Danıştay Kararı 5. Daire 2006/3198 E. 2007/1270 K. 22.03.2007 T.

5. Daire         2006/3198 E.  ,  2007/1270 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/3198
Karar No: 2007/1270

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar):
1- Kültür ve Turizm Bakanlığı
2- Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı
3- T.C. … Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü
Vekilleri : …, …, …,
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçelerde yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması istemlerinden ibarettir.

Cevabın Özeti: Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; T.C. … Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu’nca tesis edilen 22.2.2005 günlü dava konusu işlemin, davacının, (daha önce 4603, 4684 ve 4743 sayılı Yasalar’da öngörüldüğü şekilde) “yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine” ilişkin bir işlem niteliğinde olmadığı; 5230 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin (e) bendi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6.maddesine eklenen fıkra hükmü uyarınca, (4743 sayılı Yasa hükümlerine aykırı bir biçimde) davalı Banka’da halen 399 sayılı KHK’ye tabi olarak çalışmakta olan davacının, diğer kamu kurum veya kuruluşlarına naklini sağlamak amacıyla Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesine ilişkin işlem olduğu anlaşılmakta olup; 5230 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin gerekçesi de gözönünde bulundurulduğunda, anılan işlemde ve buna dayalı olarak tesis edilen diğer işlemlerde mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle, İdare Mahkemesi’nce dava konusu uyuşmazlığın 5230 sayılı Yasa hükümleri dikkate alınmak suretiyle çözüme kavuşturulması gerekirken, davacının daha önce 2002 yılında “ilk kez istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine” ilişkin işleme dayanılarak hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmadığından, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüyle anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davalı idarelerden Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın yürütmenin durdurulması yolundaki istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin gereği düşünüldü:
Davacı, T.C. … Bankası Bilanço Konsolidasyon Daire Başkanlığı emrinde 399 sayılı KHK’ye tabi Şef Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, 5230 sayılı Yasa’nın 7/e maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü uyarınca Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesine ilişkin 22.2.2005 günlü, 2-54 sayılı T.C. … Bankası Yönetim Kurulu kararının; Kültür ve Turizm Bakanlığı emrine Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak atanmasının teklif edilmesine ilişkin 26.4.2005 günlü, 5825 sayılı Devlet Personel Başkanlığı işleminin; bu teklife dayalı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı Personel Dairesi Başkanlığı emrine Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak naklen atanmasına ilişkin 10.5.2005 günlü, 61977 sayılı Bakanlık işleminin iptali ve davalı Banka ile ilişiğinin kesildiği tarihten itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacının lise mezunu olduğu, 13 yıllık hizmetinin bulunduğu ve sözleşmeli statüde çalıştığı; daha önce Danıştay Başkanlığı’na memur olarak atanmasına ilişkin işlemin, yetki yönünden sakat olduğu gerekçesiyle … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla iptal edildiği ve davacının … Bankası’nda göreve başlatıldığı; daha sonra, 5230 sayılı Kanun ile 4603 sayılı Kanun’un Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü gerekçe gösterilmek suretiyle … Bankası Yönetim Kurulu kararı ile istihdam fazlası personel olarak belirlenerek, Banka’da çalışmak istediğine dair beyanının olmadığından bahisle isminin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildiği ve buna dayalı olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı emrine Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak atandığının anlaşıldığı; … günlü, E:… sayılı ara kararı ile davacının ilk defa istihdam fazlası personel olarak belirlendiği dönemde Banka ile sözleşme yapmak istemediğine ilişkin beyanını içeren bir başvurusu olup olmadığının ve davacıya hangi nedenle sözleşme sunulmadığının sorulması üzerine davalı idarece gönderilen bilgi ve belgelerden, davacının ilk defa istihdam fazlası personel olarak belirlendiği dönemde Banka ile sözleşme yapmak istemediğine ilişkin bir beyanının olmadığı, yalnızca dosyada mevcut … Bankası A.Ş. Bilanço ve Konsolidasyon Dairesi Başkanlığı’nın 4.1.2002 günlü yazısı esas alınmak ve davacının da aralarında bulunduğu bir kısım personelin özel hukuk hükümlerine göre sözleşme yapmak istemediği belirtilmek suretiyle adı geçen hakkında işlem tesis edildiğinin görüldüğü; öte yandan, hakkındaki yargı kararı uygulanmak suretiyle 27.1.2005 tarihinde Banka’daki eski görevine iade edildikten sonra, davacıya hangi nedenle sözleşme sunulmadığının açıkça ortaya konulamadığı; istihdam fazlası personel olarak belirlenecekler için objektif kriterler getirilmek suretiyle bir belirleme yapılmaksızın davacının yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenerek atanmış bulunduğu; bu durumda, davacının Banka ile sözleşme yapmak istemediğine ilişkin bir bildirimi olmadığı halde istihdam fazlası personel olarak belirlendiği, bu belirlemenin de objektif kriterler dikkate alınmak suretiyle yapılmadığı ve nakle tabi personeli belirlemek konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin hukuka aykırı biçimde kullanıldığı anlaşıldığından, … Bankası Genel Müdürlüğü Bilanço Konsolidasyon Dairesi Başkanlığı’nda Şef Yardımcısı olan davacının, istihdam fazlası personel olarak belirlenip Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak atanmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline ve davacının yoksun kaldığı parasal haklarının, davanın açıldığı 14.9.2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idareler, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere; davacının, (Danıştay Beşinci Dairesi’nin 4.5.2004 günlü, E:2003/40, K:2004/2070 sayılı bozma kararına uyularak) … İdare Mahkemesi’nce verilen ve “yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı karar üzerine 27.1.2005 tarihinde Banka’daki görevine iade edildiği; ancak bu kez, 5230 sayılı Yasa’nın 7/e maddesi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü gereğince, 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre diğer kamu kurum veya kuruluşlarına atanmasını sağlamak üzere, dava konusu 22.2.2005 günlü, 2-54 sayılı Banka Yönetim Kurulu kararıyla isminin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirildiği anlaşılmakta olup; davalı idarece, söz konusu Yönetim Kurulu kararının alınması hususunda davalı idareye takdir yetkisi tanınmadığı, 5230 sayılı sayılı Yasa hükmünün Banka Yönetim Kurulu’nca bu yolda işlem tesis edilmesini zorunlu kıldığı ileri sürüldüğünden, 5230 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin (e) bendi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmünün irdelenmesi gerekli görülmüştür:
Sözü edilen fıkrada, “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olmakla birlikte halen bankalarda çalışmakta olup başka kurumlara nakli sağlanamayan personel, bu Kanun’un geçici 1 nci maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca işlem tesis edilmek üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
… Türk Anonim Şirketi’nin Türkiye … Bankası Anonim Şirketi’ne Devri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 16.7.2004 tarih ve 5230 sayılı Kanun, 31.7.2004 günlü, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup; Yasa’nın 7. maddesinin gerekçesi incelendiğinde, bu maddenin; 4603 sayılı Yasa ile özel hukuk hükümlerine tabi kılınan bankalarda, anılan Yasa’da 31.12.2002 tarihinden sonra özel hukuk hükümlerine tabi olmayan personel çalıştırılamayacağı hükme bağlanmasına rağmen, idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar sonucu geri dönen bu kapsamdaki personelle ilgili olarak karşılaşılan sorunların ve hukuki ihtilafların giderilmesini sağlamak amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır.
5230 sayılı Yasa’nın 7. maddesinin (e) bendi ile 4603 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesine eklenen fıkra hükmü ve 7. maddenin yukarıda değinilen gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; yasa koyucunun iradesinin, 4603 sayılı Yasa kapsamındaki bankalarda artık 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye tabi personel çalıştırılmaması yönünde oluştuğu; banka yönetim kurullarına, bu fıkra hükmü kapsamında bulunan personelin, 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi uyarınca diğer kamu kurum veya kuruluşlarına naklini sağlamak üzere Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi dışında bir seçenek bırakılmadığı ve bu konuda bağlı yetki içinde tutuldukları; Yasa hükmünün, “açıkça” ve “emredici” bir biçimde, bu kapsamdaki personelin Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesini zorunlu kıldığı görülmektedir.
Anılan Yasa’nın ulaşmayı hedeflediği amaç ve Yasa’nın açık ve emredici nitelikteki hükmü karşısında; sözü edilen fıkra kapsamında kalan banka personelinin, daha önce 4603, 4684 ve 4743 sayılı Yasalar’ın Geçici 1. maddelerinin (3) numaralı fıkralarında öngörülmüş olduğu şekilde, bankaların yönetim kurullarınca “yeniden” istihdam fazlası personel olarak belirlenmelerinin söz konusu olmadığı açıktır.
Bir başka anlatımla; 5230 sayılı Yasa’nın değinilen hükmü, bankaların yönetim kurullarına, bu kapsamdaki personelin (4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre başka kurumlara naklinin sağlanması amacıyla) Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesini “zorunlu kılan” bir nitelik arz etmekte; halen Banka’da 399 sayılı KHK’ye tabi olarak çalışan ve başka kurumlara nakli sağlanamayan personelin “yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenmelerini” gerektiren bir düzenlemeyi öngörmemektedir.
Bu yeni hukuksal durum karşısında, dava konusu T.C. … Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu’nun 22.2.2005 günlü, 2-54 sayılı işleminin, davacının yeniden istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine ilişkin işlem niteliğinde kabul edilmesine olanak bulunmadığından, Danıştay Beşinci Dairesi’nin önceki kararlarında vurgulanan “istihdam fazlası personel olarak belirleme işleminin, ilgilinin sicili, başarı düzeyi, yetkinliği, eğitim durumu, hizmet süresi, unvanda bekleme süresi, yaşı, disiplin cezaları gibi birtakım nesnel ölçütler esas alınarak yapılacak değerlendirme sonunda tesis edilmesi gerektiği” yolundaki gerekçenin, 5230 sayılı Yasa kapsamında kalan personel açısından geçerli olmadığı açıktır.
Yukarıda da vurgulandığı üzere, sözü edilen 22.2.2005 günlü, 2-54 sayılı işlemin, hakkında verilen yargı kararının uygulanması çerçevesinde davalı Banka’da halen 399 sayılı KHK hükümlerine göre çalıştırılan davacının adının, 5230 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ve “zorunlu olarak” Devlet Personel Başkanlığı’na bildirilmesi işleminden ibaret bulunması sebebiyle; İdare Mahkemesi’nce işbu davaya konu uyuşmazlığın, davacının daha önce Bilanço ve Konsolidasyon Daire Başkanlığı’nın 4.1.2002 günlü yazısına dayanılarak “ilk defa” istihdam fazlası personel olarak belirlenmesine ilişkin işlem esas alınarak ve bu belirlemenin objektif kriterler dikkate alınmak suretiyle yapılmadığı kanaatine varılarak çözüme kavuşturulmasında ve bunun sonucu olarak dava konusu işlemlerin iptaline hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Dairemizin konuya ilişkin olarak verdiği muhtelif kararlarda, Banka’da Şef Yardımcısı olarak görev yapanların, 4046 sayılı Yasa’nın 22. maddesi çerçevesinde diğer kamu kurum veya kuruluşlarına Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni olarak naklen atanabilecekleri kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kabulüyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, yürütmenin durdurulması istemi nedeniyle yatırılan posta pulu ücretinden artan …-YTL’nin isteği halinde davalı idarelerden Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’na verilmesine, 22.3.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.