Danıştay Kararı 5. Daire 2009/6913 E. 2009/7337 K. 14.12.2009 T.

5. Daire         2009/6913 E.  ,  2009/7337 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/6913
Karar No: 2009/7337

Temyiz İsteminde Bulunan (Taraflar):
1- (Davalı): …
2- (Davacı): …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçelerde yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/6. maddesi gereğince Tetkik Hakimi …’nın açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Dava; … Emlak Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapan davacının, … Malmüdürlüğü emrine atanmasına ilişkin 11.3.2005 günlü işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle her ay uğradığını ileri sürdüğü …-TL zararın hakediş tarihleri itibariyle yürütülecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış olup; dava konusu işlemin iptali ve parasal kayıpların davanın açıldığı tarih itibariyle hesaplanacak yasal faiziyle davacıya ödenmesine hükmedilmesi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, davalı idarece temyizen incelenerek bozulması istemi üzerine Danıştay Beşinci Dairesi’nin 28.1.2009 günlü, E:2006/4471, K:2009/345 sayılı kararıyla Mahkeme kararının, iptale ilişkin kısmının onanarak kesinleştiği, parasal kayıpların tazmininin kabulüne ilişkin kısmının ise bozulduğu, … İdare Mahkemesi’nin temyize konu … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla da bozulan kısım hakkında bozma kararına uyularak parasal zararların tazmini isteminin reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Davalı İdare, Mahkeme kararının işlemin iptaline, davacı ise, parasal kayıpların tazmini isteminin reddine ilişkin kısımlarının bozulmasını istemektedir.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, davacının … Malmüdürlüğü emrine atanmasına dair 11.3.2005 günlü işlemin iptaline ilişkin kısmının Dairemizin anılan kararıyla onanarak kesinleşmesi ve temyizen incelenerek bozulması istenilen kararda da işlemin iptaline dair bir hükme yer verilmemesi nedeniyle, davalı idarenin dava konusu işleme yönelik temyiz isteminin incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Davacının temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 4001 sayılı Kanunla değişik 2. fıkrasında, “Özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştayda temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü yer almış, 3622 sayılı Kanunla değişik 46. maddesinin 3. fıkrasında ise “Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren mahkemeye, Danıştaya veya 4 üncü maddede belirtilen mercilere verilir ve kararı veren mahkeme veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. Cevap veren, kararı süresinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabilir. Bu takdirde bu dilekçeler temyiz dilekçesi yerine geçer.” hükmüne yer verilmiştir.
Bozulması istenilen Mahkeme kararının davacı vekiline, 3.8.2009 tarihinde, davalı idarenin temyiz dilekçesinin ise, 31.8.2009 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup, davalı idarenin temyiz isteminin yukarıda yer verilen gerekçe ile inceleme olanağı bulunmadığından, davacı vekilinin 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 3. fıkrası uyarınca karşı temyiz isteminde bulunmuş sayılması mümkün bulunmayıp, Mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük temyiz süresinin çalışmaya ara verme döneminde bitmesi nedeniyle en son 11.9.2009 tarihinde yapılması gereken temyiz başvurusunun, bu süre geçirildikten sonraki bir tarih olan 18.9.2009’da kayda giren dilekçe ile yapılmış olması karşısında davacının temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin, davacı temyiz isteminin ise süre aşımı nedeniyle reddine, 14.12.2009 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 3. bendinde, karşı tarafa tebliğ edilen temyiz dilekçesi üzerine, cevap verenin kararı süresi içinde temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde temyiz isteminde bulunabileceği hükmü yer almış olup, incelenen dosyada davacının süresinde temyiz etmediği kararı, davalının temyiz dilekçesinin tebliği üzerine cevap dilekçesiyle ve cevap süresinde temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
Davalının temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmiş olması davacının 48/3. madde hükmünden yararlanarak yönelttiği temyiz isteminin süresinde sayılmamasını gerektirmeyeceği ve davacının temyiz isteminin incelenmesinin uygun olacağı görüşüyle kararın bu kısmına karşıyız.