Danıştay Kararı 5. Daire 2003/2394 E. 2004/2912 K. 16.06.2004 T.

5. Daire         2003/2394 E.  ,  2004/2912 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/2394
Karar No: 2004/2912

Davacılar: 1- Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı
2- … Tabip Odası Başkanlığı
Vekilleri: …
Davalı: Sağlık Bakanlığı
Davalı İdare Yanında Davaya Katılanlar :
1- …
2- …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …
Vekilleri: …
3- …, …, …, …
Vekilleri : …
4- …
5- …
6- …, …, …, …
Vekilleri: …
7- …, …, …
Vekilleri: …

İsteğin Özeti: Davacılar, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptalini istemektedirler.

Savunmanın Özeti: 22.5.1974 günlü, 14893 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde zaman içinde çok sayıda değişiklik yapıldığı; 20.2.1997 günlü, 22911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle, şef ve şef yardımcısı olabilmek için ilk ikisi ÖSYM tarafından yapılmak üzere üç aşamalı bir sınav sistemi getirildiği; Yönetmelikte öngörülen yabancı dil sınavının 1.6.1997 tarihinde, mesleki bilgi sınavının ise 17.5.1998 tarihinde ÖSYM kanalıyla yapıldığı; mesleki bilgi sınavında başarılı olanların, bu Yönetmeliğin 30. maddesine göre oluşturulan jüriler tarafından 28.9.1998 tarihinde gerçekleştirilen mesleki uygulama ve yeterlik sınavına katıldıkları ve bu sınavda da başarılı olanlardan 87 adayın şef kadrolarına, 127 adayın da şef yardımcılığı kadrolarına atandıkları; yukarıda sözü edilen sınavlar sonucunda daha önce münhal olarak ilan edilen toplam 555 kadrodan sadece 214’üne atama yapılabildiği, bu nedenle çok sayıda kadronun boş kaldığı; söz konusu sınavların ilk iki aşamasının Yönetmelik gereği ÖSYM tarafından yapılması zorunluluğunun getirilmiş olması nedeniyle anılan sınav merkezi ile yapılan yazışmalar sonucunda, sınavların maliyetinin çok yüksek olacağı ve sınav protokollerinin imzalanmasından sonra ilk iki aşama sınavlarının 19 aydan önce sonuçlandırılamayacağının ortaya çıkması üzerine, bu durumun halen Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre asistanlık eğitimi veren eğitim hastanelerinde birçok kliniği eğitim niteliği ve yetkisini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığı ve adıgeçen kliniklerde tıpta uzmanlık eğitimi gören asistanların uzmanlık eğitimlerini de olumsuz yönde etkilediği; bu yüzden 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dava konusu Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe konulduğu ve bu Yönetmeliğin 1. ve 2. maddeleri ile, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin şef ya da şef yardımcısı olabilmek için gerekli koşulları düzenleyen 27 ve 28. maddelerine birer fıkra eklendiği; bu ek fıkralarda, anılan Yönetmeliğin 27. ve 28. maddelerinin birinci fıkralarının altında yer alan 6 bentte açıklanan koşullar dışında, ilgili dalda Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzman olup profesör veya doçent unvanına sahip bir kimsenin, münhal olan şeflik kadrosuna ya da şef yardımcılığı kadrosuna müracaatta bulunduğu takdirde, 27. ve 28. maddelerin birinci fıkralarının (6) numaralı bentlerindeki sınavlara girme şartı aranmadan şef veya şef yardımcısı olarak atanabileceğinin hükme bağlandığı; profesör ve doçentlerin üniversiteler bünyesinde temel tıp eğitimi, tababet alanında doktora, yüksek lisans ve bu arada tıpta uzmanlık eğitimi vermeye yetkili oldukları; 341 boş kadro olduğu halde anılan Yönetmelik hükümlerine dayanılarak yalnızca 70 atama yapılmasının da hizmet gerekleri gözetilerek işlem tesis edildiğini gösterdiği; iptali istenen düzenlemenin üst hukuk normlarına uygun olduğu; tüm bu nedenlerle yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptali gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair yönetmeliğin iptali istemiyle açılan dava da, Danıştay Beşinci Dairesinin dava konusu Yönetmelik Değişikliğinin yetki yönünden iptali yolunda verilen 15.5.2002 günlü E:1999/4283, K:2002/2250 sayılı kararını, yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, yönetmelik maddelerinin ayrı ayrı incelenerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerektiği belirtilerek, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 7.2.2003 günlü, E:2002/788, K:2003/59 sayılı kararı ile bozulduğu anlaşılmış olup söz konusu uyuşmazlığın, Beşinci Dairece ilk derecede incelenmesi sırasında verilen ve E:1999/4253, K:2002/2250 sayılı kararda yer alan düşüncemiz doğrultusunda reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 7.2.2003 günlü, E:2002/788, K:2003/59 sayılı bozma kararına uyularak işin gereği yeniden düşünüldü:
Davacılar, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin; profesör ve doçentlerin şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atanabilmelerine olanak tanıyan hükümlerinin fırsat eşitliği ilkesini zedelediğini, sınavsız atamaların hangi ölçütlere göre yapılacağının belli olmadığını, bu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptali istemiyle dava açmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmış olup; Sağlık Bakanlığının da, Anayasanın sözü edilen hükmü uyarınca 1219 sayılı Kanun ve buna dayalı olarak çıkarılan Tababet Uzmanlık Tüzüğünün uygulanmasını sağlamak üzere yürürlüğe koyduğu Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde değişiklik yapma yetkisinin mevcut olduğu; ancak bu yoldaki bir işlemin dava konusu edilmesi halinde, tıpkı diğer idari işlemlerde olduğu gibi İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesi uyarınca yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden yargı denetimine tabi olduğu açık bulunmaktadır.
22.5.1974 günlü, 14893 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde zaman içinde çok sayıda değişiklik yapılmış ve 20.2.1997 günlü, 22911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle de, şef ve şef yardımcısı olabilmek için ilk ikisi ÖSYM tarafından yapılmak üzere üç aşamalı bir sınav sistemi getirilerek söz konusu sınavlar olabildiğince objektif bir hale getirilmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin değişik 30. maddesinin 1. fıkrasına göre, şef ve şef yardımcılığı sınavları, birinci kademesi yabancı dil sınavı, ikinci kademesi mesleki bilgi sınavı ve üçüncü kademesi mesleki uygulama ve yeterlik sınavı olmak üzere üç kademeli olarak yapılacak ve 2. fıkrasına göre de, mesleki bilgi sınavına girebilmek için yabancı dil sınavını, mesleki uygulama ve yeterlik sınavına girebilmek için de mesleki bilgi sınavını başarmış olmak gerekecektir. Yönetmeliğin değişik 31 ve 32. maddelerine göre yabancı dil ve mesleki bilgi sınavları ÖSYM tarafından, 33. maddesine göre mesleki uygulama ve yeterlik sınavları ise 30. madde uyarınca kura ile oluşturulacak jüriler tarafından yapılacaktır.
Davalı idarece, 20.2.1997 günlü, 22911 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1 ve 2. maddeleri ile, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 27 ve 28. maddeleri yeniden düzenlenmiş ve bu maddeler uyarınca şef ya da şef yardımcısı olabilmek için gerekli koşullar tek tek sayılarak, her iki maddenin (6) numaralı bentlerinde, ilk 5 bentte sayılan koşulların yanısıra, bu Yönetmeliğin şef ve şef yardımcılığı sınavları ile ilgili maddeleri gereğince yapılacak sınavlarda yeterli puanı almanın zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır.
9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. ve 2. maddeleri ile, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin şef ve şef yardımcısı olabilmek için gerekli koşulları düzenleyen 27 ve 28. maddelerine birer fıkra eklenmiş; Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 27. maddesine bir fıkra eklenmesine ilişkin 1. maddesinde, “Yukarıda açıklanan şartlar dışında, ilgili dalda Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzman olup profesör ve doçent ünvanına sahip bir kimse, münhal olan şeflik kadrosuna müracaatta bulunduğu takdirde bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendindeki sınavlara girme şartı aranmadan şef olarak atanabilir.” hükmü yer almış; 28. maddeye bir fıkra ekleyen 2. maddesinde ise, “Yukarıda açıklanan şartlar dışında, ilgili dalda Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzman olup profesör veya doçent ünvanına sahip bir kimse, münhal olan şef yardımcılığı kadrosuna müracaatta bulunduğu takdirde bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendindeki sınavlara girme şartı aranmadan şef yardımcısı olarak atanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarece, adıgeçen Yönetmelikte öngörülen yabancı dil sınavının 1.6.1997 tarihinde, mesleki bilgi sınavının ise 17.5.1998 tarihinde ÖSYM kanalıyla yapıldığı; mesleki bilgi sınavında başarılı olanların, bu Yönetmeliğin 30. maddesine göre oluşturulan jüriler tarafından 28.9.1998 tarihinde gerçekleştirilen mesleki uygulama ve yeterlik sınavına katıldıkları ve bu sınavda da başarılı olanlardan 87 adayın şef kadrolarına, 127 adayın da şef yardımcılığı kadrolarına atandıkları anlaşılmıştır.
Davalı idare tarafından; “yukarıda sözü edilen sınavlar sonucunda, daha önce münhal olarak ilan edilen toplam 555 kadrodan sadece 214’üne atama yapılabildiği, bu nedenle çok sayıda kadronun münhal kaldığı; söz konusu sınavların ilk iki aşamasının Yönetmelik gereği ÖSYM tarafından yapılması zorunluluğunun getirilmiş olması nedeniyle anılan sınav merkezi ile yapılan yazışmalar sonucunda, sınavların maliyetinin çok yüksek olacağı ve sınav protokollerinin imzalanmasından sonra ilk iki aşama sınavlarının 17 aydan önce sonuçlandırılamayacağının ortaya çıkması üzerine, bu durumun halen Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre asistanlık eğitimi veren eğitim hastanelerinde birçok kliniği eğitim niteliği ve yetkisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı ve adıgeçen kliniklerde tıpta uzmanlık eğitimi gören asistanların uzmanlık eğitimlerini de olumsuz yönde etkilediği” hususları gerekçe gösterilmek suretiyle, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan dava konusu Yönetmelik değişikliği yürürlüğe konulmuş ve bu Yönetmeliğin 1. ve 2. maddeleri ile, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin şef ya da şef yardımcısı olabilmek için gerekli koşulları düzenleyen 27 ve 28. maddelerine birer fıkra eklenmiştir. Atanılacak kadro (şef-şef yardımcılığı) kısımları hariç olmak üzere birbiriyle koşut hükümleri içeren bu ek fıkralarda, ilgili dalda uzman olup profesör veya doçent unvanına sahip bulunanların, şef veya şef yardımcısı olabilmek için gerekli koşullardan biri olan “şef ve şef yardımcılığı sınavına girip yeterli puanı almak” koşulundan ayrık tutulmaları öngörülmüştür.
Davalı idarece, dava konusu Yönetmelik değişikliğini zorunlu kılan sebepler arasında “Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre asistanlık eğitimi veren eğitim hastanelerinde birçok kliniğin eğitim niteliği ve yetkisini kaybetme durumu ile karşı karşıya kalmış olması” hususuna da yer verilmiş olduğundan, eğitim hastanelerinin fonksiyonları, yürüttüğü hizmetlerin önemi ve şef ve şef yardımcılarının, asistan ve uzmanların eğitimindeki öneminin ve katkısının irdelenmesi gerekli görülmüştür:
Tababet Uzmanlık Tüzüğünün “Uzman yetiştirmeye yetkili kurumlar” başlığını taşıyan 3. maddesinde, uzmanların, tıp fakülteleri, diş hekimliği fakülteleri, Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Fakültesi ile Sağlık Bakanlığınca yetkili kılınan sağlık kurumlarında yetiştirileceği hükme bağlanmış; 13.1.1983 günlü, 17927 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 5/D. maddesinde, eğitim hastaneleri, “öğretim, eğitim ve araştırma yapılan, uzman ve ileri dal uzmanları yetiştirilen genel, özel dal yataklı tedavi kurumları ile rehabilitasyon merkezleri” olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 112. maddesinde, şefin, eğitim hastanelerinde sorumlu servis ve laboratuvar uzmanına verilen isim olduğu; 113. maddesinde, şefin, servis, klinik veya laboratuvarlarda çalışan personelin görev ve hizmetle ilgili hususlarda amiri olduğu; servis ve laboratuvarlarda mevcut bütün personel ile Bakanlıkça servislerine verilmiş her dereceden mesleki okul öğrencileri ve kursiyerlerin iş başında öğretim ve eğitimleriyle ilmi ve ameli bakımdan gelişmelerini, aralarında görev bölümünü ve çalışma düzenini sağlamak, yayın yapmalarına yardım etmek ve diğer şubelerle ilişkiler kurmakla yükümlü olup, bunların ve hasta bakımı hizmetlerinin düzenli olarak yürütülmesinden, bölümlerinde disiplinin sağlanmasından ve temizliğinden baştabibe karşı sorumlu oldukları hükme bağlanmış; 114. maddede de, şeflerin görev ve yetkileri 9 fıkra halinde sayılmıştır. Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde, birim, kurumlarda asistan yetiştirilen servis ve laboratuvarlar olarak tanımlanmış ve şeflerin de kurumlardaki birimlerin sorumlusunu ve birimi yöneten uzmanı ifade ettiği belirtilmiştir.
Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 117. maddesinde ise, şef yardımcılarının görev ve yetkileri düzenlenmiş ve şef yardımcılarının, servis, poliklinik, ameliyathane, doğum salonu ve laboratuvarlarda şeflerin yardımcısı olan kişiler oldukları belirtildikten sonra, bu kişilerin, herhangi bir sebeple geçici olarak şeflerin bulunmadığı hallerde onların görevlerini üzerlerine alacakları; servis ve laboratuvar şeflerinin yönetimi altında bilimsel usul ve vasıtalarla tetkik, tedavi, ameliyat ve müdahalelerde şefe yardım edecekleri; uzmanlık eğitimi görenlerin yetiştirilmesinde şeflere yardımcı olacakları; ayrıca, uzmanlık eğitimi görenlerin ve diğer görevlilerin servis, poliklinik, ameliyathane, doğum salonu ve laboratuvarlardaki hizmetlerinde (bu kişilerin) amiri oldukları hükme bağlanmış; Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 3. maddesinde de, şef yardımcısının, şefe yardımcı olan uzmanı ifade ettiği belirtilmiştir.
Yukarıda da açıkça belirtildiği üzere, eğitim hastanelerinin temel fonksiyonları, “öğretim, eğitim ve araştırma yapmak ve uzman ve ileri dal uzmanları yetiştirmek” olarak belirlenmiş olup; bu hastanelerin, sözü edilen mevzuat hükümleriyle ayrıntılı olarak tespit edilmiş olan görevlerini “en iyi ve etkin bir şekilde” yerine getirebilmeleri, eğitim hastanelerindeki ilgili birimlerin başına şef olarak atanacak kişilerle bunlara yardımcı olmak üzere şef yardımcılığına atanacak kişilerin öncelikle çok iyi bir eğitimci ve uygulayıcı olma niteliğine sahip bulunmalarıyla mümkündür.
Dava konusu Yönetmelik değişikliğiyle, profesör veya doçent unvanına sahip olanlara kendi dallarında sınava girmeksizin şef veya şef yardımcısı olarak atanma olanağı getirilmiş olduğuna göre, bu kişiler, bir sınav açılmasına gerek duyulmadan ve nesnel bir değerlendirmeye de tabi tutulmadan anılan kadrolara idarece takdir yetkisi içinde atanabileceklerdir.
Bu durumun, aynı dalda uzun yıllardır çalışmış, ancak profesör veya doçent unvanını taşımayan şef veya şef yardımcısı olmaya aday, yetişmiş uzmanlar yönünden aleyhe sonuç doğurması ve bunun da fırsat eşitliği ilkesine aykırı bulunması bir yana, salt bu unvanları taşımaları nedeniyle 27. ve 28. maddelerde yapılan değişikliğe göre şef veya şef yardımcılığına atanma imkanına sahip olan çok sayıdaki profesör ve doçentin, ”hangi ölçütlere göre boş şef veya şef yardımcılığı kadrolarına atanacakları” konusunda Yönetmelik değişikliğinde herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, yapılan değişikliğin nesnellik boyutu yönünden önemli bir noksanlık teşkil etmektedir.
Bu itibarla, yapılan Yönetmelik değişikliği ile, şef veya şef yardımcılığı kadrolarına yapılacak atamalardaki yetkinin hizmet dışı öznel nedenlerle ve hizmet gerekleri ile bağdaşmayan etkilere açık olarak kullanılmasına olanak tanıyan hukuki bir ortam yaratılmış olmaktadır. Nitekim, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerle 27.9.1999 günlü ara kararımız üzerine davalı idarece gönderilen belgelerin birlikte incelenmesinden; Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan
Yönetmelikle değişik 27 ve 28. maddelerine göre davalı idare tarafından 58’i şef ve 12’si de şef yardımcısı olmak üzere toplam 70 kadroya atama yapıldığı; bu atamalar incelendiğinde, şef kadrosuna ataması yapılanlardan 33, şef yardımcılığı kadrosuna ataması yapılanlardan ise 5 kişinin, ÖSYM tarafından 17.5.1998 tarihinde yapılan şef ve şef yardımcılığı sınavlarının 2. aşaması olan mesleki bilgi sınavında “başarısız” oldukları; yine, şefliğe atanan 13 ve şef yardımcılığına atanan 3 kişi olmak üzere toplam 16 kişiden 6’sının hiç, 10’unun da yabancı dil başarı belgesi olmadığı için anılan sınava girmediği; söz konusu 2. aşama sınavında başarılı olup da şef ve şef yardımcılığına atanan kişilerin sayısının sadece 16 olduğu; öte yandan, bir eğitim hastanesine, o hastanede verilmeyen bir uzmanlık eğitimi ile ilgili şef ataması yapıldığı; ayrıca, davalı idarece, dava konusu Yönetmelik değişikliğinin sebeplerinden birinin uzun yıllar boş olan ve eğitimin aksamasına sebep olan kadroların doldurulmasını sağlamak olduğu ileri sürülmekle birlikte, yapılan atamaların önemli bir kısmının yeni boşalan kadrolara ya da yeni açılan kliniklere yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durum, yukarıda varılan yargının doğruluğunu ortaya koymakta; bilgi-beceri ve deneyim gerektiren bu görevlere atama konusunda Yönetmelik değişikliği ile getirilen yetkinin, uygulamada keyfi yetkiye dönüştürüldüğünü açıkça göstermektedir.
Öte yandan, davalı idarece, ÖSYM tarafından yapılacak sınavların 17 aydan önce sonuçlandırılamayacağı ve bu sınavların maliyetinin çok yüksek olacağı ileri sürülmekte ise de, bu savların, şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılacak atamalarda hiçbir nesnel ölçüte bağlanmamış geniş bir takdir yetkisinin idareye tanınması için geçerli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği açıktır. Kaldı ki, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin “Mesleki Bilgi Sınavı” başlığını taşıyan 32. maddesinin son fıkrasında, bu sınavda başarılı olanların, isterlerse beş yıl süre ile mesleki bilgi sınavına katılmaksızın, sınavın üçüncü kademesine girebileceklerinin açıklanmış ve Yönetmelik hükümlerinde ilk iki sınavın ÖSYM, üçüncü aşama sınavının ise idare tarafından yapılmasının öngörülmüş olması karşısında, davalı idarenin; 17.5.1998 tarihinde ÖSYM tarafından yapılan mesleki bilgi sınavını kazanmış, ancak sınavın üçüncü aşaması olan ve 28.9.1998 tarihinde yapılan mesleki uygulama ve yeterlik sınavında başarılı olamamış çok sayıdaki adayı, Yönetmeliğin 30. maddesine göre kura ile oluşturulan jüriler tarafından yapılacak yeni bir mesleki uygulama ve yeterlik sınavı sonucunda başarılı olmaları koşuluyla şef ve şef yardımcılığı kadrolarına atamak suretiyle, ÖSYM tarafından yeni bir sınavın yapılmasına kadar geçecek olan sürenin doğuracağı olumsuzlukları belli ölçüde ortadan kaldırabilme olanağına sahip bulunduğunu da dikkate almak gerekmektedir.
Belirtilen hukuki ve fiili durum karşısında, davalı idarece ileri sürülen hususlar, Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin 27. ve 28. maddelerinin değiştirilmesi için geçerli ve yeterli bir gerekçe oluşturmadığı gibi; profesörlük ve doçentlik ile şef ve şef yardımcılığı görevlerinin niteliksel farklılığı, sınav yönteminden bağışık tutulan aynı daldaki çok sayıda profesör ve doçentin ”hangi ölçütlere göre boş şef veya şef yardımcılığı kadrolarına atanacakları” konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmemesi ve bu suretle şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılacak atamalarda hiçbir nesnel ölçüte bağlanmamış çok geniş bir takdir yetkisinin davalı idareye tanınması karşısında, dava konusu değişiklik yönetmeliğinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptaline, aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderleri ile …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, artan …-TL posta pulu ücretinin isteği halinde davacılara iadesine, 16.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.