Danıştay Kararı 5. Daire 2004/4969 E. 2007/1732 K. 12.04.2007 T.

5. Daire         2004/4969 E.  ,  2007/1732 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/4969
Karar No: 2007/1732

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: Davacının, … PTT Başmüdürlüğü’nde memur olan eski eşinden olma çocukları için sağlık karnesi verilmesi istemiyle yaptığı 24.2.2003 tarihli başvurunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin işlemin; Medeni Kanunun 182/2 maddesinde velayetin kullanılması kendisine verilen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararlarının esas olduğunun belirtildiği, velayet kendisine verilmeyen eşin bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, 328. maddesinde anne babanın bakım borcunun çocuk reşit oluncaya kadar devam edeceği, 364. maddesinde ise herkesin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoyu ve üstsoyu ile kardeşlerine bakmakla yükümlü olduğunun belirtildiği, Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği’nin 40/ 1. maddesinde de; “Her Devlet memuru tedavi yardımından yararlanabilecek eşi, bakmakla yükümlü olduğu ana baba ve aile yardımına müstehak çocuklarını gösterir bir beyanname vermekle yükümlüdür.” 3. fıkrasında ise “Beyannamede gösterlen şahısların durumunda bir değişiklik meydana geldiği takdirde memur 15 gün içinde yeniden bir beyanname düzenleyerek ilgili mercie verir.” hükümlerine yer verildiği, hükümlerin değerlendirilmesinden, babalık görevinin çocukların bakım eğitim tedavi ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak yükümlülüğünü gerektirdiği, her ne kadar davalı idarece davacının eski eşi ve çocukların babasının tedavi yardım beyannamesi vermediği, çocuklarına sağlık karnesi verilmemesine istemini içeren bir dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunduğu ileri sürülmekte ise de, Devlet Memurları Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliğinde Devlet memurunun bakmakla yükümlü olunan kişilere gösterir bir beyanname vermekle yükümlü olduğu belirtilmek suretiyle tedavi beyannamesi verilmesinin sağlanmasındaki amacın çalışılan idari kurumu haberdar etmek olduğu, ilgili Yönetmeliğin 3. fıkrasının bunu doğruladığı, bu durumda çocukların durumundan haberdar olan idarenin babanın izin veya talebi olmadan da çocukların adına sağlık karnesi çıkartması zorunlu olduğundan, aksi yönde kurulan işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptali yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 12.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.