Danıştay Kararı 5. Daire 2008/2155 E. 2010/7133 K. 14.12.2010 T.

5. Daire         2008/2155 E.  ,  2010/7133 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/2155
Karar No: 2010/7133

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bozulması istenmektedir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davacı, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararının yasal sürede uygulanmadığından bahisle, tarafına 17.1.2002 tarihinden itibaren ödenmesi gereken yönetim kurulu üyelik ücretlerinin, bu ücretlere uygulanacak yasal faizin ve …-TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; … günlü, E:…, K: … saylı kararının Danıştay Beşinci Dairesi’nin 4.6.2007 günlü, E:2007/6759, K:2007/2878 sayılı kararı ile bozulduğu, anılan bozma kararına uyularak, … günlü, E:…, K:… sayılı kararla davanın reddine karar verildiği; bu hukuki durum karşısında, tazminat istemine esas teşkil eden atama işlemi hakkında açılan davanın reddine karar verildiğinden, tazminat istemli davanın da reddedilmesi gerektiği belirtilerek dava reddedilmiştir.
Davacı, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … Büyükşehir Belediyesi Hesap İşleri Daire Başkanlığı görevini yürüten davacının, 2.10.2002 tarihli işlemle bu görevinden alınarak Zabıt Muamelat Müdürlüğü’nde uzman kadrosuna atandığı ve Yazı İşleri Kararlar Daire Başkanlığı emrinde görevlendirildiği, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla anılan işlemin iptal edildiği; davalı idarenin yaptığı temyiz başvurusu sonucunda, iptal kararının Danıştay Beşinci Dairesi’nin 27.12.2006 günlü, E:2004/527, K:2006/6989 sayılı kararıyla bozulduğu; dava sırasında verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine Raylı Sistem Daire Başkanlığına atandığı, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davanın ise … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği; davacının temyiz başvurusu sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 4.6.2007 günlü, E:2004/6759, K:2007/2878 sayılı kararıyla anılan kararın ” bu hukuki durum karşısında, davacı hakkında tesis edilmiş olan 2.10.2002 günlü ilk naklen atama işlemiyle ilgili olarak Dairemizce verilen 27.12.2006 günlü, E:2004/527, K:2006/6989 sayılı bozma kararı üzerine … İdare Mahkemesi’nce verilecek kararın sonucuna göre, davacının Raylı Sistem Daire Başkanlığına naklen atama işleminin iptali istemiyle açılmış olan işbu dava hakkında adı geçen Mahkeme’ce yeniden bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek kararın bozulduğu; davacının, 2.10.2002 günlü işlemin iptali istemiyle açtığı davada, … İdare Mahkemesi’nce Danıştay Beşinci Dairesi’nin 27.12.2006 günlü, E:2004/527, K:2006/6989 sayılı bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 28.5.2008 günlü, E:2007/7527, K:2008/3125 sayılı kararıyla onandığı; davacının, bu davada verilen yürütmenin durdurulması kararı üzerine Raylı Sistem Daire Başkanlığına atanmasına ilişkin 14.4.2003 günlü işlemin iptali istemiyle açtığı davada … İdare Mahkemesi’nce Danıştay Beşinci Dairesi’nin 4.6.2007 günlü, E:2004/6759, K:2007/2878 sayılı bozma kararına uyularak, davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 17.6.2009 günlü, E:2008/3493, K:2009/3813 sayılı kararıyla onandığı; davacının … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararının yasal sürede uygulanmaması nedeniyle zarara uğradığından bahisle tarafına 17.1.2002 tarihinden itibaren ödenmesi gereken yönetim kurulu üyelik ücretlerinin, bu ücretlere uygulanacak yasal faizin ve …-TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi istemiyle temyizen bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. maddesinin son fıkrasında “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiç bir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” yolunda açık, kesin ve buyurucu bir kurala yer verilmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin 4001 sayılı Yasayla değişik 1. fıkrasının birinci tümcesi de “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur” şeklindeki kuralıyla Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesine uygun bir düzenleme getirmektedir. Söz konusu ilke karşısında, idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını “aynen” ve “gecikmeksizin” uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmamaktadır.
Yargı kararını gecikmeksizin uygulamak zorunda olan idarenin, uyuşmazlık konusu olayda; davacının … Büyükşehir Belediyesi Hesap İşleri Daire Başkanlığı’ndan, 2.10.2002 tarihli işlemle Zabıt Muamelat Müdürlüğü’nde uzman kadrosuna atanması ve Yazı İşleri Kararlar Daire Başkanlığı emrinde görevlendirilmesi işleminin iptali istemiyle açtığı ve … İdare Mahkemesi’nin E:… esasına kayıtlı dosyasında görülen davada verilen işlemin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararının, davacının işlemden önceki konumu olan, Hesap İşleri Daire Başkanlığı görevine iadesi suretiyle uygulaması gerekirken, Raylı Sistem Daire Başkanlığına atamak suretiyle uyguladığı, iptal kararını da uygulamadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar iptal kararı Dairemizin 27.12.2006 günlü, E:2004/527, K:2006/6989 sayılı kararıyla bozulmuş ise de, bu husus iptal ve bozma kararlarının uygulanması ile ilgili olup uygulanabilir nitelikteki bir yargı kararının süresi içinde uygulanmamış bulunmasından kaynaklanan bir zarar varsa, açılan bir davada Mahkemece bunun tazminine karar verilmesi zorunludur. Uygulanmayan kararın daha sonra bozulmuş olması ise, buna dayalı bir ödeme yapılmış ise, hukuki dayanağı kalmadığından geri alınmasını gerektirir. Ancak bu hal, idareye kararın uygulanmaması ya da kararın uygulanmamasından doğan zararın ödenmemesi hakkını vermez. Aksine düşünce ise, ilk kararın, uyuşmazlık konusu olayda olduğu gibi bozulması halinde kararın uygulanmaması, bozma kararının karar düzeltme aşamasında ya da ısrar kararı üzerine onama suretiyle değişmesi durumunda yeniden uygulanma zorunluluğu doğurması gibi değişik ve çelişkili hallere yol açar. Bu bakımdan her yargı kararının 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesinde öngörülen süre içinde uygulanmasının zorunlu olduğunun benimsenmesi, kararın uygulanmasında ise o tarihteki maddi ve hukuki durumun dikkate alınması zorunludur.
Bu durumda, idarenin uygulamak zorunda olduğu iptal kararının uygulanmamış olması nedeniyle kararın tebliğini izleyen en geç otuz günlük sürenin sonundan, iptal kararının Danıştayca bozulması üzerine, bozma kararının tebliğ edildiği tarihe kadar olan süre içerisinde, yargı kararı ile iade edilmesi gereken hukuki statü ile fiilen getirildiği görev arasındaki parasal zararının (davacının belirttiği yönetim kurulu üyelik ücretinden kaynaklanan zararla sınırlı olarak) var olup olmadığının Mahkemece araştırılıp yapılacak belirlemeye göre maddi tazminat isteği hakkında bir karar verilmesi ve uygulanmadığı saptanan yargı kararı nedeniyle davacının manevi zararının oluşup oluşmadığının araştırılması suretiyle, bu isteğe yönelik karar verilmesi gerekirken tazminat isteklerinin reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 14.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.