Danıştay Kararı 5. Daire 2008/5821 E. 2009/705 K. – T.

5. Daire         2008/5821 E.  ,  2009/705 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/5821
Karar No: 2009/705

Davacı: …
Davalı: Gelir İdaresi Başkanlığı

Davanın Özeti: Davacı, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan vergi dairesi müdür yardımcılığı sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptalini ve işlem nedeniyle uğradığı zararların yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesini istemektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı Kanun’la değişik 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …’in açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14 üncü maddesinde, dilekçeler üzerinde ilk inceleme esasları düzenlenmiş; 3 üncü fıkrasında, dilekçelerin Danıştay’da daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından,
a) Görev ve yetki,
b) İdari merci tecavüzü,
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “İlk inceleme üzerine verilecek karar” başlığı altında düzenlenen 15 inci maddesinde, 14 üncü maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülmesi halinde verilecek kararlar belirtilmiş; 1 inci fıkrasının (a) bendinde “… idari yargının görevli olduğu konularda görevli ve yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine” karar verileceği düzenlendikten sonra, 4 üncü fıkrasında, ilk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe ret kararları dışında, kararın düzeltilmesi veya temyiz yoluna başvurulabileceği belirtilmek suretiyle, bu kararlara karşı temyiz veya itiraz başvurusunda bulunulması ve kararın düzeltilmesi yolu kapatılmıştır. Bu düzenlemenin nedeni; görevsizlik ve yetkisizlik hallerinde, davanın görevli ve yetkili mahkemede devam edecek olması ve davanın esası hakkında verilecek kararla birlikte, bu kararların da, temyiz veya itiraz başvurusuna konu edilerek, üst yargı yerince hukuka uygunluk denetimine bağlı kılınmasıdır.
Kısaca belirtmek gerekirse, Danıştay ve idari mahkemelerin 2577 sayılı Yasa’nın 15 inci maddesinin 1/a fıkrası uyarınca verdikleri “görev veya yetki yönünden ret” kararları; aynı maddenin 4 üncü fıkrasına göre kesin nitelikte kararlardır. Ancak bu kesinlik, görevli olduğuna karar verilen mahkemenin davada vereceği kararın temyiz edilmesi durumunda Danıştay’ın 2577 sayılı Yasanın 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca, görev konusunun yeniden incelemesine ve karar veren mahkemeyi görevli bulmaması halinde, temyize konu kararı bozmasına engel değildir.
Danıştay’ın 2577 sayılı Yasa’nın 15/1-a maddesi uyarınca verdiği “görev ret” kararları, idare mahkemelerince uyulması zorunlu kararlardandır. Bu zorunluluk, kararı veren Danıştay’ın temyiz mahkemesi konumunda bulunmasından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, Danıştay’ca 2577 sayılı Yasa’nın 15/1-a maddesi uyarınca verilen “görev ret” kararı üzerine idari mahkemelerce görev konusunun yeniden belirlenmesi sonucunu doğuran bir karar verilmesi hukuken mümkün değildir. Zira, söz konusu “görev ret” kararı kesindir ve davanın esası hakkında verilecek kararla birlikte temyizen incelenerek hukuki denetime bağlı kılınması olanaklıdır.
Sonuç itibariyle, idari yargının görevli olduğu konularda Danıştay’ca 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında görülmeyerek “görev” yönünden reddedilen davalarla ilgili olarak özellikle vurgulanması gereken husus; bu kararlara idari mahkemeler tarafından uyulmasının zorunlu olduğu, mahkemelerin Danıştay’ın bu kararını kaldırıcı nitelikte karar veremeyeceğidir.
Danıştay Beşinci Dairesi’nin 11.3.2008 günlü, E:2007/7468, K:2008/1355 sayılı kararıyla davanın konusu, 26.11.2007 günlü dava dilekçesinin “sonuç ve istem” kısmında yer alan istem doğrultusunda “Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan vergi dairesi müdür yardımcılığı sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle uğradığı zararların yasal faiziyle birlikte ödenmesi” istemi olarak nitelendirilmiş, davanın 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24 üncü maddesinin kapsamı dışında kaldığı vurgulanmak suretiyle, dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünde İdare Mahkemesi’nin görevli olduğu sonucuna ulaşılmış ve dava görev yönünden reddedilerek dava dosyası, 2577 sayılı Yasa’nın değişik 15 inci maddesinin 1/a fıkrası uyarınca, aynı Yasa’nın 32/1. maddesine göre davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan … İdare Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Dairemizin görev yönünden kesin bir nitelik taşıyan bu kararına karşın, … İdare Mahkemesi … gününde verdiği E:…, K:… sayılı kararla, dava dilekçesinin içeriğinden bahisle; “düzenleyici işlemin de dava konusu edilip edilmediği konusunda tereddüte düşüldüğünü” belirtmek suretiyle, 2577 sayılı Yasa’nın 3 üncü maddesine uygun olmayan dilekçenin reddine karar vermiş, yenilenen dilekçede, davacının bireysel işlem yanında Gelir İdaresi Başkanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 7., 15., ve 21. maddelerinin sözlü sınava ilişkin ibarelerinin de iptalini istemesi üzerine, … tarihinde verdiği E:…, K:… sayılı kararla davayı görev yönünden reddederek dosyayı Danıştay’a göndermiştir.
Dairemizin 11.3.2008 günlü, E:2007/7648, K:2008/1355 sayılı “görev ret” kararı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15 inci maddesinin 4 üncü fıkrasına göre kesin bir karardır. Bu kararla uyuşmazlığın çözümünde görevli ve yetkili olduğu saptanan İdare Mahkemesi’nin dava dilekçesini, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendi dışındaki yönlerden incelemesi gerekmekte olup, sözü edilen “görev ret kararı” ortada iken … İdare Mahkemesi’nce uyuşmazlığın nitelendirilmesi bakımından görev ret kararının değiştirilmesi sonucunu doğuracak şekilde dilekçe ret kararı verilmesinde ve bu karara bağlı olarak yenilenen dava dilekçesi üzerine … günlü, E:…, K:… sayılı kararla “davanın karara bağlanması görevinin Mahkemelerine ait bulunmadığı” belirtilmek suretiyle dosyanın Danıştay’a gönderilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın görev yönünden reddine ve 2577 sayılı Yasa’nın değişik 15 inci maddesinin 1/a. fıkrasında yer alan “… idari yargının görevli olduğu konularda… görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye…” gönderileceğine ilişkin hüküm uyarınca, 26.11.2007 günlü ilk dava dilekçesinde yer alan istem doğrultusunda, 2577 sayılı Yasa uyarınca gereğinin yapılması için dava dosyasının, aynı Yasa’nın 32/1. maddesine göre davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 17.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.