş takdir yetkisinden bahisle denetim dışı bırakılması gerektiğine ilişkin tespite katılmak mümkün değildir.
Bu nedenle temyiz incelemesinin öncelikle ilk listenin hukuka aykırı olup olmadığı yönünden yapılması gerekir.
Ancak Dairece bu yolda bir inceleme yapılmasına gerek görülmediğinden, bu inceleme yapılmadan verilen karara karşıyım.