Danıştay Kararı 5. Daire 2008/5656 E. 2009/4037 K. 24.06.2009 T.

5. Daire         2008/5656 E.  ,  2009/4037 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/5656
Karar No: 2009/4037

Temyiz Eden (Davacı): …
Karşı Taraf: … Başkanlığı – ANKARA

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesi uyarınca, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
… Başkanlığı’nda uzman denetçi olan davacı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak geçen 10 ay 26 gün süreli kamu hizmetinin mesleki kıdeminden sayılmamak kaydıyla kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilmesi için yaptığı 20.10.2005 günlü başvurunun yanıt verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve 10.5.2003 tarihinden itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 832 sayılı Sayıştay Kanununun 9 uncu maddesinde, meslek mensuplarının yükselme sürelerinin 2 yıl olduğu, 91. maddesinde, Başkan ve üyelerin birinci derecede memur aylıkları tutarını alacakları; bu suretle alınan aylıkların, bunların emekliliklerinde ve diğer memuriyetlere geçmelerinde kazanılmış hak sayılmayacağı; bu gibilerin emekliliklerinde ve diğer memuriyetlere geçmelerinde hizmet sürelerine göre kazandıkları derece aylıklarının esas olduğu hükmüne yer verildiği; 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’na 486 sayılı KHK’nin ile eklenen ek geçici 1. maddesinde ise; “kendi kanunlarında gerekli değişiklik yapılıncaya kadar aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları bakımından denetçi yardımcılarının, hakim ve savcı adayları gibi aylık ve ek ödeme alacaklarının hüküm altına alındığı; ancak meslek dışında geçen hizmetlerin değerlendirileceğine ilişkin bir hükme yer verilmediği; bu hükümlerin birlikte incelenmesinden, Sayıştay meslek mensupluğunun kariyer olarak kabul edildiğinin anlaşılması karşısında, yükselmede sadece meslekte geçen hizmet sürelerinin esas alınacağının tabi bulunduğu; bu nedenle, davacının Sayıştay meslek mensupluğunda geçmeyen hizmet süresinin kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilmesi için yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun adaylığa atanma konusunu düzenleyen 9. maddesinin 2. fıkrası ile, “8.maddede belirtilen niteliklere sahip olup, yazılı yarışma sınavı ile mülakatta başarı gösterenler, başarı derecelerine göre sıraya konularak Adalet Bakanlığınca önceden saptanan ihtiyaç sayısınca, daha önce başka görevlerde iktisap etmiş oldukları kadro, maaş ve derecelerine bakılmaksızın lisans, lisans-üstü (master) ve doktora öğrenim durumlarına göre Devlet memuriyetine giriş derece ve kademesi ile adaylığa atanırlar. Bu sıraya göre ihtiyaç sayısınca atananların dışında kalanlar bir hak iddia edemezler…” hükmü getirilmiş iken; bu maddenin 2. fıkrası önce 276 sayılı KHK ile değiştirilmiş; daha sonra yürürlüğe konulan 24.2.1988 günlü 3409 sayılı ve 15.1.2003 günlü 4790 sayılı Yasalarla söz konusu KHK hükmü değiştirilerek kabul edilmiş; yazılı yarışma sınavı ile mülakatta başarı gösterenlerin daha önce başka görevlerde kadro, maaş ve derece yönünden iktisap etmiş oldukları haklar nazara alınmak suretiyle öğrenim durumlarına göre devlet memuriyetine giriş derece ve kademesiyle veya bu derecelerden aşağı olmamak şartıyla müktesep olarak almış oldukları derece ve kademeyle adaylığa atanmalarına olanak sağlanmıştır. Halen görevde bulunan hakim, savcı ve hakim adaylarının da getirilen bu hükümden yararlanabilmeleri için 3409 sayılı Kanunun geçici maddesi yürürlüğe konulmuştur. Geçici 1. maddeye göre halen görevde bulunan hakim, savcı ve hakim adaylarının diğer kamu kurumlarında kadro, maaş ve derece yönünden iktisap ettikleri hizmet süreleri geçmişe yönelik mali bir hak doğurmamak ve hakimlik ve savcılık kıdeminden sayılmamak kaydıyla kadro şartı aranmaksızın değerlendirilerek derece ve kademeleri tespit edilecektir.
Öte yandan, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa 13.7.1993 tarih ve 486 sayılı KHK ile eklenen ek geçici 1. maddesinde; “Kendi kanunlarında gerekli değişiklik yapılıncaya kadar aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları bakımından,
a- Sayıştay Başkanı, Daire Başkanları, üyeleri sırasıyla Yargıtay birinci başkanı, daire başkanları ve üyeleri,
b- Yukarıdakiler dışında kalan Sayıştay meslek mensupları ile Sayıştay savcı ve savcı yardımcıları, kıdem, sınıf ve derecesindeki birinci sınıf, birinci sınıfa ayrılmış, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf hakim ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidir.” hükmü yer almıştır.
Bu madde hükmü uyarınca, Sayıştay meslek mensupları ile savcı ve savcı yardımcılarının aylık, ödenek, mali, sosyal ve diğer özlük hakları konusunda 832 sayılı Kanunda ve diğer ilgili kanunlarda yer alan bazı hükümler, bu hususta gerekli değişiklik yapılıncaya kadar uygulanmayacak, onların yerine aynı konuda hakim ve savcılar hakkında uygulanan hükümler geçerli olacaktır.
Nitekim, Sayıştay Genel Kurulunun 4.7.2005 tarih ve 5123/1 sayılı kararı ile birinci sınıfa ayrılma süresi bakımından hakim ve savcılarla Sayıştay denetçileri arasında ortaya çıkan eşitsizliğin 2802 sayılı Yasanın ek geçici 1. maddesi uyarınca, aynı Yasanın birinci sınıfa ayrılma süresine ilişkin hükümlerinin uygulanması suretiyle giderilmesine karar verilmiş; “birinci dereceye yükselme şartlarına” ise ilke kararında yer verilmesine mahal bulunmadığı ve konunun idarece uygulama sırasında dikkate alınmasının uygun olacağı karara bağlanmıştır.
Bu durumda, davalı idarece, davacının Milli Eğitim Bakanlığı’nda öğretmen olarak görev yaptığı 10 ay 26 günlük hizmet süresinin, hakim ve savcılara kıyasla, 2802 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan hükümleri uyarınca meslek kıdeminden sayılmamak kaydıyla kademe ilerlemesi ve derece yükselmesinde değerlendirilmesi gerekirken, bu yoldaki istemin yanıt verilmemek suretiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan …-TL. yürütme harcı ile artan …-TL. posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 24.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.