Danıştay Kararı 5. Daire 2007/7830 E. 2008/772 K. 13.02.2008 T.

5. Daire         2007/7830 E.  ,  2008/772 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/7830
Karar No: 2008/772

Davacı: …
Vekili: …
Davalı: P.T.T. Genel Müdürlüğü
Vekilleri: …

Davanın Özeti: Davacı Sendika vekili, P.T.T. Sağlık Yardım Sandığı Yönetim Kurulu’nun 21.12.2006 günlü, 17 sayılı kararının, personelin özel eğitim merkezlerinde eğitim alan özürlü çocuklarının almış oldukları eğitime ilişkin fark ücretlerine ait faturaların Sağlık Yardım Sandığı bütçesinden ödenmeyeceğine ilişkin kısmının iptalini istemektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/6. maddesi uyarınca Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlenildikten ve dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde, idare mahkemelerinin; vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ve ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki dava ve işlerle, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve özel kanunlarda Danıştay’ın görevli olduğu belirtilen ve 2577 sayılı Kanun’la idare mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 4575 sayılı Yasa ile değişik 24. maddesinin 1. fıkrasında ise; ” Danıştay ilk derece mahkemesi olarak;
a) Bakanlar Kurulu kararlarına,
b) (Değişik:2.6.2004-5183/4 md.) Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere,
c) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,
d) Danıştay İdari Dairesince veya İdari İşler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve işlemlere,
e) Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işlere,
f) Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili Danıştay Başkanlığı işlemlerine,
Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Öğretide de kabul edildiği üzere; sözlük anlamı ile “düzenli hale koymak, düzen vermek, tanzim ve tertip etmek” olarak tanımlanan “düzenleme”, kamu hukukunda “kural koyma” ile eş anlamlıdır. Kural ise, hukukta sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren norm olarak tanımlanmaktadır. Yasama organının yasama tasarrufları dışında idare, Anayasa ve yasal düzenlemelerden aldığı yetki ile kural koyma, düzenleme yapma yetkisine sahiptir. Düzenleme yetkisini kullanarak tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici işlemleri yapan idarenin bir işleminin “düzenleyici” nitelik taşıdığının kabul edilebilmesi için, sözkonusu işlemin sürekli, soyut, nesnel, genel durumları belirleyen ve gösteren hükümler içermesi, başka bir anlatımla, belirtilen nitelikte kurallar koymuş olması gerekir.
“Kural işlemler” (ya da diğer adıyla “genel düzenleyici işlemler”), yukarıda da değinildiği üzere, üst hukuk normuna uygun olarak hukuk düzenine yeni kural getiren, ya da, olan bir kuralı değiştiren veya kaldıran işlemlerdir.
Öte yandan, bazı idari işlemlerin, “genel” olmalarına karşın, düzenleyici işlem niteliğinde olmadıklarını da belirtmek gerekir. Bir işlemin kural (düzenleme) olup olmadığı, salt bunları yapanların niteliklerine göre değil, bu işlemlerin içerikleri ve doğurdukları hukuksal sonuçlar da gözönünde bulundurulmak suretiyle saptanmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 7.7.2005 günlü, 25868 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 35. maddesi ile, 30.4.1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a eklenen Ek-3. maddede; görme, ortopedik, işitme, dil-konuşma, ses bozukluğu, zihinsel ve ruhsal özürlü çocuklardan özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmeleri uygun görülenlerin eğitim giderlerinin her yıl bütçe uygulama talimatında belirlenen miktarının, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacağının hükme bağlandığı; bu maddenin, 5378 sayılı Yasa’nın 51. maddesi uyarınca 1.6.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği; bu Yasa maddesinin uygulanmaya geçiş sürecinde yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nce 29.6.2006 günlü, 12013 sayılı Tebliğ’in yayınlandığı; anılan Yasa ve Tebliğ hükümlerine göre özel eğitim merkezlerinde eğitim alan özürlü çocukların eğitim giderlerinin Milli Eğitim Bakanlığı’nca karşılanacak olması nedeniyle, daha önce P.T.T. Genel Müdürlüğü bütçesinden ödenen P.T.T. personelinin özel eğitim merkezlerinde eğitim alan özürlü çocuklarının sözkonusu giderlerinin, 1.6.2006 tarihinden itibaren artık P.T.T. Genel Müdürlüğü bütçesinden ödenemediği; bu giderlerin Sağlık Yardım Sandığı bütçesinden ödenip ödenemeyeceği hususunun, Sağlık Yardım Sandığı Yönetim Kurulu’nun 11.10.2006, 15.12.2006 ve 21.12.2006 tarihli toplantılarında görüşüldüğü ve Yönetim Kurulu’nca, dava konusu 21.12.2006 günlü, 17 sayılı kararın alındığı anlaşılmış olup; anılan Yönetim Kurulu kararının davacı Sendika vekili tarafından iptali istenilen kısmının, 5378 sayılı Yasa’nın 35. maddesi ile getirilen yeni düzenlemeye uyum sağlanması amacına yönelik olması; yeni bir kural getirmemesi ve bu içeriğiyle “düzenleyici bir işlem” niteliğini taşımaması karşısında, uyuşmazlığın, 2575 sayılı Yasa’nın yukarıda değinilen 24. maddesinde sayılan ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar arasında yer almadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; düzenleyici işlem niteliğinde bulunmayan sözkonusu Yönetim Kurulu kararının anılan kısmının iptali istemiyle açılmış olan bu dava, konusu itibariyle 2575 sayılı Yasa’nın değişik 24. maddesinin kapsamı dışında kalmakta, görüm ve çözümü 2576 sayılı Yasa’nın 5. maddesi gereğince idare mahkemesine ait bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın görev yönünden reddine ve 2577 sayılı Yasa’nın değişik 15. maddesinin 1/a fıkrası uyarınca dava dosyasının, aynı Yasa’nın 32/1. maddesine göre davayı çözümlemeye yetkili ve görevli olan Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 13.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.