Danıştay Kararı 5. Daire 2002/3255 E. 2005/5075 K. 10.11.2005 T.

5. Daire         2002/3255 E.  ,  2005/5075 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/3255
Karar No: 2005/5075

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Davacının, görevde yükselme sınavında başarılı olmasına rağmen memur kadrosuna atamasının yapılmamasına ilişkin 1.2.2001 günlü işlemin dayanağı olan Yönetmeliğin 6/c. maddesinin, 657 sayılı Yasa’nın 132/4. maddesine aykırı olduğu açık bulunduğundan, İdare Mahkemesi’nce anılan Yönetmelik hükmü ihmal edilmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
… Emniyet Müdürlüğü’nde Teknisyen Yardımcısı olarak görev yapan davacı, başarılı olduğu görevde yükselme sınavı sonrasında genel idare hizmetleri sınıfında memur kadrosuna atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 1.2.2001 günlü, 31315 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda Teknisyen Yardımcısı olarak görev yapan davacının, başarılı olduğu görevde yükselme sınavı sonrası genel idare hizmetleri sınıfında memur olarak atanması için yaptığı 9.1.2001 günlü başvurunun; 10.10.2000 tarihinde “2 günlük aylık kesimi” cezası ile tecziye edildiği ve bu cezasının Emniyet Teşkilatında Görevli Memurların Nitelikleri ve Atanma Usulleri ile Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6/c. maddesi kapsamında değerlendirildiğinden bahisle 1.2.2001 günlü, 31315 sayılı davalı idare işlemiyle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı; olayda 2 günlük maaş kesim cezası aldığı ve söz konusu cezanın kesinleştiği gerek kendi ifadesi ile, gerekse davalı idarenin savunma ekinde sunduğu 7.12.2000 günlü, 980 sayılı belgeyle sabit olan davacının, kazanmış olduğu görevde yükselme sınavı sonrası genel idare hizmetleri sınıfında memur olarak atanması isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde yukarıda adı geçen Yönetmelik hükmüne ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açmış olduğu tüm sınav ve terfi atamalarında aranan şartlar yönünden, son yıllarda “kıdeme müessir ceza almamış olmak” şartı aranırken, kendisinin aldığı “2 günlük yevmiye kesim cezası” nedeniyle atamasının yapılmamasının Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Anayasa’nın 124. maddesiyle Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerine kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir. İdareler bu yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarabilecekleri gibi, kamu hizmetinin daha etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla yönetmeliklerde değişiklikler de yapabilirler. Yönetmeliklerin Anayasa, Yasa, Tüzük ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler içermemesi ve öngörülen şekil şartına uyularak çıkarılması dışında; söz konusu düzenleme yetkisinin kullanılmasına kamu hukuku yönünden herhangi bir engel bulunmadığı açıktır.
Özel kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idare ve belediyelerin kurdukları birlik, müessese ve işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak çalışan Devlet memurlarından müdür (başmüdür, il ve bölge müdürleri ve bunların yardımcıları ile Dışişleri Bakanlığı kadrolarında bulunan uzmanlar hariç) ve daha alt görevlere görevde yükselme suretiyle atanmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılan Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Genel Yönetmelik; görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda liyakat ve kariyer ilkesini esas alıp; bu ilkelere uygun bir sistem oluşturmayı amaçlamaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve yukarıda adı geçen Genel Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan Emniyet Teşkilatında Görevli Memurların Nitelikleri ve Atanma Usulleri İle Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin “Genel Şartlar” başlıklı 6. maddesinde, bu Yönetmelik’te belirtilen görevlere aynı veya başka hizmet gruplarından görevde yükselme suretiyle atanacak personelde bulunması gereken şartlar sayılmış ve maddenin (c) bendinde;
“657 sayılı Yasa’nın 125. maddesinin (C) ve (D) bentlerine göre ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün, kınama ve uyarma dışındaki suçlardan dolayı disiplin cezası almamış olmak” şartı yer almıştır.
Bu Yönetmeliğin dayanaklarından birisi olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/C maddesinde, memurun brüt aylığından 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasını gerektiren fiil ve haller; aynı Kanun’un 125/D maddesinde ise, fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasını gerektiren fiil ve haller sayılmış; anılan Kanun’un “Uygulama” başlıklı 132. maddesinin 4. fıkrasında da, kendilerine disiplin cezası olarak aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin, valilik, büyükelçilik, müsteşar, müsteşar yardımcılığı, genel müdürlük, genel müdür yardımcılığı ve daire başkanlığı görevlerine atanamayacakları öngörülmüştür.
Öte yandan, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 3. maddesinde “uyarma”, 4. maddesinde “kınama”, 5. maddesinde de “aylık kesimi” cezası verilmesini gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar sayılmıştır.
657 sayılı Yasa’nın 132/4. maddesinde; aylıktan kesme cezası ve/veya kademe ilerlemesini durdurma cezası alanların hangi görevlere atanamayacakları sınırlı olarak sayılmış bulunmaktadır.
Ne var ki, yukarıda adı geçen Yönetmeliğin 6/c maddesiyle getirilmiş olan “657 sayılı Yasa’nın 125. maddesinin (C) ve (D) bentlerine göre ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün kınama ve uyarma dışındaki suçlardan dolayı disiplin cezası almamış olmak” koşulu, “memur” unvanlı kadroya yapılacak atamalar için de geçerli sayılarak, Yasa ile getirilen düzenleme adı geçen Yönetmelik ile genişletilmiş olup; Yasa’da açıkça sayılan görevler dışında başka görevler için de bu koşulun getirilmesi suretiyle yasaya aykırı düzenleme yapıldığı açıktır.
Dava konusu olayda, Teknisyen Yardımcısı olan davacının, genel idare hizmetleri sınıfındaki memur kadrosu için yapılan görevde yükselme sınavında başarılı olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı tartışmasızdır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7/4. maddesinde yer alan “düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olmasının, bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmayacağı” yolundaki hüküm karşısında; dava konusu 1.2.2001 günlü, 31315 sayılı işlemin dayanağı olan Emniyet Teşkilatında Görevli Memurların Nitelikleri ve Atanma Usulleri ile Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6/c maddesi 657 sayılı Yasa’ya aykırı olduğu halde, bu madde hükmü “ihmal edilmemek”, bir başka anlatımla, bu madde hükmüne “hukuki bir değer yüklemek” suretiyle, anılan maddeye dayanılarak tesis edilmiş olan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan işbu davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Dairemizin işbu kararında yer alan gerekçe karşısında, davacının, başarılı olduğu görevde yükselme sınavı sonrasında genel idare hizmetleri sınıfında memur kadrosuna atanması gerektiğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 10.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.