Danıştay Kararı 5. Daire 2004/2037 E. 2004/2915 K. 16.06.2004 T.

5. Daire         2004/2037 E.  ,  2004/2915 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/2037
Karar No: 2004/2915

Davacı: Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı
Vekilleri: …
Karşı Taraf: Sağlık Bakanlığı

İsteğin Özeti: Davacı, Sağlık Bakanlığı tarafından, 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işleminin ve bu sınav sonucunda başarılı olanların şef ve şef yardımcısı olarak atamalarının yapılmasına ilişkin işlemlerin iptalini istemektedir.

Savunmanın Özeti: Üyelerinin hak ve menfaatleri arasında birlik olmadığından Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyinin subjektif dava ehliyeti bulunmadığı; yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işleminin iptali, davanın atamalarla ilgili kısmının ise Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun bozma kararına uyularak ehliyet yönünden reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Dava, Sağlık Bakanlığı tarafından, 12.8.2000 günlü 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak eğitim hastanelerindeki Şef ve Şef Yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işleminin ve bu sınav sonucunda başarılı olanların Şef ve Şef Yardımcısı olarak atamalarının yapılmasına ilişkin işlemlerin iptali isteğiyle açılmıştır.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 1 inci maddesinde, Türk Tabipleri Birliğinin tabipler arasında mesleki deontoloji ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olduğu; 2 nci maddesinde Birliğin hükmü şahsiyeti haiz bir teşekkül olduğu hükme bağlanmış; aynı Yasanın “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi” başlığını taşıyan 53 üncü maddesinde de, Merkez Konseyinin, meslek hayatının türlü halleri ile ilgili işlere bakmak ve bu Kanunda derpiş edilen hükümleri uygulamak üzere kurulduğu; 54 üncü maddesinde ise, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, Birliği dahile ve harice karşı temsil edeceği belirtilmiştir.
Söz konusu Yasa ile verilen görevler bakımından Birliği temsilen Merkez Konseyinin genel nitelik taşıyan 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işlemine karşı dava açma ehliyeti bulunmaktadır. Ancak anılan sınav sonucunda başarılı olanların Şef ve Şef yardımcılığı kadrolarına atamalarının yapılmasına ilişkin işlemler bireysel işlem niteliğinde olduğundan davacının bu atama işlemlerinin iptali isteğiyle dava açmakta menfaat ilgisi bulunmamaktadır.
Davanın eğitim hastanelerindeki Şef ve Şef Yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı” yapma işlemine yönelik davanın esasının incelenmesine gelince;
Bu dosya ile, Danıştay Beşinci Dairesinin E:2000/4810 esas sayısına kayıtlı dava dosyasının birlikte incelenmesinden, Davacı Birliğin, … Tabip Odası Başkanlığı ile birlikte 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2,3,4,5,7,8,9,10,11 ve 15 inci maddeleri ile anılan 8 inci maddeye dayalı olarak 24.9.2000 tarihinde yapılacağı ilan edilen Yabancı Dil Sınavının iptali ve Yürütmenin Durdurulması isteğiyle açmış olduğu dairenin 2000/4810 esas sayısına kayıtlı davada, 30.11.2000 günlü kararla “yürütmenin durdurulması isteminin 30.11.2000 günlü ara kararı cevabı alınıp yeniden bir karar verilinceye kadar kabulüne” karar verildiği ve bu kararın 6.12.2000 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, anılan davada daha sonra verilen 21.12.2000 günlü karar ile de, bu kez “dava konusu Yönetmelik maddelerinin ve 8 inci maddeye dayalı olarak 24.9.2000 günü yapılacağı ilan edilen Yabancı Dil Sınavının yürütmesinin durdurulmasına” karar verildiği, bu kararın 6.1.2001 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği; ancak, bu yargı kararına rağmen davalı idarece, Şef ve Şef Yardımcılığı sınavının ikinci kademesi olan (ve sınavın birinci kademesi olan yabancı dil sınavında başarılı olanlarla bu dil sınavından muaf olan adayların eserlerinin incelenmesine ilişkin) “yayınların değerlendirilmesi” aşaması uygulamaya konularak iptali istenilen yönetmeliğin 7 nci maddesine göre Bakanlıkça oluşturulan jüriler tarafından adayların yayınlarının değerlendirildiği ve bu aşamada başarılı olan adayların, sınavın üçüncü ve son kademesi olan ve davalı idarece 15.1.2001 tarihinde yapılan “mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim yapabilme yeteneği” sınavına katıldıkları; bu sınavda da başarılı olan adayların çeşitli eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadrolarına atamalarının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dairenin 21.12.2000 günlü E:2000/4810 sayılı kararıyla 12.8.2000 günlü 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile tıpta uzmanlık konusunda getirilmiş bulunan yasal düzenlemeye aykırı olduğu ve anılan Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak davalı idarece 24.9.2000 tarihinde yapılacağı ilan edilen yabancı dil sınavının da hukuki dayanaktan yoksun kalacağı” saptanmış bulunmasına karşın, davalı idarenin, aynen ve gecikmesiz uygulamak zorunda bulunduğu bu yargı kararının aksine yürütülmesi durdurulan Yönetmeliğin 8 inci maddesi ile bu madde uyarınca 24.9.2000 tarihinde yapılan Yabancı Dil Sınavına dayalı olarak 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Sınavı”nın yapılması yolunda tesis ettiği işlemin hukuki dayanaktan yoksun olup, hukuki sonuç doğurmayacağı açıktır.
Belirtilen nedenlerle, eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek Sınavı Yapılmasına ilişkin dava konusu işlemin iptaline, bu sınav sonucu başarılı olanların Şef ve Şef Yardımcısı olarak atamalarının yapılmasına yönelik işlemin iptaline yönelik davanın ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15/1-b maddesi uyarınca ehliyet yönünden reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince davaya katılma istemleri reddedilerek 15.5.2002 günü yapılan duruşma sonunda verilen 15.5.2002 günlü, E:2001/1008, K:2002/2254 sayılı kararın, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 7.2.2003 günlü, E:2002/1224, K:2003/63 sayılı kararıyla karar düzeltme aşamasında bozulduğu görülerek işin gereği yeniden düşünüldü:
Davacı, Sağlık Bakanlığı tarafından, 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işleminin ve bu sınav sonucunda başarılı olanların şef ve şef yardımcısı olarak atamalarının yapılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açmıştır.
Dava dosyası ile Dairemizin 2003/2399 esasına kayıtlı dava dosyasının birlikte incelenmesinden, davacı Birliğin, … Tabip Odası Başkanlığı ile birlikte, 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11 ve 15. maddelerinin ve iptali istenen 8. maddeye dayalı olarak Bakanlıkça 24.9.2000 tarihinde yapılacağı ilan edilen yabancı dil sınavının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Dairemizin 2000/4810 esasına kayıtlı davayı açtıkları; anılan davada Dairemizin 30.11.2000 günlü kararıyla, “yürütmenin durdurulması isteminin 30.11.2000 tarihli ara kararı cevabı alınıp yeniden bir karar verilinceye kadar kabulüne” karar verildiği ve bu kararın 6.12.2000 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği; anılan davada daha sonra verilen 21.12.2000 günlü karar ile de, bu kez “dava konusu Yönetmelik maddelerinin ve 8. maddeye dayalı olarak 24.9.2000 günü yapılacağı ilan edilen yabancı dil sınavının yürütülmesinin durdurulmasına” karar verildiği; bu kararın, 6.1.2001 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği; Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 2.2.2001 günlü, Y. D. İtiraz:2001/29 sayılı kararıyla da davalı Sağlık Bakanlığının itirazının reddedildiği; ancak, bu yargı kararlarına rağmen davalı idarece, şef ve şef yardımcılığı sınavının ikinci kademesi olan (ve sınavın birinci kademesi olan yabancı dil sınavında başarılı olanlarla bu dil sınavından muaf olan adayların eserlerinin incelenmesine ilişkin) “yayınların değerlendirilmesi” aşaması uygulamaya konularak, iptali istenilen Yönetmeliğin 7. maddesine göre Bakanlıkça re’sen oluşturulan jüriler tarafından adayların yayınlarının değerlendirildiği ve bu aşamada başarılı olan adayların, sınavın üçüncü ve son kademesi olan ve davalı idarece 15.1.2001 tarihinde yapılan “mesleki bilgi, beceri ve yetenek ile eğitim ve öğretim yapabilme yeteneği” sınavına katıldıkları; bu sınavda da başarılı olan adayların çeşitli eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadrolarına atamalarının yapıldığı; bakılan davanın da, anılan sınavı yapma işleminin ve bu sınav sonucunda başarılı olanların şef ve şef yardımcısı kadrolarına atanmalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin 16.6.2004 günlü, E:2003/2399, K:2004/2914 sayılı kararıyla, 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3, 4/1, 5, 7/1, 8, 9, 10, 11 ve 15/2. maddeleri ile 8. maddeye dayalı olarak Bakanlıkça 24.9.2000 tarihinde yapılacağı ilan edilen yabancı dil sınavı iptal edilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, Dairemizin 16.6.2004 günlü, E:2003/2399, K:2004/2914 sayılı kararıyla, şef ve şef yardımcılığı sınavının ilk aşamasını oluşturan 24.9.2000 tarihli yabancı dil sınavı iptal edilmiş olduğu gibi; hem yabancı dil sınavının, hem de sonraki iki aşamanın dayanağını oluşturan yönetmelik hükümlerinin hukuka aykırı oldukları saptanmış bulunduğundan, Dairemizce iptal edilen Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca 24.9.2000 tarihinde yapılan yabancı dil sınavına ve iptal edilen diğer maddelere dayalı olarak gerçekleştirildiği tartışmasız olan 15.1.2001 tarihinde “mesleki bilgi, beceri ve yetenek ile eğitim ve öğretim yapabilme yeteneği sınavı”nı yapma işleminin hukuki dayanaktan tümüyle yoksun bulunduğu kuşkusuzdur.
Davanın atamalarla ilgili kısmına gelince;
Danıştay Beşinci Dairesinin 15.5.2002 gün ve E:2001/1008, K:2002/2254 sayılı kararıyla, 15.1.2001 tarihli sınav sonucunda yapılan atamaların iptaline karar verilmiş ise de; Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 7.2.2003 günlü, E:2002/1224, K:2003/63 sayılı kararıyla; ”2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendinde, iptal davasının subjektif ehliyet koşulu ‘menfaat ihlali’ olarak yer almışken, bu koşul, 4001 sayılı Kanunla, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere ‘kişisel hak ihlali’ olarak değiştirilmiş; ancak, 2. maddenin 1. bendinin (a) alt bendi, 10.4.1996 günlü, 22607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 günlü, E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararıyla, idari işlemlere karşı iptal davaları açabilmek için idare hukukunun genel esaslarına aykırı biçimde, idari işlemin davacının ‘kişisel hakkını ihlal’ etmiş olması koşulu getirilmesinin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı ve birçok işleme karşı dava yolunu kapattığı, bu haliyle hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı gerekçesiyle Anayasanın 2. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş, iptal nedeniyle doğan hukuksal boşluğun giderilmesi için iptal kararının Resmi Gazetede yayımından itibaren üç ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Bakılan davanın açıldığı tarihte söz konusu hukuksal boşluğu dolduracak bir yasal düzenleme getirilmemiş olmakla birlikte, idari yargı yerleri içtihat yoluyla iptal davalarını açabilmek için menfaat ilgisi aramışlardır. Ancak, temy ize konu kararın verildiği tarihte bu yasal boşluk giderilmiş ve 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinin 1. bendinin (a) alt bendi 4577 sayılı Kanunla yeniden düzenlenerek iptal davaları, ‘idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan’ davalar olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla iptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 1 inci maddesinde, Türk Tabipler Birliğinin, tabipler arasında mesleki deontoloji ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olduğu; 53 üncü maddesinde Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, meslek hayatının türlü halleri ile ilgili işlere bakmak ve bu Kanunda derpiş edilen hükümleri uygulamak üzere kurulduğu; 3. maddesinin değişik 1. fıkrasında da Türk Tabipleri Birliği ve tabip odalarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları belirtilmiştir. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan ve Anayasanın 135 inci maddesi gereğince, diğer amaçlarının yanısıra belli bir mesleğe sahip olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla örgütlenmiş olmaları nedeniyle, mensuplarının tümünü ancak ortak çıkarlar doğrultusunda temsil etmek yetkisini haiz bulunan davacı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, kanunla kendisine verilen görevler bakımından Birliği temsilen genel düzenleme olan Yönetmeliğe karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, Birlik tüzel kişiliğini ve tabiplik mesleğini ilgilendiren meşru ve güncel bir menfaat ilişkisi bulunmayan, ayrıca üyelerinin hak ve menfaatleri arasında birliktelik olmayan bireysel nitelikteki atamalara karşı subjektif anlamda dava açma ehliyeti bulunmamaktadır.
Buna göre, davanın şef ve şef yardımcısı kadrolarına yapılan atama işlemlerine karşı açılan kısmının ehliyet yönünden reddi gerekirken, atama işlemlerinin iptali yolunda verilen Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle Dairemiz kararı bozulduğundan, davanın atamalarla ilgili kısmı hakkında ehliyet ret kararı verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe dayanılarak eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadroları için 15.1.2001 tarihinde “Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği Sınavı”nı yapma işleminin iptaline, davanın atamalarla ilgili kısmının ise yukarıda belirtilen gerekçelerle ehliyet yönünden reddine, aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderlerinin yarısı olan …-lira ile …-TL. vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 16.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.