Danıştay Kararı 5. Daire 2003/4573 E. 2004/257 K. 30.01.2004 T.

5. Daire         2003/4573 E.  ,  2004/257 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/4573
Karar No: 2004/257

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı): … Valiliği

İsteğin Özeti: Öğretmen olan davacının, özel bir öğretim kurumunda öğretmen olarak çalıştığı dönemde yürürlüğe giren 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile verilen bir dereceden yararlandırılması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 23.10.2002 gün ve 32682/23810 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi istemiyle açmış olduğu davada, 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte 657 sayılı Kanun ve ek geçici maddelerine göre aylık almayan davacının, anılan Kararname ile verilen (1) dereceden yararlandırılmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Özel öğretim kurumunda geçen hizmetlerinin memuriyet kıdeminde ve kazanılmış hak aylık derecesinin tespitinde değerlendirilen davacının, 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile verilen 1 dereceden yararlandırılması gerektiğinden, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi:458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kendisine 1 derece verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kaldığı maddi hakların ödenmesi istemiyle açılan davayı, Davacının söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği yılda 657 sayılı Kanuna tabi olarak değil, Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi hizmet akti ile sözleşmeli olarak çalıştığı gerekçesiyle reddeden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
458 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa ek geçici madde eklenmesine ilişkin 1.maddesinin 1.fıkrasında; “Bu Kanun ve ek geçici maddelerine göre aylık almakta olan personelden (2802 sayılı Hakim ve Savcılar Kanunu ile 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununa tabi olanlar dahil) 20.2.1979 günlü 2182 sayılı, 19.2.1980 günlü ve 2260 sayılı Kanunların hükümlerinden yararlanmamış olanların kazanılmış hak aylıkları bir defaya mahsus olmak üzere öğrenim durumlarına bakılmaksızın ve kadro aranmaksızın bir üst derecenin aynı kademesine getirilir ve alt derecede bulunan kademede geçirilen süre üst derecedeki kademede geçmiş sayılacağı belirtilmiş, aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2.maddesinde söz konusu Kanun Hükmünde Kararnamenin 15.10.1991 tarihinde yürürlüğe gireceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 1984-1998 yılları arasında özel öğretim kurumunda öğretmen olarak görev yaptığı, 27.8.1998 tarihinde 657 sayılı Kanuna tabi memur olarak ataması yapılarak halen eğitim öğretim hizmetleri sınıfında öğretmen olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Davacının Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi olarak hizmet akti ile sözleşmeli çalıştığı dönemdeki hizmetleri 657 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uyarınca memuriyet hizmetinde değerlendirildiğinden, söz konusu dönemde 657 sayılı Kanuna tabi olarak hizmet verdiğinin ve dolayısıyla 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği 15.10.1991 tarihinde intibak yönünden 657 sayılı Kanuna tabi olduğunun kabulü ve anılan Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen bir dereceden yararlandırılması gerektiği açıktır.
Buna göre Davacının 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince kazanılmış hak aylık derecesinin bir derece yükseltilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı üzerinde bırakılmasına, 30.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.