Danıştay Kararı 5. Daire 2008/6283 E. 2009/3946 K. 22.06.2009 T.

5. Daire         2008/6283 E.  ,  2009/3946 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/6283
Karar No: 2009/3946

Kararın Düzeltilmesini İsteyenler: 1- (Davacı) …
2- (Davalı) :
Diğer Davalı: Sağlık Bakanlığı

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının kısmen gerekçe değiştirilerek, kısmen aynen onanması yolunda Danıştay Beşinci Dairesi’nce verilen 28.5.2008 günlü, E:2007/4033, K:2008/3104 sayılı kararın, dilekçelerde yazılı nedenlerle düzeltilmesi ve İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti: Davacının karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Davacının Savunmasının Özeti: Davalı idarenin karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …
Düşüncesi: Davalı … Başkanlığı’nın karar düzeltme isteminin reddi gerektiği; davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin ise 2577 sayılı Yasa’nın 54. maddesinin 1/c. fıkrasına uygun olduğu, bu nedenle Dairemiz kararının kaldırılarak hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin bölümünün onanması, maddi tazminatla ilgili bölümünün ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Tarafların, kararın düzeltilmesi dilekçelerinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
… Baştabipliği’nde biyolog olarak görev yapan davacı, 5283 sayılı Kanun uyarınca standardı aşan personel olarak belirlenerek Sağlık Bakanlığı’na bağlı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknisyeni olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; idarece standart fazlası personelin belirlenmesi mesleki kariyer, uzmanlık, son üç yıllık sicil notu ortalamaları, işe başlama tarihleri ve disiplin amirlerince mesai kurallarına riayetleri hususunda uyarı alıp almadıkları gibi durumların dikkate alınması suretiyle nesnel ölçüler içerisinde yapılmış olduğundan, davacının standart fazlası personel olarak belirlenmesinde kanuna aykırı bir durum bulunmadığı; ancak biyolog olarak görev yapan davacının, 5283 sayılı Kanun gereğince devir tarihindeki kadrosuyla birlikte Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi gerekirken kadrosuyla birlikte devredilmediği, Sağlık Bakanlığı’na bağlı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknisyeni kadrosuna atandığı anlaşıldığından, Sağlık Bakanlığı’na bağlı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknisyeni olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde kanuna ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi istemi ise 5283 sayılı Yasa’nın 5. maddesi uyarınca parasal hak kaybına uğramadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacı ve davalı … Başkanlığı’nın bu karara yönelik temyiz başvuruları, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 28.5.2008 günlü, E:2007/4033, K:2008/3104 sayılı kararıyla reddedilmiş ve temyize konu Mahkeme kararı aşağıda belirtilen gerekçelerle;
“2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nun “Personel hükümleri” başlıklı 4. maddesinin ilk fıkrasında, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilatı’nın kadroları ekli cetvellerde gösterilmiştir. Bu kadrolarda çalışan personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun istisnai memurluklarla ilgili hükümleri uygulanır” hükmü, aynı Kanun’un “Kadrolar” başlıklı 6. maddesinde ise “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı bu Kanuna bağlı cetvellerde belirtilen kadro sayısı ile sınırlı kalmak şartıyla, yılda bir defa kadro derecelerinde gerekli değişikliği yapabilir. / Çeşitli kanunlarda Bakanlar Kurulu kararına lüzum gösterilen hususlardan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği ile ilgili olanları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı kararları ile yürütülür.” hükmü yer almıştır.
“657 sayılı Yasa’nın 36/F maddesinin ilk fıkrasında, “Bu Kanunla tespit edilen çeşitli hizmet sınıfları mensuplarından Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilatlarında asli ve sürekli görevlerde bulunanların kadro, unvan, derece, ek gösterge, makam tazminatı ve vb. mali hakları ile intibak ve diğer özlük haklarının tespit ve kullanılması ile ilgili yetkiler Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı’na aittir.” hükmüne yer verilmiştir.
“190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “İstisnalar” başlıklı 3. maddesinde, bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği kadroları hakkında uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
“5283 sayılı Yasa uyarınca Sağlık Bakanlığı’na devredilen memurların devir tarihi itibariyle kadroları ile birlikte devri öngörülmüş ise de, yukarıda bahsedilen yasal düzenlemeler uyarınca TBMM Genel Sekreterliği’ne ait kadroların, 2919 sayılı Kanun’a ekli olması ve bu kadrolar hakkında 190 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle devri mümkün olmayıp, bu kadrolar üzerinde Bakanlar Kurulu’nun tasarruf yetkisi bulunmamaktadır.
“Dosyanın incelenmesinden, 1987 yılında … Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden biyolog unvanı alarak mezun olan davacının, 1.3.1991 tarihinde … Başkanlığı Özlük İşleri Müdürlüğü’nde memur olarak çalışmaya başladığı, 31.3.1997 tarihinde kadrosunun … Başkanlığı Baştabiplik birimine aktarıldığı, 19.3.1998 tarihinde de biyolog kadrosuna atandığı, 5283 sayılı Kanun uyarınca standardı aşan personel olarak belirlenip Sağlık Bakanlığı’na bağlı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknisyeni olarak atanıncaya kadar da … Başkanlığı Baştabipliği’nde biyolog kadrosunda çalıştığı, 5283 sayılı Kanun gereğince dava konusu işlemle kadrosu devredilmeksizin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağlık teknisyeni olarak atandığı anlaşılmaktadır.
“Bu durumda, …Başkanlığı Baştabiplik biriminde biyolog kadrosu ve unvanı ile görev yapan davacının, yukarıda yazılı yasal düzenlemeler uyarınca kadrosunun Sağlık Bakanlığı’na devri mümkün olmamakla birlikte, standart fazlası personel olarak seçimi ve Sağlık Bakanlığı’na devri işlemlerinde hukuka aykırı bir yön bulunmamakta ise de, kadro ve unvanı dikkate alınarak devredildiği kuruma atamasının biyolog olarak yapılması gerekmekte iken sağlık teknisyeni olarak atanmasında hukuka uyarlık, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
“Öte yandan, idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlı olup, İdare Mahkemesince verilen kararın davacının standart fazlası personel seçiminde hukuka aykırılık bulunmadığı ve dava konusu işlemler nedeniyle yoksun kaldığı parasal hak isteminin reddi yolundaki kısmı yönünden davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.” gerekçeleriyle kısmen aynen, kısmen gerekçe değiştirilmek suretiyle onanmıştır:
Davacı, 5283 sayılı Kanun’a göre Sağlık Bakanlığı bünyesine atanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek Danıştay kararının düzeltilmesini istemekte; davalı … Başkanlığı ise, kararın idare aleyhine olan bölümünün düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır.
Davalı … Başkanlığı’nın karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar, Daire kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenler ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin (c) fıkrasına uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce verilen 28.5.2008 günlü, E:2007/4033, K:2008/3104 sayılı karar kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığı’na Devredilmesine Dair Kanun’un “Kapsam“ başlıklı 2. maddesinde, “Bu Kanun; Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, Sayıştay, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı, üniversiteler, mahalli idareler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri hariç olmak üzere, bakanlıkları, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarını kapsar.“ hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, 5283 sayılı Kanunun kapsamı dışında tutulan kurumlar arasında TBMM Başkanlığı sayılmamıştır. Ancak, TBMM Başkanlığı’nın hariç tutulan kurumlar arasında bulunmaması, statüleri 2919 sayılı Kanun’da özel olarak düzenlenen TBMM Genel Sekreterliği personelinin bu Yasa kapsamında sayılması için yeterli değildir. Söz konusu Yasa’nın kapsamında olan kurumlar, yine aynı maddede “bakanlıklar, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları“ şeklinde açık bir biçimde belirtilmiş olup; Devletin en temel kurumu olan ve personeli istisnai memur sayılan TBMM Başkanlığı’nın, anılan maddede, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kurumlarından sonra, “diğer kamu kurum ve kuruluşları“ arasında sayıldığı kabul edilerek 5283 sayılı Yasa’nın kapsamı içinde değerlendirilmesine olanak yoktur. Bu durum, Yasa’nın devre ilişkin kuralları incelendiğinde daha açık bir biçimde gözükmekte ve TBMM personelinin Sağlık Bakanlığı’na devrine olanak tanıyacak hiçbir hükme rastlanmamaktadır.
2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasına göre, TBMM kadrolarında çalışan personel hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun istisnai memurluklarla ilgili hükümleri uygulanır. 5283 sayılı Yasa ise, kapsamında olan kamu kurum ve kuruluşlarındaki “standart fazlası” personelin Sağlık Bakanlığı’na devrini öngörmektedir. İstisnai memurluk kavramı, tanımı gereği, kamu kurumlarında “standart fazlası personel“ saptanması ile, açık bir yasal düzenleme olmaksızın bağdaştırılamaz. Nitekim, 5283 sayılı Yasa uyarınca Sağlık Bakanlığı’na devredilen personelin hiçbirisinin – davalı idarelerin uygulamasıyla TBMM’den Sağlık Bakanlığı’na devrine karar verilenler dışında – istisnai memur statüsünde olmadıkları görülmektedir.
5283 sayılı Yasanın 6. maddesi, “Kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet sunan kurum tabipliklerinin, kurum tabiplikleri için Bakanlıkça bir ay içinde belirlenecek standartları aşan taşınır, taşınmaz, taşıt ve personeli de, 4 ve 5 inci maddelere göre Bakanlığa devredilir.“ hükmünü taşımaktadır. Bu maddenin göndermede bulunduğu 4. madde uyarınca, devredilen sağlık birimleri için biri Bakanlık, biri Maliye Bakanlığı ve ikisi de sağlık birimi devredilen kamu kurum ve kuruluşundan olmak üzere dört kişilik komisyonlar kurulmakta, Komisyon başkanlığını Maliye Bakanlığı adına görevlendirilen kişi yapmakta, Komisyonlar tarafından sağlık birimlerinin devre konu personeli tespit edilerek bir tutanağa bağlanmakta, Komisyonların personel tespitine ilişkin tutanakları ile devredilen sağlık birimlerine ait boş kadro ve pozisyonlar Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nca kesinleştirilmektedir. Bu düzenleme, Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından kapsamlı personel devrine uygun bir yöntem olarak benimsenmiş gözükmektedir.
Standart fazlası personelin, 5283 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca oluşturulan komisyonlar tarafından Kurum Tabipliklerinin Standardına Dair Tebliğ’de belirlenen ölçütler esas alınarak belirlendiği; komisyonun 5283 sayılı Yasa’nın Resmi Gazete’de yayımlandığı 19.1.2005 tarihinden itibaren 3 ay içinde kurumlardaki standart fazlası personeli belirleme çalışmalarını tamamlamasının zorunlu olduğu; nitekim, bu çalışmalar sonucunda hazırlanan 15.4.2004 tarih ve 2005/8749 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 7.5.2005 günlü, 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır.
TBMM personelinin olağan koşullarda diğer kamu kurum ve kuruluşlarına kurumlararası nakil suretiyle atanması ise, bakanlıklar arası personel atamalarından farklılık gösterir. Bu konuda 2919 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nun 5. maddesinin 4. fıkrasında, “Genel Sekreterlik teşkilatı kadrolarındaki görevli personelden herhangi bir personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarına atanmasına ihtiyaç duyulması halinde; atamaya ilişkin talep Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’nca Başbakanlığa bildirilir. Başbakanlık personelin atanacağı kadro görevini tespit eder. İlgili kuruluşlar atama işlemlerini genel hükümlere göre yaparlar.“ hükmüne yer verilmiştir. Kurumlararası nakil konusunda farklı kurallara tabi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı personeli yönünden, 5283 sayılı Yasa’da, standart fazlası personeli tespit edecek ayrı bir komisyon oluşum biçimini öngören bir düzenleme de bulunmamaktadır.
5283 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Sağlık Birimlerinin Sağlık Bakanlığı’na Devredilmesine Dair Kanun’un 5. maddesinde, Sağlık Bakanlığı’na devredilen sağlık birimlerinde 657 sayılı Yasa tabi olarak çalışanların, devir tarihi itibariyle kadroları ile birlikte Sağlık Bakanlığı’na devri öngörülmüştür. Söz konusu 5. maddenin 3. fıkrasına göre, devredilecek memur kadroları adet, sınıf, unvan ve dereceleri itibarıyla bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde Bakanlar Kurulu’nca tespit edilerek 7.5.2005 günlü, 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kadrolar, aynı tarih itibarıyla 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin eki (I) sayılı cetvelin Sağlık Bakanlığı’na ilişkin bölümüne eklenmiş ve ilgili kurumun kadro cetvellerinden çıkarılmış sayılmıştır. 5283 sayılı Yasa’ya göre, Bakanlar Kurulu Kararına ekli listede belirtilenler dışındaki kadroların devir işlemine tabi tutulması mümkün değildir.
TBMM Genel Sekreterliği’ne ait kadrolar, 2919 sayılı TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca Yasa’ya ekli cetvellerde yer almakta ve aynı Kanun’un 6. maddesi uyarınca bu kadrolar üzerindeki tasarruf yetkisi, TBMM Başkanlık Divanı’na ait bulunmaktadır. Öte yandan, 190 sayılı KHK’nin 3. maddesi ile de TBMM Genel Sekreterliği kadroları bu KHK’nin kapsamı dışında tutulmuştur. Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler uyarınca TBMM Genel Sekreterliği kadrolarının diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devri mümkün değildir. 5283 sayılı Yasa’da TBMM Genel Sekreterliği’nde standart fazlası personel tespiti ve bu kadroların devrine ilişkin bir düzenleme de öngörülmemiştir.
657 sayılı Yasa’nın 36/F. maddesinin ilk fıkrasında, “Bu Kanunla tespit edilen çeşitli hizmet sınıfları mensuplarından Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği Teşkilatlarında asli ve sürekli görevlerde bulunanların kadro, unvan, derece, ek gösterge, makam tazminatı ve vb. mali hakları ile intibak ve diğer özlük haklarının tespit ve kullanılması ile ilgili yetkiler Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına aittir.” hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte, TBMM bünyesinde “asli ve sürekli görevlerde bulunan” personel hakkında kurum içinde kurulacak işlemlerle ilgili bu hükmün, personel devrine ilişkin bulunan dava konusu uyuşmazlıkla bir ilgisi yoktur. 5283 sayılı Yasa’da, 2919 sayılı TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrasında öngörüldüğü biçimde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreterliği’yle ilgili ve personel devrine olanak tanıyacak açık bir düzenleme de mevcut değildir.
Bilindiği gibi, kamu görevlilerinin atanmaları, görev ve yetkileri ile tüm özlük haklarının yasayla veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenmesi Anayasal bir kuraldır. 5283 sayılı Yasa, kural olarak bakanlıklar arası personel devri için Bakanlar Kurulu’na yetki verirken, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanına, “istisnai memur“ statüsündeki “standart fazlası“ TBMM personelinin, kadrosuyla birlikte yada kadrosu TBMM Başkanlığı’nda bırakılmak suretiyle başka bir kuruma devri için hiçbir görev ve yetki tanımış değildir. Bu nedenle, kamu kurum ve kuruluşlarındaki “standart fazlası personelin kadrolarıyla birlikte Sağlık Bakanlığı’na devri“ni öngören söz konusu Yasanın kapsamı dışına çıkılarak, kıyas yöntemi ve bağdaştığı ölçüde uygulanabilirlik anlayışıyla “devir işlemine tabi tutulacak“ TBMM personelinin kadrolarının kurumda bırakılması ve kendilerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi, yasal dayanaktan tümüyle yoksun bir uygulama olarak ortaya çıkmıştır. Devre ilişkin olarak kendisine hiçbir yetki tanınmayan TBMM Başkanlık Divanı’nın, personelin kadrosuz olarak devir işlemi gerçekleştikten sonra, kurumda kalan ve 5283 sayılı Yasa’nın 5. maddesinin 3. fıkrasında standart fazlası personeli bulunan ilgili kurumun kadro cetvellerinden çıkarılmış sayılacağı öngörülen kadroları, hizmet sınıfı, unvan ve dereceler itibariyle başka kadrolara dönüştürdüğü ve personelin kadrosundan bağımsız biçimde devredilmesi işleminden sonra “standart fazlası” kadroların iptali gibi bir durumun da söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Tüm bu hususlar, TBMM Başkanlığı’nın aslında 5283 sayılı Yasa’nın kapsamı dışında olduğunu ve TBMM personelinin görev yaptığı kurumu ve statüsünü değiştiren bu devir işleminin “memurların ve diğer kamu görevlilerinin atanmaları, görev ve yetkileri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenlenmesi ilkesi”ne açıkça aykırılık oluşturduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak, TBMM personeli 5283 sayılı Yasa’nın kapsamı dışında kalmakta ve 5283 sayılı Yasa uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarından Sağlık Bakanlığı’na devredilecek personel 7.5.2005 günlü, 25808 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.4.2004 tarih ve 2005/8749 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli cetvelde tek tek sayılan kadrolarla sınırlı bulunmaktadır. Kamu görevlisinin çalıştığı kurumu ve statüsünü değiştirecek biçimde zorunlu personel devri yapılması ancak açık bir yasal düzenleme bulunması koşuluna bağlı olduğundan ve 5283 sayılı Yasa’da TBMM personelinin Sağlık Bakanlığı’na devrine ilişkin hiçbir kural bulunmadığından, TBMM bünyesinde görev yapan istisnai memur statüsündeki davacının Sağlık Bakanlığı’na devredilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu nedenle, dava konusu işlemi başka bir gerekçeyle iptal eden İdare Mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın parasal haklarla ilgili kısmına gelince;
5283 sayılı Yasa’nın 5. maddesinin 6. fıkrasında, “… 6. madde kapsamında Bakanlığa devredilen personelin devir tarihinde eski kadro veya pozisyonlarına bağlı olarak almakta oldukları aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, sözleşme ücreti ile diğer mali hakları (fazla çalışma ücreti ile nöbet ücreti hariç) toplam net tutarının, atandıkları yeni kadro veya pozisyonlarının aylık, ek gösterge, her türlü zam ve tazminatları, sözleşme ücreti ile döner sermayeden yapılacak ek ödeme de dahil olmak üzere, diğer her türlü malî hakları toplam net tutarından fazla olması halinde, aradaki fark tutarı, atandıkları kadro veya pozisyonlarda kaldıkları sürece, kapanıncaya kadar herhangi bir kesintiye tâbi tutulmaksızın ayrıca tazminat olarak ödenir.” hükmü yer almakta olup; İdare Mahkemesi’nce, eski ve yeni kurumunda aldığı aylıklar arasındaki fark kapanıncaya kadar davacıya tazminat ödeneceği gerekçesiyle tazminat isteminin reddine karar verilmiş ise de, devir tarihi itibariyle aylığı dondurulmuş olan davacının, TBMM’den başka bir kuruma 5283 sayılı Yasa uyarınca devren atanmasının mümkün bulunmaması nedeniyle bu işlemden kaynaklanan maddi zararlarının tazmin edilmesi zorunlu olduğundan, davanın bu bölümünün reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen reddiyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin bölümünün yukarıda belirtilen gerekçelerle onanmasına; kararın parasal haklarla ilgili bölümünün ise davacının temyiz isteminin kabulüyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek bozulan bölüm hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, …-TL karar düzeltme harcının isteği halinde davacıya iadesine, 22.6.2009 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Davacının karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen düzeltme nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde sayılan nedenlerin hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği oyu ile karara karşıyım.