Danıştay Kararı 5. Daire 2009/2087 E. 2010/1897 K. 31.03.2010 T.

5. Daire         2009/2087 E.  ,  2010/1897 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/2087
Karar No: 2010/1897

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca 2002 yılından itibaren davalı idarede, mali ve sosyal haklar dışındaki her türlü hak ve yükümlülükleri bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak görev yapmakta olan davacının, davalı idaredeki görevinden önceki hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derecesinin hesaplanmasında değerlendirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada; Anayasa’ya aykırılık iddiasının yerinde görülmediği; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36/C maddesinde belirtilen hizmet sınıflarında çalışmak üzere memuriyete girenlerin daha önceki hizmet sürelerinin kısmen ya da tamamen intibaklarında değerlendirilmesi esası benimsenmiş ise de, davacının davalı idarede göreve başlamadan önceki bankacılık hizmetleri 657 sayılı Kanun kapsamında sayılan hizmetlerden olmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 121. maddesinin ikinci fıkrasında, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu başkan yardımcıları, daire başkanları, müdürler, başkanlık müşavirleri ve meslek personelinin kadro karşılığı sözleşmeli statüde istihdam edileceği, kadro karşılığı sözleşmeli çalışan Fon personelinin ücret, mali ve sosyal hakları dışında her türlü hak ve yükümlülükleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi oldukları hükmü getirilmiş; Geçici 21. maddesinde, bu Kanun uyarınca 657 sayılı Kanun’a tabi olan Kurum ve Fon Personelinin Kurum ve Fonda geçen hizmet sürelerinin, öğrenim durumu itibariyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak koşuluyla 657 sayılı Kanun’un ek geçici 1, 2 ve 3. maddeleri ile 5289 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınarak kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirileceği, bu suretle 5434 sayılı Kanun’a tabi olan personelin kazanılmış hak aylık derecelerinde değerlendirilemeyen geçmiş hizmet sürelerinin emekli keseneğine esas aylıklarında değerlendirileceği hükmüne yer verilmiş olup; anılan Kanun maddesi uyarınca sadece davalı idarede geçen hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin hesabında dikkate alınacak olması karşısında dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …- TL yürütmenin durdurulması harcı ile …- TL posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 31.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.