Danıştay Kararı 5. Daire 2006/5136 E. 2006/4140 K. 19.09.2006 T.

5. Daire         2006/5136 E.  ,  2006/4140 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/5136
Karar No: 2006/4140

Davacı: … Barosu Başkanlığı
Vekili: …
Davalı: Sağlık Bakanlığı

Davanın Özeti: Davacı Baro Başkanlığı tarafından, Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 4. maddesinin (m) bendi ile 21. maddesinin son cümlesinin iptali istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakimi …’ün açıklamaları dinlendikten ve dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 8.6.2004 tarihli Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 4. maddesinin birinci fıkrasına; 24.6.2206 tarih ve 26208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile ”stratejik personel” ile ilgili (m) bendi eklenip, 15. maddesi ile de olağanüstü ve özel durumda yer değişikliğini düzenleyen anılan yönetmeliğin 21. maddesinde değişikliğe gidilerek yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasına eklenen ”stratejik personelin” 21. maddenin b,d,c bentlerinden ve 20 maddenin son fıkrasından yararlanamayacağının belirtilmesi üzerine davacı Baro Başkanlığı tarafından; stratejik personel kavramının çok muğlak olduğu ve tüm uzman tabiplerin ve tabiplerin stratejik personel olarak nitelendirilmesini mümkün kılacak şekilde bir düzenleme yapıldığı, ayrıca eşleri özel sektörde çalışan strtejik personelin ”olağanüstü hallerde atama” başlığı altında düzenlenen eş durumu nedeniyle atamadan istisna tutulmasının eşitlik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülerek Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin belirtilen düzenlemelere ilişkin olan 4. maddesinin (m) bendi ile 21. maddesinin son cümlesinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2 nci maddesinin 1/a maddesinde; “(iptal:Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 tarih ve E:1995/27, K1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme; 8.6.2000-4577/5. md) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları”, hükmü yer almaktadır.
Öte yandan gerek doktrinde gerek yargı içtihatlarından iptal davası açılabilmesi için menfaat ihlali koşulu subjektif ehliyet koşulu kabul edilmekte ve genelde kişisel meşru ve güncel bir menfaatin varlığı ve bunun ihlali, menfaat ilişkisinin kurulmasında yeterli sayılmakta ve bu husus davanın niteliğine ve özelliğine göre, idari yargı yerlerince belirlenerek, davacının idari işlemle ciddi ve makul bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması dava açma ehliyetinin varlığı için yeterli sayılmaktadır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanun ile değişik 76. maddesinde, Barolar, avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlakını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan; tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp gelişmesini sağlkamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla 6023 sayılı Kanun ile Türk Tabipler Birliği kurulmuş olup; kamu kurumu niteliğindeki mesleki bir kuruluş olan ve tüzel kişiliğe sahip bulunan Türk Tabipler Birliğinin 6023 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca tabiplerin hak ve menfaatlerini korumak ve bunları halkın ve devletin menfaati ile denkleştirmeye çalışma yükümlülüğü bulunması nedeniyle, meslek mensupları ile ilgili düzenlemelerde dava açma ehliyetinin bulunduğu yargı yerlerince kabul edilmiştir. Nitekim dava konusu düzenleyici işlemin de aralarında bulunduğu Sağlık Bakanlığı’nca çıkarılmış pek çok düzenleyici işlem anılan meslek kuruluşu tarafından dava konusu edilmiştir.
Bu durumda; iptali istenen düzenleyici işlemin, Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan ve atama ve nakilleri dava konusu yönetmelik kapsamında bulunan tabip ve uzman tabiplerin atanması ile ilgili olması, dolayısıyla, 1136 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan değişik 76. maddesinde belirtilen amaçlarla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davacı Baro Başkanlığının, belirtilen anlamda meşru, kişisel ve güncel bir menfaatini etkilememesi, iptali istenen düzenleyici işlemle menfaat ilişkisi bulunmaması nedeniyle bu konuda dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca ehliyet yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan …YTL yütütmenin durdurulması harcı ile artan …YTL posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 19.9.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.