Danıştay Kararı 5. Daire 2005/2411 E. 2007/5976 K. 07.11.2007 T.

5. Daire         2005/2411 E.  ,  2007/5976 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/2411
Karar No: 2007/5976

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): P.T.T. Genel Müdürlüğü
Vekilleri: …
Karşı Taraf : …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, posta dağıtıcısı olan davacının, davalı idarede 399 sayılı KHK hükümleri çerçevesinde ve sözleşmeli statüde çalıştığı; 657 sayılı Yasa ile 190 sayılı KHK kapsamında bir kadroyu işgal etmediği; bunun sonucu olarak, 657 sayılı Yasa’nın 36. maddesinde sayılan hizmet sınıflarının herhangi birinin kapsamında yer almadığı anlaşılmış olup; İdare Mahkemesi’nce dava konusu uyuşmazlığın çözümünde davacının tabi olduğu mevzuat hükümlerinin olayda uygulanması gerekirken; adı geçenin 657 sayılı Yasa kapsamında bir personel olduğu kabul edilerek ve olayda “dolaylı olarak” bu Yasa’nın 71. maddesinin ikinci fıkrası uygulanmak suretiyle dava konusu işlemin iptal edilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
… Posta İşleme Merkezi Müdürlüğü’nde posta dağıtıcısı olarak görev yapan davacı, (… P.T.T. Başmüdürlüğü’nce Posta İşleme Merkezi Müdürlüğü’ne yazılan 15.12.2003 günlü, 48581 sayılı yazıda belirtilen) … P.T.T. Başmüdürlüğü emrine hizmetli olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle uğradığı maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; davalı idare bünyesinde posta dağıtıcısı olarak görev yapan ve … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 16.6.2003 günlü, … sayılı ve 10.7.2003 günlü, … sayılı raporlarında konjenital kalp hastalığının süreklilik arzettiği, posta dağıtıcısı olamayacağı ve hafif işlerde çalışması gerektiği belirtilen davacının, “sağlık sorunları nedeniyle dağıtım hizmetlerinde çalıştırılmaması” yolundaki 9.6.2003 günlü başvurusuna dayalı olarak … Posta İşleme Merkezi’ndeki posta dağıtıcılığı görevinden alınarak Başmüdürlük emrine hizmetli olarak atanması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; P.T.T. Genel Müdürlüğü’nün bir örneği dosyada bulunan 16.4.2004 günlü, 14487 sayılı, Posta İşleme Merkezi Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış yazısından, sağlık sorunları nedeniyle rapor alan bazı posta dağıtıcılarının, Posta Dağıtım Hizmetleri Yönetmeliği çerçevesinde çalıştırılmalarının uygun bulunduğu ifade edilmesine karşın; davacının, genel idare hizmetleri sınıfındaki dağıtıcılık görevinden alınıp, yardımcı hizmetler kadrosuna hizmetli olarak sınıf değişikliği suretiyle atandığının görüldüğü; bu durumda, sağlık raporundaki gerekçeler kapsamında, davacı genel idari hizmetler sınıfından alınarak yardımcı hizmetler sınıfında hizmetli kadrosuna atanmış ise de; davacının sınıf değişikliği suretiyle atanmasına yasal olanak bulunmadığı; dolayısıyla tesis edilen dava konusu işlemin, konu, sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve bu işlemden kaynaklanan maddi zararının, davanın açıldığı 13.2.2004 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idare, Kurum’da çalışan personelin pozisyon değişikliği ile ilgili olarak düzenlenen Kuruluş İçi Sınav Esasları’na göre, davacının tahsil durumu (lise) itibariyle memur pozisyonuna atamasının yapılmasına olanak bulunmadığını; ayrıca, ilgilinin almış olduğu sağlık kurulu raporu nedeniyle, bulunduğu dağıtıcı pozisyonunda çalıştırılması mümkün olmadığından, adı geçenin, tahsil durumuna uygun ve Kurum’un ihtiyacı olan hizmetli pozisyonuna atamasının yapıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Temyiz istemine konu kararda İdare Mahkemesi’nce, davacının genel idare hizmetleri sınıfındaki bir görevden yardımcı hizmetler sınıfındaki bir göreve (sınıf değişikliği suretiyle) atanmasına yasal olanak bulunmadığı gerekçesiyle iptal hükmü kurulmuş olduğundan, uyuşmazlığın çözümü açısından, öncelikle davacının statüsünün açıklığa kavuşturulması gerekmektedir:
Davalı idarenin savunma ve temyiz dilekçeleri ile dosyada mevcut “Sözleşmeli Personel Hizmet Sözleşmesi” örneğinin birlikte incelenmesinden; P.T.T. Genel Müdürlüğü’nün bir kamu iktisadi kuruluşu olduğu ve personelinin 399 sayılı, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre çalıştığı; davacının da, davalı idare ile imzalamış olduğu sözleşmeli personel hizmet sözleşmesinde yer alan koşullar çerçevesinde davalı idarede çalıştığı anlaşılmakta olup; posta dağıtıcısı olan davacının; kendilerine 399 sayılı KHK’nin hükümleri dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri de uygulanan ve 399 sayılı KHK’nin 3/b maddesinde sayılan personel ile, bu KHK’ye ekli (1) sayılı Cetvel’de kadro unvanı gösterilen diğer personel arasında yer almadığı tartışmasızdır.
Bir başka anlatımla davacı; teşebbüs ve bağlı ortaklıkların genel idare esasları dışında yürüttükleri hizmetlerinde 399 sayılı KHK’de belirtilen hukuki esaslar çerçevesinde akdedilecek bir sözleşme ile çalıştırılan ve işçi statüsünde olmayan personeldir. Bu statüsüyle davacının, davalı idarede 190 sayılı KHK ve 657 sayılı Yasa kapsamında bir kadroyu işgal etmediğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Öte yandan, 657 sayılı Yasa’nın 33. maddesinin birinci fıkrasında kadrosuz memur çalıştırılamayacağı hükme bağlanmış; bu Yasa’ya tabi kurumlarda çalıştırılan (ve 33. maddenin birinci fıkrasının açık hükmü karşısında “belli bir kadroyu işgal eden”) memurların sınıflarının gösterildiği 36. maddesinde ise, “genel idare hizmetleri sınıfı” ile “yardımcı hizmetler sınıfına” da yer verilmiştir.
657 sayılı Yasa’nın anılan maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; bu Yasa kapsamındaki bir hizmet sınıfı içinde yer almanın temel koşulunun; bu Yasa ile, Yasa’nın 33. maddesinin ikinci fıkrasının yollamada bulunduğu Genel Kadro Kanunu kapsamında bir kadroyu işgal etmek olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle, kadrosu olmayan bir kamu görevlisinin hizmet sınıfı da yoktur.
Dolayısıyla, 399 sayılı KHK’nin 3/b maddesinde sayılan personel ile bu KHK’ye ekli (I) sayılı Cetvel’e tabi personel dışında kalan ve 657 sayılı Yasa’ya tabi olmayan; sözleşme ücreti, 399 sayılı KHK’nin 25/c maddesi uyarınca kararname ile belirlenen davacının ve davacı ile aynı durumda olan personelin kadrosunun veya hizmet sınıfının bulunduğundan sözedilmesine olanak bulunmadığı gibi; bu statüde kaldıkları sürece, bu personelin “kazanılmış hak aylık derece ve kademesinin” bulunduğundan da söz edilemez.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; İdare Mahkemesi’nce davacı hakkında tesis edilen atama işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlık çözümlenirken, adı geçenin tabi olduğu mevzuat hükümlerinin olaya uygulanması gerekirken; davacının “657 sayılı Yasa kapsamında bir personel” gibi değerlendirilmesinde ve buna dayalı olarak, (657 sayılı Yasa’nın, kurumların, memurlarını meslekleri ile ilgili sınıftan genel idare hizmetleri sınıfına veya genel idare hizmetleri sınıfından meslekleri ile ilgili sınıfa atayabileceklerini düzenleyen 71. maddesinin ikinci fıkrasının olayda “dolaylı olarak” uygulanması suretiyle) “adı geçenin, sınıf değişikliği yapılarak posta dağıtıcılığı görevinden hizmetli görevine atanmasına hukuken olanak bulunmadığı” gerekçesiyle anılan işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 7.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.