Danıştay Kararı 5. Daire 2000/624 E. 2003/1085 K. 01.04.2003 T.

5. Daire         2000/624 E.  ,  2003/1085 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/624
Karar No: 2003/1085

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf: … Valiliği

İsteğin Özeti: Davacı, … İlçe Müftüsü olarak görev yapmakta iken, … İlçe Müftülüğüne atamasının yapılması nedeniyle oturmakta olduğu Türkiye … Vakfına ait lojmanı boşaltması, boşaltmaması halinde Kamu Konutları Yönetmeliğinin 34. maddesinin uygulanacağı yönünde … Valiliğince tesis edilen 9.6.1999 gün ve 691 sayılı işlemin iptali istemiyle açtığı davanın; Türkiye … Vakfı Konut Talimatının 18. maddesinin a bendinde “Kendilerine konut tahsis edilenler, emeklilik, tayin, nakil, istifa, askerlik gibi sebeplerle konut tahsisine esas olan görevin son bulduğu tarihten itibaren 2 ay içinde konutları boşaltmak zorundadırlar” hükmünün yer aldığı, Kamu Konutları Yönetmeliğinin 34. maddesinde de bu süre içinde konut boşaltılmazsa kolluk kuvveti kullanılarak bir hafta içinde zorla boşaltılacağının hükme bağlandığı, davacının … İlçe Müftüsü iken kendisine tahsis edilen Türkiye … Vakfına ait lojmanı … ilçesine tayini çıktığı halde 2 ay içinde boşaltmaması üzerine Şube Yönetim Kurulunca 8.4.1999 gününde bir hafta içinde lojmanı tahliye etmesine karar verildiği, ancak davacının 9.6.1999 tarihine kadar lojmanı boşaltmadığı, davaya konu Valilik işlemi ile davacının lojmanı bir hafta içinde boşaltmadığı takdirde kolluk kuvveti kullanılarak zorla tahliye edileceğinin bildirildiği, olayda davacının oturmakta olduğu Vakıf lojmanından yararlanma ve tahsis koşullarını düzenleyen Türkiye … Vakfı Konut Talimatı, Kamu Konutları Yönetmeliği hükümlerine paralel olarak düzenlendiğinden, lojmanı boşaltması yönünde tebligat yapıldığı halde lojmanı boşaltmamakta direnen davacının lojmanı boşaltması, aksi halde kolluk kuvvetleri kullanılarak zorla tahliye edileceği yönünde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın; tarafına tahsis edilen konutun sözleşme gereği özel hukuk tüzel kişisi olan Türkiye … Vakfı tarafından tahsis edildiğini, bu ilişki de kira mukavelesine dayandığından konutun tahliyesinin ancak 818 sayılı Borçlar Kanunu ve 6570 sayılı Gayrimenkuller Kiraları Hakkında Kanun ve diğer özel hukuk alanını düzenleyen kanunlar kapsamında adli takibat neticesinde mümkün olabileceği öne sürülerek, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlı olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Türkiye … Vakfı, … Noterliğince tanzim ve tastik olunan 13.3.1975 tarih ve 9125 sayılı senetle Türk Medeni Kanunu’nun 73. maddesi hükümlerine göre kurulmuş ve … Asliye 14. Hukuk Hakimliği’nin … günlü, E:…, K:… sayılı tescil kararı ile tüzel kişilik kazanmıştır.
Kamu görevlilerine lojman tahsis edilmesi, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve buna göre çıkarılan Kamu Konutları Yönetmeliği ile düzenlenmiş olup, bu yasal düzenlemeler idare hukuku alanının kapsamında bulunmaktadır.
Türkiye … Vakfı Konut Talimatı incelendiğinde, bu talimata ekli (Ek.1) cetvelde gösterilenlerden kendilerine devletçe konut tahsis edilmiş olanlara, Genel Müdürün veya Dış Hizmetler ve Bağlı Kuruluşlar Koordinatörünün teklifi, icra kurulunun kararı, il ve ilçelerde müftünün teklifi, şube yönetim kurulunun kararı ile konut tahsis edileceği yolundaki düzenlemenin Kamu Konutları Yönetmeliği hükümlerine paralel düzenlemeler olduğu görülmektedir. Şu kadar ki, Kamu Konutları Yönetmeliğinden farklı olarak kendisine konut tahsis edilenle Vakıf arasında “kira sözleşmesi” düzenlemesi esası benimsenmiş ve konuttan çıkarılmayı gerektiren durumda kolluk kuvvetinden yararlanma yerine, yetkili makamlarca alınan kararlar doğrultusunda işlem yapılacağı esası getirilmiştir.
Davacı, Türkiye … Vakfı tarafından kendisine tahsis edilen konuttan, tahliyesinin istenilmesine yönelik davalı idarece tesis edilen 9.6.1999 günlü, 615-691 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmış olduğundan, uyuşmazlığın çözümünde, Vakıf Konut Talimatının, Görev Tahsisli Konutların Tahsis şekli hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı açıktır.
Türkiye … Vakfı gelirinin, Vakıf Senedinde belirlenen hizmetlerden dolayı sağlanacak gelirlerden oluştuğu, gelirlerinin en az %80’ini nevi itibariyle genel bütçeli idare bütçesi içinde yeralan bir hizmetin yerine getirilmesi amacıyla tahsisan kurulmuş olması nedeniyle, 903 sayılı Kanunun 4. maddesine göre Bakanlar Kurulu Kararı ile vergi muafiyetinden yararlandığı dikkate alındığında “diyanet işlerine” yardımcı olmak ve “O”na bitişik olarak kamu hizmeti yerine getiren ve ağırlıklı olarak kamusal bir nitelik taşıması nedeniyle de kamu tüzel kişiliğine yaklaşan yeni bir müessese olduğunun kabulü gerekir.
Türkiye … Vakfının Medeni Kanun hükümlerine göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisi olması, tümü merkezi idarenin üst düzey kamu görevlilerinden oluşan Vakıf Yönetim Kurulunca idari usul ve esaslara göre tesis edilen işlemin idari niteliğini ortadan kaldırmaz.
Bir özel hukuk tüzel kişisi olmakla birlikte Türkiye … Vakfının, kurucuları ile organlarının tümüyle kamu görevlilerinden oluştuğu ve genel bütçeli idare bütçesinde yer alan kamu hizmetinin yerine getirilmesi amacıyla kurulduğu dikkate alındığında; Vakıf, yapısı ve işlevleri yönünden nitelik itibariyle kamusal alana taşmakta; lojman tahsisi konusunda Vakıf Konut Talimatında belirtilen yetkili komisyonlarca tesis edilen işlemler diyanet hizmetiyle birlikte yürüyen ve ona bitişik idari nitelik taşımaktadırlar.”
Yukarıda yer alan açıklanan tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının oturmakta olduğu lojmandan tahliyesinin istenilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu anlaşıldığından, davacının sözkonusu uyuşmazlığın görümünde özel hukuk hükümlerinin uygulanması suretiyle adli yargı yerinin görevli olduğu yönündeki iddiası yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve yönteme uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda yer alan gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına, 1.4.2003 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) AZLIK OYU:
Dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümü özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerlerine ait olduğundan, davanın öncelikle görev yönünden reddedilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.