Danıştay Kararı 5. Daire 2004/1224 E. 2004/3364 K. 29.09.2004 T.

5. Daire         2004/1224 E.  ,  2004/3364 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/1224
Karar No: 2004/3364

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekilleri: …
Karşı Taraf: …
Vekilleri: …

İsteğin Özeti: … Kurulu Başkan Yardımcısı olan davacının … Kurulu Başkan Yardımcılığı görevinden bir başka göreve atanmasına dair 20.8.1993 gün ve 1993/42133 sayılı Müşterek Kararname ile Gümrük Müsteşarlığı Müşavirliğine atanmasına ilişkin 6.9.1993 günlü işlemlerin Danıştay Beşinci Dairesi’nin 16.2.1994 gün ve 1993/6936 sayılı kararıyla yürütülmesinin durdurulması ve 14.3.1995 gün ve 1995/983 sayılı kararıyla iptalinden sonra, karar gereği göreve başlatılmak zorunda kalınan davacının, göreve yeniden başlatıldığı tarihten bugüne kadar görevini yürütmesi için zorunlu hizmet ve araçların birer birer elinden alınması, görevini yürütemeyecek çalışma koşullarına itilerek pasifize edilmeye çalışılması gibi gerekçelerle ağır hizmet kusuru iddiası ile …-TL manevi tazminatın 29.3.1996 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile Kurul Başkanı …’a rücuan davalı idareden alınarak davacıya verilmesi istemiyle açtığı davada; davacı hakkında verilen yargı kararının biçimsel olarak uygulanması suretiyle oluşan ağır hizmet kusuru nedeniyle manevi tazminatın davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, hükmedilecek tazminatı ödeyecek olan idarenin, olayda kişisel kusuru ve sorumluluğu saptanacak kişi veya kişilere yasal yollar çerçevesinde rücu etmesinin Anayasal bir zorunluluk olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ve …- (…) TL manevİ tazminatın, davacının davalı idareye başvurduğu 29.3.1996 tarihinden itibaren işletilmek suretiyle hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesi yolunda … İdare Mahkemesi’nce, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 25.12.2001 günlü, E:1998/1970, K:2001/5153 sayılı bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 29.9.2004 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) AZLIK OYU:
Manevi zararlar, malvarlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararı meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla ilk defa yargı kararıyla para olarak değerlendirilebilen bir manevi tazminatın önceden davalı idarece belirlenmesi ve de ödenmesinin mümkün olmaması nedeniyle, ödemede gecikmeden bahsedilemeyeceği gibi manevi tazminatın esasen bütün bu hususlar dikkate alınarak “takdiren” belirlenmesi nedeniyle de kararın manevi tazminata faiz uygulanması gerektiği yolundaki kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminata yasal faiz uygulanmasına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.