Danıştay Kararı 5. Daire 2005/3446 E. 2008/1410 K. 12.03.2008 T.

5. Daire         2005/3446 E.  ,  2008/1410 K.
Daire : BEŞİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 2008
Karar No : 1410
Esas Yılı : 2005
Esas No : 3446
Karar Tarihi : 12/03/008

241 SAYILI KHK.’NİN 15. MADDESİNDE BELİRTİLEN TARİHLERLE İLGİLİ KOŞULLARI TAŞIMAYAN DAVACININ, BU NEDENLE MEMURİYET İNTİBAKINDA DEĞERLENDİRİLMESİNE OLANAK BULUNMAYAN VE “GEÇİCİ İŞÇİ” STATÜSÜNDE GEÇEN HİZMET SÜRESİNİN, İLGİLİNİN YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KADROSUNA ATANABİLMESİ İÇİN ZORUNLU OLAN “TOPLAM EN AZ HİZMET SÜRESİ” KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİNE DE OLANAK BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı,
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 241 sayılı KHK’nin 15. maddesinde yer alan hüküm karşısında davacının geçici işçi statüsünde çalıştığı sürenin memuriyet intibakında değerlendirilmesine olanak bulunmadığından; bu hizmet süresinin, yazı işleri müdürlüğü kadrosuna atanabilmek için zorunlu olan toplam en az sekiz yıllık hizmet süresi kapsamında da değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu durum karşısında, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, anılan işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Dava, görevde yükselme eğitimine katılma isteğinde bulunan zabıt katibinin , geçici işçi olarak geçen 4 yıl 7 ay 19 günlük çalışmasının yazı işleri müdürlüğü için aranan 8 yıllık hizmet süresinden sayılamayacağından, koşulu taşımadığı nedeniyle isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış ; İdare Mahkemesince 657 sayılı Yasa’nın 68/B. maddesinde işçi-memur ayrımı yapılmadığından, 217 sayılı KHK.’nin 2. maddesi kapsamındaki işyerinde işçi olarak geçen sürenin görevde yükselme için aranan hizmet süresine dahil edileceği gerekçesiyle iptal kararı verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “İstihdam şekilleri” başlıklı değişik 4. maddesinde , kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceğine işaret edilmiş ve (A) fıkrasında ” Memur : Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.” denilmiş ; (B) fıkrasında “Sözleşmeli personel” , (C) fıkrasında “Geçici personel” tanımlarına ve değişik (D) fıkrasında da “İşçiler:(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir.Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan , 657 sayılı Yasa kapsamı dışında kalan işçilerin memuriyete geçmeleri halinde bu Yasa’ya intibaklarını düzenleyen 1984 tarih ve 241 sayılı KHK.’nin 15 maddesiyle 657 sayılı Yasa’ya eklenen Ek Geçici 58. maddede “Bu Kanuna tabi kurumlarda halen sürekli işçi statüsü ile çalışanlarla sözleşmeli personelden 1984 yılı sonuna kadar memurluğa geçmek için yazılı olarak başvuranlar,öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri tavanı aşmamak kaydı ile, bu Kanunun ek geçici 1,2 ve 3 üncü maddeleri hükümleri, 8/6/1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kuruluşlarda 1/3/1979 tarihinde görevli olanlar için ayrıca 20/12/1979 tarih ve 2182 sayılı Kanun hükümleri de dikkate alınarak derece ve kademeleri tespit edilmek suretiyle sınav şartı aranmaksızın boş memur kadrolarına intibak ettirilebilirler.
87 nci maddede belirtilen kurumlarda işçi veya sözleşmeli olarak çalışmakta iken 1/3/1975-1/3/1982 tarihleri arasında memuriyete geçmiş olanların bu statülerde geçen hizmetleri ile memuriyette geçmiş olan hizmetleri kadro şartı aranmaksızın kazanılmış hak aylıklarının tespitinde birinci fıkra hükümlerine göre değerlendirilir.” denilmiştir.
Olayda , 22.12.1997 tarihinde memuriyete başlayan davacının , 1.3.1992-21.12.1997 tarihleri arasında Orman İdaresinde geçici işçi statüsünde geçen hizmet süresinin , yukarıda anılan Ek Geçici 58. maddede belirtilen tarihler arasındaki döneme isabet etmemesi karşısında memuriyet hizmetinden sayılmasına hukuken olanak bulunmadığı açıktır.
Bu durum karşısında , dava konusu işlemde hukuka aykırılık ; işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından, temyize konu kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davacı, yazı işleri müdürlüğü görevde yükselme eğitimine katılma isteminin reddine ilişkin 26.7.2004 günlü, 2004/76 sayılı … Adli Yargı Adalet Komisyonu kararının iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; 25.3.2004 günlü, 25413 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin “Görevde yükselme eğitimine alınma ve atanma şartları” başlıklı 8. maddesinde görevde yükselme eğitimine alınmada genel şartlar sayıldıktan sonra, yazı işleri müdürü olmak için “en az beş yıl zabıt katibi kadrosunda olmak üzere toplam en az sekiz yıl hizmeti bulunmak” özel şartının getirildiği; aynı Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (i) bendinde de, hizmet süresinin aylıksız izinli olarak geçen süreler hariç, muvazzaf askerlikte geçen süreler dahil olmak üzere Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı, bağlı ve ilgili kuruluşları ile 657 sayılı Kanun’un 68 nci maddesinin (B) bendinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında fiilen çalışan süreleri ifade edeceğinin belirtildiği; diğer taraftan, Yönetmeliğin hizmet süresi hesabında atıfta bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68. maddesinin (B) bendinde sözü edilen kamu kurum ve kuruluşlarının adlarının açıkça belirtilmediği; söz konusu maddede de, “… 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesi kapsamına dahil kurumlarda….” denilmek suretiyle, 217 sayılı KHK’ye atıfta bulunulduğu; 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinde ise, bu KHK kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına yer verildiği; dosyanın incelenmesinden; zabıt katibi olan davacının, yazı işleri müdürlüğü görevde yükselme eğitimine katılma yönündeki talebinin, fiili memuriyet hizmet yılını doldurmadığından bahisle … Adli Yargı Adalet Komisyonu tarafından reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığının anlaşıldığı; olayda, yukarıda anılan madde hükümlerinde öngörülen şartları taşıdığı tartışmasız olan davacının yazı işleri müdürlüğü görevde yükselme eğitimine katılma talebinin kabul edilmesi gerekirken, 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de belirtilen yerlerde memur olarak çalışmadığından bahisle talebinin reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; her ne kadar davalı idarece, davacının yazı işleri müdürlüğü için aranan sekiz yıllık memuriyet hizmet yılını doldurmadığı, yani 217 sayılı KHK’nin 2. maddesi kapsamında yer alan yerlerde işçi olarak çalışılan sürelerin hizmet süresi içinde değerlendirilemeyeceği iddia edilmekte ise de; Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin hizmet süresini tanımlayan maddesinde ve bu maddenin atıfta bulunduğu 657 sayılı Yasa’nın 68. maddesinin (B) bendinde işçi-memur ayrımı yapılmaması sebebiyle, davacının memuriyete (zabıt katipliğine) girmeden önce işçi olarak çalıştığı sürenin görevde yükselme açısından hizmet süresine dahil edileceği açık olduğundan, davalı idarenin bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacının Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi olarak Orman İşletme Müdürlüğü’nde geçici işçi statüsüyle çalıştığı 4 yıl 7 ay 19 günlük sürenin, Yönetmelik’te öngörülen sekiz yıllık hizmet süresinde değerlendirilmesi mümkün olmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
25.3.2004 günlü, 25413 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (i) bendinde, hizmet süresinin; aylıksız izinli olarak geçen süreler hariç, muvazzaf askerlikte geçen süreler dahil olmak üzere, Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatı, bağlı ve ilgili kuruluşları ile 657 sayılı Kanun’un 68. maddesinin (B) bendinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında fiilen çalışılan süreleri ifade ettiği hükme bağlanmış; “Görevde yükselme eğitimine alınma ve atanma şartları” başlığını taşıyan 8. maddesinin “(B) Özel Şartlar” bölümünün 3/b bendinde; yazı işleri müdürü kadrosuna atanabilmek için, en az beş yılı zabıt katibi kadrosunda olmak üzere toplam en az sekiz yıl hizmeti bulunma şartı getirilmiş; Yönetmeliğe ekli Ek-1 Değerlendirme Formu’nun “Değerlendirme Kıstasları” başlıklı kısmının 2 numaralı bölümünde ise, değerlendirmeye alınacak fiili hizmet süresi ile ilgili olarak, müracaat bitim tarihi itibariyle 217 sayılı KHK’nin 2. maddesi kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında geçen fiili hizmet süresinin, işçi statüsü ile geçici personel statüsünde geçirilen hizmetler hariç olmak üzere değerlendirileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, memuriyete girmeden önce 1.3.1992 – 21.12.2007 tarihleri arasında çeşitli şirket, kurum ve kuruluşlarda Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi olarak çalıştığı; 22.12.1997 tarihinde … Adliyesi’ne Zabıt Katibi olarak açıktan atandığı; … Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın 9.3.2000 günlü, 2000/89 sayılı kararıyla; 1.3.1992-21.12.1997 tarihleri arasındaki dönemden sigortalı olarak çalıştığı 4 yıl 7 ay 19 günlük hizmetinin, memuriyette geçen 2 yıl 2 ay 10 günlük hizmeti ile birleştirilerek, toplam 6 yıl 9 ay 29 günlük hizmetinin, emekli keseneğine esas aylık derecesi yönünden değerlendirildiği ve 8. derecenin 2. kademesine getirildiği; … Adliyesi’nde görev yapmakta iken, yazı işleri müdürlüğü görevde yükselme eğitimine katılmak için başvuruda bulunduğu; bu başvurusunun, başvuru tarihi itibariyle, yazı işleri müdürlüğü için gerekli olan “toplam en az sekiz yıl hizmeti bulunma” şartını taşımadığından bahisle dava konusu işlemle reddedilmesi üzerine bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.
Yukarıda adı geçen Yönetmeliğin 4/i maddesinin yollamada bulunduğu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 68. maddesinin (B) bendinde, bu bent kapsamında bir atama yapılabilmesi için, ilgilinin, 8.6.1984 tarih ve 217 sayılı KHK’nin 2. maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması şartına da yer verilmiş; bu bendin yollamada bulunduğu 217 Sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde ise; “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşları şunlardır:
a) Genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idareler ve bunlara bağlı kuruluşlar,
b) İl Özel İdareleri ve belediyeler, bunların birlikleri ve bunlara bağlı iktisadi müesseseler, işletmeler,
c) İktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri,
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları dışında kalan ve kamu fonu kullanan, özel kanunlarla veya bunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kamu kuruluşları ve bu nitelikleri bankalar ve bunların en az sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurdukları müessese, ortaklık ve iştirakler,
e) Döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.
Askeri kurum ve kuruluşların 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile ek ve değişikliklerine tabi personeli bu Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamı dışındadır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için, yukarıda yer verilen Yasa, KHK ve Yönetmelik hükümleri de gözönünde bulundurularak, davacının “geçici işçi” statüsünde Sosyal Sigortalar Kanunu’na tabi olarak geçen toplam 4 yıl 7 ay 19 günlük sigortalı hizmet süresinin memuriyet hizmetinden sayılıp sayılmayacağının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun uygulamaya girdiği tarihten itibaren, bu Kanun’un 87. maddesine tabi kurumlarda işçi olarak çalışıp daha sonra memur statüsüne geçenlerin işçilikte geçen sürelerinin memuriyet intibakında değerlendirilmesi kanunkoyucu tarafından ilke olarak benimsenmiş ve değişik zaman kesitleri içinde bu ilkeyi gerçekleştirmek amacıyla 657 sayılı Kanun’a 1327 sayılı Kanun’la eklenen Ek Geçici 18. madde, 2595 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi ve son olarak da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na 241 sayılı K.H.K.’nin 15. maddesi ile eklenen Ek Geçici 58. madde yürürlüğe konulmuştur.
241 sayılı K.H.K.’nin 15. maddesinin 1. fıkrasında, 657 sayılı Kanun’a tabi kurumlarda halen işçi statüsüyle çalışanlarla sözleşmeli personelden 1984 yılı sonuna kadar memuriyete geçmek için başvuranların intibakları düzenlenmiş; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, 87. maddede belirtilen kurumlarda 1.3.1975-1.3.1982 tarihleri arasında işçi veya sözleşmeli olarak çalışmakta iken memuriyete geçmiş olanların bu statülerinde geçen hizmetlerinin intibakta değerlendirilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.
Olayda, … Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Orman İşletme Müdürlüğü emrinde ve Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Mühendisliği emrinde 15.7.1992-21.12.1997 tarihleri arasında, “geçici işçi” statüsünde “sigortalı olarak” 4 yıl 7 ay 19 gün çalıştıktan sonra 22.12.1997 tarihinde memuriyete geçtiği dosyanın incelenmesinden anlaşılan davacının, anılan maddede belirtilen süre içinde geçici işçi statüsünden memurluğa geçmediği tartışmasız olduğundan, sözkonusu maddeyle getirilen düzenlemeden yararlandırılarak, geçici işçi statüsünde geçen hizmetinin memuriyet intibakında değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu hukuki durum karşısında, Adalet Bakanlığı taşra teşkilatında 657 sayılı Yasa’ya tabi olarak çalışan ve bu nedenle yukarıda adı geçen Yönetmelik kapsamında bulunduğu tartışmasız olan davacının memuriyet intibakında değerlendirilmesi mümkün olmayan sözkonusu hizmet süresinin, yazı işleri müdürlüğü kadrosuna atanabilmek için zorunlu olan toplam en az sekiz yıllık hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesine de olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi’nce, yukarıda adı geçen Yönetmeliğin 4/i maddesi ile bu maddenin yollamada bulunduğu 657 sayılı Yasa’nın 68/B maddesinde işçi-memur ayrımı yapılmadığı ve davacının geçici işçilikte geçen süresinin görevde yükselme açısından hizmet süresine dahil edilmesi gerektiği kabul edilmiş ise de; gerek yukarıda yapılan açıklamalar, gerekse sözü edilen Yönetmeliğe ekli Değerlendirme Formu’nda, 217 sayılı KHK’nin 2. maddesi kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü ile geçici personel statüsünde geçirilen hizmetlerin, bu kamu kurum ve kuruluşlarında geçen fiili hizmet süresi içinde sayılmayacağının açıkça belirtilmiş olması karşısında; Yönetmeliğin 4/i maddesinde yer alan hükümde, “fiilen çalışılan tüm hizmetlerin” kastedildiğinin kabulüne olanak bulunmadığından, İdare Mahkemesi’nin aksi yöndeki değerlendirmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 12.3.2008 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY
… İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle anılan kararın onanması gerektiği oyu ile Daire kararına katılmıyoruz.