Danıştay Kararı 5. Daire 2008/5216 E. 2009/2931 K. 25.05.2009 T.

5. Daire         2008/5216 E.  ,  2009/2931 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/5216
Karar No: 2009/2931

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf : …
Vekili: …

İsteğin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davacı Sendika adlarına dava açtığı üyelerinin, 23.12.2006 tarihinde yapılan Merkez ve Taşra Teşkilatı Personelinin Görevde Yükselme Sınavına ilişkin Şeflik Sınavı’nın 6., 40., 41., 42., 52., 64. ve 74 soruların hatalı ve cevaplarının yanlış olduğu iddiasıyla bu soruların iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla, Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor değerlendirildiğinde 64. sorunun hatalı olduğu tespit edildiğinden (A) kitapçığının 64. sorusu ile (B) kitapçığında aynı soruya tekabül eden sorunun iptaline 40, 41, 42 ve 52. sorular ise doğru olarak tespit edildiğinden (A) kitapçığının 40, 41, 42 ve 52. sorusu ile (B) kitapçığında aynı sorulara tekabül eden sorular yönünden dava reddedilmiştir.
Davalı idare, iptal edilen soruların doğru olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4577 sayılı Yasanın 5. maddesi ile değişik 2. maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davası açılabileceği belirtilmiş, aynı Yasanın 14. maddesinde dava dilekçeleri üzerinde yapılacak ilk incelemede idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin dava konusu olup olmadığının inceleneceği, 15. maddesinin (b) bendinde ise, kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan işleme karşı açılan davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
İptal davaları, kişiler hakkında doğrudan sonuç doğuran, kesin ve etkin idari işlemlere karşı açılabilir. Bir sınavda ilgililer hakkında kesin sonuç doğuran işlemler ise, sınavın yapılışı, sınav sonuçları, ilgililerin sınavda aldıkları sonuçlara ilişkin saptamalardır. Sınav soruları tek başlarına ilgililerin hukuki durumunu etkilemediği ve doğrudan sonuç doğurmadığı için, yalnızca sınav sorularının iptali idari davaya konu edilemez. Bu konuya ilişkin bir iddia, ancak o sınavın iptali, sonuçların iptali ya da davayı açan kişiye sınav sonucunda verilen not ya da başarısızlık değerlendirmesi hususlarının iptali için açılan bir idari davada incelenebilir. Temyizen incelenen davanın ise kesin sonuç doğurucu nitelikte bir işlemin iptali istenmeksizin yalnızca sınav sorularından hatalı olduğu iddia edilen bazılarının iptali istemiyle açılmıştır.
Bu nedenle, ortada dava konusu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığından, kararın uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle sınav sorularının iptal edilmesine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 25.5.2009 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
Dava, görevde yükselme sınavında cevaplandırılması istenilen bazı soruların hatalı ve cevaplarının yanlış olduğu öne sürülerek, bu soruların iptali istemiyle açılmıştır.
Davanın konusu; her ne kadar hatalı soruların iptali istemiyle sınırlandırılmış ise de davacının bilirkişilerce de hatalı ve cevaplarının yanlış olduğu tespit edilmiş bulunan bu soruların idarece doğru değerlendirilmesi sonucunda sınavda başarısız duruma düştüğü ve atamasının da yapılmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; yanlış soruları cevaplandırmak zorunda kalan davacının, atanmaması nedeniyle ortada menfaatini ihlal eden kesin nitelikte başarısız sayılma işlemi bulunmaktadır.
Davacının, kendisinin başarısız sayılmasına neden olan yanlış soruların bilimsel olarak saptanarak değerlendirme dışında bırakılmasını istemekte hukuki menfaati bulunduğu gibi atanmasına asıl engel teşkil eden bu yanlış soruları adaylara sorma kararı olduğundan ortada iptal davasına konu teşkil eden ve davacının menfaati ihlal eden kendisini yanlış sorulara yanlış cevap vermeye yönlendiren soru ve cevaplarının sınav kurulunca adaylara sınavda sorulmasına ilişkin idari işlem bulunduğundan, uyuşmazlığın esası incelenmesi gerektiği görüşüyle aksine verilen çoğunluk kararına karşıyız.