Danıştay Kararı 5. Daire 2008/4023 E. 2011/3 K. 17.01.2011 T.

5. Daire         2008/4023 E.  ,  2011/3 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/4023
Karar No: 2011/3

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Dava; davacının 1. sınıf mülki idare amirliği incelemesine alınması talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 14.8.2007 günlü, 12764 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 25.11.1992 tarihinde Kaymakam Adayı olarak göreve başladığı, 15.4.2000-15.5.2000 tarihleri arasında aylıksız izne ayrılarak askerlik hizmetini yaptığı, terhis tarihinden sonra yedinci gün olan 22.5.2000 tarihinde göreve başladığı, aylıksız izinli olarak askerlikte geçen sürenin davalı idarece hizmet süresinden sayıldığına göre, terhis tarihinden itibaren fiilen göreve başlanılan tarihe kadar geçen sürenin de fiili hizmetten sayılması gerekeceğinden, 30.11.2007 tarihinde 15 yıllık fiili hizmet süresini tamamlamış olan davacının 1. sınıf mülki idare amirliği incelemesine alınmamasına ilişkin tesis edilen işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek, iptale ilişkin idare mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanunu’nun Ek 2. maddesinin 1. fıkrasında, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfında bulunan kaymakamlar ile bu sıfatı kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller teşkilatında çalışanlardan anılan maddedeki koşulları taşıyanların, birinci sınıf mülki idare amirliğine yükseltilmesine karar verileceği hükme bağlanmış; anılan maddenin (a) fıkrasında; “Mülki idare amirliği hizmetleri sınıfında; kaymakam adaylığı dahil olmak üzere, fiilen onbeş yılını doldurmuş ve kazanılmış hak aylıkları birinci derecede olmak” birinci sınıf mülki idare amirliğine yükseltilme şartları arasında sayılmıştır.
Öte yandan Birinci Sınıf Mülki İdare Amirliğine Yükseltilme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 5. maddesinde, “Birinci Sınıf Mülki İdare Amirliğine ayrılabilmek için Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında, değerlendirme yapılan yılın 30 Kasım tarihi itibariyle onbeş yıl fiilen çalışılmış ve kazanılmış hak aylığının birinci derecesinde olunması şarttır.” kuralına yer verilmiş; anılan Yönetmeliğin “Fiili Hizmetten Sayılacak Haller” başlıklı 6. maddesinin (a) fıkrasında, aylıksız izin hariç olmak üzere kullanılan kanuni izinlerin fiili hizmet süresinden sayılacağı hükmü getirilmiştir.
Davacının kaymakam adayı olarak 25.11.1992 tarihinde memuriyet görevine başladığı; … İli … İlçe Kaymakamı iken 15.4.2000 tarihinde askere gittiği, 15.5.2000 tarihinde terhis olduğu, askerlik sonrası 22.5.2000 tarihinde göreve başladığı; halen … Vali Yardımcısı olarak görev yapan davacının, askerlikte geçen hizmet süresinin İçişleri Bakanlığı Müdürler Encümeni’nin “mesleğe başladıktan sonra yapılan askerlik hizmetlerinin fiili hizmetten sayılacağı” yolundaki 27.11.2006 günlü, 1 sayılı kararı uyarınca fiili hizmetten sayıldığı; 30 Kasım 2007 tarihi itibariyle mülki idare amirliği hizmetleri sınıfında geçen hizmet süresinin askerlik terhis tarihi ile göreve başlayış tarihi arasında geçen 7 günlük süre çıkarıldıktan sonra 14 yıl 11 ay 28 gün olduğu; yukarıda aktarılan Yönetmelik hükmü uyarınca davacının değerlendirme yapılan 30 Kasım 2007 tarihi itibariyle onbeş yıl fiilen çalışmış olma şartını taşımaması nedeniyle birinci sınıf mülki idare amirliği değerlendirilmesine tabi tutulmadığı dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Davacı, askerlik terhis tarihi ile göreve başlayış tarihi arasında geçen 7 günlük sürenin de fiili hizmetten sayılması gerektiğini ileri sürmektedir.
657 sayılı Yasanın 108. maddesinin son fıkrasında, muvazzaf askerliğe ayrılan memurların askerlik süresince aylıksız izinli sayılacakları; 83. maddesinde askerlik nedeniyle görevinden ayrılanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenlerin 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumların da en fazla 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorunda oldukları hükmü karşısında davacının “askerlik süresince” aylıksız izinli sayıldığı; askerden terhis olduktan sonra çalışılmadan geçirilen 7 günlük sürenin fiili hizmetten sayılmasına olanak bulunmadığı açıktır.
Bu durumda, 30.11.2007 tarihi itibarıyla Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfında fiilen onbeş yıl çalışmış olma koşulunu taşımayan davacının, birinci sınıf mülki idare amirliği değerlendirilmesine tabi tutulma isteğinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında hukuksal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 17.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.