Danıştay Kararı 5. Daire 2002/3464 E. 2005/3739 K. 21.09.2005 T.

5. Daire         2002/3464 E.  ,  2005/3739 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/3464
Karar No: 2005/3739

Temyiz Eden (Davalı): …
Vekilleri: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
Davacı, … Elektrik Dağıtım A.Ş. (…) Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak aynı Genel Müdürlükte Tahsilat Servis Şefliğine memur olarak atanmasına ilişkin 1.10.1997 tarihli işlemin iptali istemiyle açtığı davada verilen iptal kararı uyarınca eski görevine iade edildikten ve aylık farklarının ödenmesinden sonra İdare Mahkemesince verilen iptal kararının Danıştay Beşinci Dairesinin 16.2.1999 günlü, E:1998/2926, K:1999/339 sayılı kararıyla bozulması üzerine, kendisine ödenen aylık farklarının geri alınması yolunda kurulan 29.6.2001 günlü, 12-65 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; iptal kararlarının dava konusu işlemi tesis edildikleri günden itibaren ortadan kaldıran ve işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlayan nitelikte kararlar olduğu; idarelerin bu kararların gereklerine göre gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur bulunduğu; uyuşmazlık konusu olayda, davacı lehine verilen yargı kararının, gerek davacının eski görevine iadesini, gerekse bu görevin gerektirdiği parasal hakların ilgiliye işlem tarihinden itibaren ödenmesini zorunlu kılacağı, iptal kararının daha sonra Danıştay’ca bozulmuş olmasının, yapılan bu ödemelerin davacı yönünden haksız zenginleşme olarak kabulüne neden oluşturmayacağı, yapılan ödemelerin yasal dayanağının iptal kararı olduğu, bu itibarla, davacıya iptal kararı üzerine ödenen aylık farklarının geri istenilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare; davacının memurluğa atanmasına ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun Danıştay kararıyla saptandığını, ilgilinin eski ve yeni görevleri arasındaki maaş farklarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
İptal kararı uyarınca kamu görevlisine yapılan ödemeler, dava konusu işlemin kurulduğu tarihle karar gereği göreve döndürülme tarihi arasındaki dönemi ve göreve döndürülme tarihinden sonra o görevde fiilen çalışan dönemi kapsayabilmektedir. Kamu görevlisine, kadrosunda fiilen çalıştığı dönemde hizmetin karşılığı olarak yapılan ödemelerin geri istenmesi için haklı bir neden bulunmamaktadır. Buna karşılık, temyiz incelemesi sonucunda Mahkemece verilen iptal kararının yürütülmesinin durdurulmasına veya bozulmasına ya da ilk derece mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi halinde, iptal kararının yarattığı hukuksal sonuç sona ereceğinden, fiilen o kadroda çalışılmayan döneme ilişkin olarak iptal kararı gereği yapılmış bir ödeme varsa, bu kısma ait ödemenin hukuksal dayanağı ortadan kalkmış olmakla idarece geri istenebilmesi olanaklı hale gelmektedir.
Bu durumda, Mahkemece, davacıya görevden alma işleminin tebliğ tarihinden yargı kararının uygulandığı tarihe kadar olan dönem için idarece yapılan aylık farkı ödemelerinin toplam tutarının ara kararı ile araştırılarak bu kısım yönünden davanın reddine hükmedilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuksal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 21.9.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.