Danıştay Kararı 5. Daire 2006/7330 E. 2007/2317 K. 15.05.2007 T.

5. Daire         2006/7330 E.  ,  2007/2317 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/7330
Karar No: 2007/2317

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davacı): … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili: …
Karşı Taraf: … Valiliği

İsteğin Özeti: Davacının … Valiliği’nin Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki 4483 sayılı Kanun’un uygulanmasında takip edilecek esas ve usulleri düzenleyen 14.2.2000 tarihli, 69/1472 sayılı Genelgesi’nin ve yürütülmekte olan bir ön inceleme kapsamında davalı idareden bazı bilgi ve belgelerin istenilmesine ilişkin 8.3.2000 tarihli, 2000/70-2 sayılı yazının iptali istemiyle açtığı davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi’nin 15.3.2006 günlü, E:2003/1, K:2006/1182 sayılı kararının; davacı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenmektedir.

Cevapların Özeti : Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Dava; davacının, … Valiliği’nin Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki 4483 sayılı Kanun’un uygulanmasında takip edilecek esas ve usulleri düzenleyen 14.2.2000 tarihli, 69/1472 sayılı Genelgesi’nin ve yürütülmekte olan bir ön inceleme kapsamında davalı idareden bazı bilgi ve belgelerin istenilmesine ilişkin 8.3.2000 tarihli, 2000/70-2 sayılı yazının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; 4483 sayılı Yasa’nın bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı hükümler içerdiği savı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildikten sonra, 4483 sayılı Yasa’nın Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yerine getiren memurların ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek yöntemi düzenlemeyi amaçladığı, Yasa’nın 9. maddesinde; soruşturma izni verilmesine ya da verilmemesine ilişkin kararlara karşı durumuna göre Danıştay İkinci Dairesi’ne veya ilgili bölge idare mahkemesine itiraz edilebileceğinin kurala bağlandığı, anılan Yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 4483 sayılı Yasa gereğince verilen kararlara, bir başka deyişle bu Yasa’nın uygulanmasından doğan işlere olayın niteliğine göre Danıştay İkinci Dairesi’ne ya da bölge idare mahkemelerine itiraz yolu açık bulunduğundan, bu Yasa hükümlerinin yanlış uygulandığı veya yetkili mercilerce soruşturma izni verilmediği ya da soruşturma sürelerine uyulmadığı gibi hususların ancak itiraz hakkı olanlar tarafından anılan mercilere yapılacak itirazlarda öne sürülebilecek hususlardan olduğu sonucuna varıldığı, bu konuların iptal davası yoluyla İdare Mahkemelerinde uyuşmazlık konusu yapılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacının anılan karara karşı yapmış olduğu temyiz başvurusu yerinde görülmemiş, Dairemizin 15.3.2006 günlü, E:2003/1, K:2006/1182 sayılı kararıyla temyiz istemi reddedilmek suretiyle Mahkeme kararı onanmıştır.
Davacı, dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığını ileri sürmekte ve Danıştay Beşinci Dairesi’nce verilen kararın düzeltilerek, İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
Kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen nedenler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce verilen 15.3.2006 günlü, E:2003/1, K:2006/1182 sayılı karar kaldırılarak incelenmeye geçildi.
… Valiliği’nin 4483 sayılı Kanun’un uygulanmasında takip edilecek esas ve usulleri düzenleyen 14.2.2000 tarihli, 69/1472 sayılı Genelgesi ile yürütülmekte olan bir ön inceleme kapsamında davalı idareden bazı bilgi ve belgelerin istenilmesine ilişkin 8.3.2000 tarihli, 2000/70-2 sayılı Valilik yazısının iptali istemiyle açılan ve 4483 sayılı Yasanın Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülen bu davada Mahkeme, davaya konu edilen işlemlerin iptal davası yoluyla idare mahkemelerinde incelenmesine olanak bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermiş, kararda ayrıca Anayasanın 152. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığından bahisle davacının 4483 sayılı Yasanın Anayasaya aykırılık iddiasının yerinde görülmediğini vurgulamıştır.
Anayasanın 129. maddesinde memurlar ve diğer kamu görevlilerinin işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü haklarında ceza kovuşturması açılmasının, kanunla belirtilen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine bağlı olduğu belirtilmiştir.
4483 sayılı Yasanın Anayasanın aykırılığı noktasında yapılacak değerlendirmenin anılan Yasanın dayanağını oluşturan yukarıda belirtilen 129. maddenin son fıkrasının yorumlanmasını gerekli kıldığı açıktır. Madde hükmünde yer alan “ceza kovuşturması” kavramının açıklığa kavuşturulması ve bu kavramla yakından ilgili bulunan ve esasen 4483 sayılı Yasanın Anayasaya aykırılığın ileri sürülmesinde dikkate alınması gerekli olan “ceza soruşturması” kavramının tanımlanması, ceza yargılaması ile ilgili bir konu olup (5271 sayılı Yasa madde 2) 4483 sayılı Yasanın Anayasaya aykırılığı iddiasının ancak ceza yargılaması aşamasında ceza mahkemelerinde ileri sürülmesi mümkün olabilir. İdari yargıda açılmış bir iptal davasında 4483 sayılı Yasanın Anayasaya aykırılığı iddiasının incelenmesi hukuken olanaksızdır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece ortaya konulan gerekçeler çerçevesinde davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, esastan reddi yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de; bu husus kararın bozulmasını gerektirmediğinden davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, … YTL. yürütmenin durdurulması harcı ile artan … YTL. posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 15.5.2007 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Anayasa’nın 125. maddesinde; idarenin hiçbir eylem ya da işleminin yargı denetimi dışında tutulamayacağı ön görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu yapılan … Valiliği’nin işlemi, 4483 sayılı Kanun’un uygulanmasına yönelik bir kısım açıklayıcı hususları içeren ve uygulamada dikkate alınması için … İlindeki ilgili kamu kuruluşlarına dağıtımı yapılmış bir işlemdir.
Bu işlemin memurların yargılanmasına yönelik soruşturmanın esas ve usullerine ilişkin olması, onun idari işlem niteliğini etkilemeyeceği gibi, kesin ve yürütülmesi gerekli bir emir vasfında olduğu sebebiyle idari bir davaya konu edilebileceği de tabiidir.
Bu bakımdan, Valilik genelgesinin idari davaya konu edilemeyceği gerekçesiyle verilen onama kararına katılmıyorum.
Davaya konu edilen ikinci işlem ise, genelge ile bağlantısı belirlenememekle birlikte, ön soruşturma sebebiyle muhakkikçe bazı konularda bilgi ve belge isteğine dair bir yazı olup davaya konu edilebilecek nitelikte bir işlem değildir. Başlangıçta 2577 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükmüne göre dilekçe ret edilmesi gerekirken bu yapılmadığından, davanın açılmasından bu yana 7 yıl geçmiş bulunduğu da gözetilerek, davanın bu kısmı hakkında incelenmeksizin ret kararı verilmesi gerektiği düşüncesiyle Mahkeme kararırın bu kısmının sonucu itibariyle onanması gerektiği oyu ile karara kısmen karşıyım.