Danıştay Kararı 5. Daire 2009/2933 E. 2009/4783 K. 17.09.2009 T.

5. Daire         2009/2933 E.  ,  2009/4783 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/2933
Karar No: 2009/4783

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: Türk Telekomünikasyon A.Ş. Genel Müdürlüğü
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davalı idare … İl Müdürlüğü’nde sözleşmeli mühendis olarak görev yapmakta iken, özelleştirme nedeniyle 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi uyarınca MTA … Bölge Müdürlüğü emrine atanan davacı, T. Telekom tarafından düzenlenen maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin T. Telekomünikasyon A.Ş. … İl Telekom Müdürlüğü’nün 17.9.2008 günlü, 12816 sayılı işleminin iptali ile yeni görevine başladığı 3.9.2008 tarihinden geçerli olmak üzere maaş farkının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden %55’inin, Bakanlar Kurulunun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)’nin %55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar” uyarınca 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile … Telekomünikasyon A.Ş.’ne satılmış olduğunun görülmesi karşısında; idari yargı denetiminin Türk Telekom hisselerinin devrinin fiilen gerçekleştirildiği 14.11.2005 tarihinden önce tesis edilen işlemlerden doğan uyuşmazlıklarla sınırlı olacağı, bu tarihten sonra tesis edilen işlemlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün adli yargı mercilerinin görev alanına gireceği, hisse devir tarihi olan 14.11.2005 tarihinden sonra tesis edilmiş olan dava konusu işlemden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün idari yargının görev alanında bulunmadığı, adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava görev yönünden reddedilmiştir.
Davacı, tek yanlı irade açıklaması şeklinde kurulan işlemin görüm ve çözüm yerinin idari yargı olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
406 sayılı Yasa’nın 3.7.2005 günlü, 5398 sayılı Yasa ile değişik Ek-29. maddesinde; Türk Telekom hisselerinin devri sonucu kamu payının yüzde ellinin altına düşmesi durumunda; Türk Telekom’da asli ve sürekli görevlerde çalışmakta olanlar ile 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi olarak kadrolu veya sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personelin, kamu görevlerinden yüzseksen gün aylıksız izinli sayılacakları, harcırah, sağlık giderleri, cenaze giderleri ve ölüm yardımı ile diğer mali ve özlük haklarının Türk Telekom tarafından karşılanacağı, bu süre içinde nakle tabi personelden Türk Telekom tarafından hizmetine ihtiyaç duyulmayanların tespit edildikleri tarihten, kendi isteği ile nakil talep edenlerin ise talep tarihinden itibaren en geç doksan gün içinde Türk Telekom tarafından Devlet Personel Başkanlığı’na bildirileceği ve bunların aylıksız izinlerinin bu tarih itibariyle sona ereceği belirtilmiş; maddenin 5457 sayılı Yasayla değiştirilen cümlesinde bu maddenin birinci cümlesinde sayılanlardan aylıksız iznin bitiminden sonra Türk Telekom’un tabi bulunduğu mevzuata ve bu fıkraya istinaden akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde iş sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erenlerin, bu madde hükümlerine göre işlem yapılmak üzere, sözleşmenin sona erdiği yılın 15 Ocak tarihindeki 3. fıkraya göre hesaplanan ücretleriyle Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilecekleri, sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ve kapsam dışı personel statüsünde çalışanlar hakkında, 4046 sayılı Kanun’un 22. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümlerinin uygulanmasında, Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildikleri tarihteki unvanlar esas alınarak, Yönetim Kurulu’nca 15.4.2004 tarihi itibariyle bu unvana göre belirlenmiş olan ücret ve diğer mali haklarına, bu tarihten Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildikleri tarihteki kadro ve pozisyonlarına ilişkin olarak bildirim tarihine kadar geçen süre içinde kamu görevlilerine yapılacak artış, oran ve/veya miktarları uygulanmak suretiyle bulunacak tutarın dikkate alınacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Söz konusu düzenleme ile Türk Telekom hisselerinin devri tarihinden itibaren kamu görevinden 180 gün süreyle aylıksız izinli sayılan personelden iznin bitiminden sonra Türk Telekom’da özel hukuk hükümleri uyarınca akdedilen sözleşmeye göre çalışmaya devam edenlerden hisse devir tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde sözleşmesi feshedilenlerin, 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi uyarınca atanmalarının sağlanması için Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi ve bu bildirim yapılırken personelin atamaya esas ücretlerinin yasada belirtilen şekliyle hesaplanması görevi, özel hukuk statüsünde olan T. Telekomünikasyon A.Ş.’ne verilmiştir.
T. Telekom hisselerinin devri sonrasında iş kanunu hükümleri uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarına geçiş hakkının 5 yıl süreyle saklı tutulduğu 2. tip iş sözleşmesi imzalamak suretiyle … İl Telekom Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin 6.6.2008 tarihinde feshedilmesi nedeniyle, sözleşme hükümleri uyarınca 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre kamu kurum ve kuruluşlarına atamasının yapılabilmesi için T. Telekom A.Ş. tarafından 406 sayılı Yasanın Ek 29. maddesi uyarınca hesaplanan ücretiyle Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi üzerine, 3.9.2008 tarihinde MTA … Bölge Müdürlüğü emrine atamasının yapıldığı, 12.9.2008 gününde, maaş nakil ilmuhaberinin yanlış düzenlendiğinden bahisle düzeltilerek yeniden düzenlenmesi istemiyle … İl Telekom Müdürlüğü’ne başvurduğu, başvurusunun ücret tespitinde yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle reddi üzerine bu işlemin iptali ile eksik hesaplanan maaş farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır.
Özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı hazineye ait bulunan hisselerden %55’i Bakanlar Kurulu’nun 25.7.2005 günlü, 2005/9146 sayılı kararı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile … Telekomünikasyon A.Ş.’ye satılmış olup bunun sonucunda Türk Telekom A.Ş.’nin bu tarih itibariyle kamu kuruluşu niteliğinin sona erdiği açıktır.
Ancak, 406 sayılı Yasa’nın Ek 29. maddesinin yukarıda yazılı hükümleri uyarınca, kamu kurumuna nakil hakkı bulunan personelden hizmet sözleşmesi feshedilenlerin 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi uyarınca yeniden kamu personeli statüsüne girdiğinde kendilerine ödenecek ücretin hesaplanması görevinin idari nitelik taşıdığı, bu hesaplama konusunda T. Telekomünikasyon A.Ş.’nin görevli kılındığı, anılan şirketin belirlediği atamaya esas ücrete göre personele atandığı kurumda ödenecek maaşın tespit edilecek olması dolayısıyla T. Telekomünikasyon A.Ş. tarafından düzenlenen maaş nakil ilmuhaberinin kamu görevlisi olan kişinin hukukunu etkilemesi, öte yandan davacının kamu kurumuna atanmasıyla kamu personeli statüsüne girmesi karşısında, kamu görevlisinin maaşının hatalı hesaplandığı iddiasına dayandırılan ve bu nedenle maaş nakil ilmuhaberinin yeniden düzenlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin bir idari uyuşmazlık yarattığı kuşkusuz olup bu nedenle bu işlemin iptali ile parasal hak istemiyle açılan davanın görülmesi ve çözümlenmesi görevi idari yargıya aittir.
Bu durumda, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/c fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 17.9.2009 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

(X) GEREKÇEDE KARŞI OY:
Uyuşmazlık, yeni görevinde davacıya ödenecek aylığın saptanmasına ilişkin olup, kamu görevlisine ödenek aylıkla ilgili bir uyuşmazlığın idari yargıda çözümleneceği kuşkusuzdur.
Bu bakımdan davanın görev yönünden reddine dair kararda isabet yoktur.
Ancak idari yargıda görülen davalar idari işlem veya idari eylemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olabilir.
Temyiz edilen karar, idari bir merci olmayan şirketçe düzenlenen maaş nakil bildiriminin iptali istemiyle açılmış bir davada verilmiştir. Maaş nakil bildirimi, düzenleyen şirket dikkate alındığında idari bir işlem olmadığından, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem de değildir. Bu özellikleri yönünden idari bir davaya konu olması hukuken olanaksız olan işleme karşı açılan davanın 2577 sayılı Kanun’un 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken davanın görev yönünden reddine dair karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle gerekçe yönünden karara karşıyım.