Danıştay Kararı 5. Daire 1999/5807 E. 2002/2251 K. 15.05.2002 T.

5. Daire         1999/5807 E.  ,  2002/2251 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/5807
Karar No: 2002/2251

Davacı: Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Vekili: …
Karşı Taraf: 1- Sağlık Bakanlığı 2- Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü
Vekili : …
Davalı İdareler Yanında Davaya Katılanlar :
1- …, …, …, …, …
Vekilleri: …
2- …, …, …
Vekilleri: …, …
3- …

İsteğin Özeti: Davacı, 9.9.1999 günlü 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, bu Yönetmeliğe dayalı olarak (dava dilekçesine ekli bulunan listede adları belirtilen kişilerden) 1-Prof.Dr. …’ın … Hast. Genel Cerrahi Şefliğine, 2-Doç.Dr. …’nın … Hast. Göğüs Cerrahisi Şefliğine, 3-Doç.Dr. …’in … Üni. Tıp Fak.’den, 13.3.1996’dan beri boş olan … Atatürk Eğt. ve Araş. Hast. Genel Cerrahi Şefliğine, buradan da … Eğitim ve Arşt. Hast. Gen. Cer. Şefliğine, 4-Doç.Dr. …’ın … Yüksek İhtisas Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 5-Doç.Dr. …’nun … Göğ. Hast. Hast. Göğüs Hst. ve TBC. Şefliğine, 6-Doç.Dr. …’ın … Göğ. Hast. Hast. Göğüs Hst. ve TBC. Şefliğine, 7-Doç.Dr. …’ün … Atatürk Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 8-Doç.Dr. …’ın İst. … Göğ. Hast. Hastanesi Göğ. Has. ve TBC. Şefliğine, 9-Doç.Dr. …’nın … Göğ. Hast. ve Göğ. Cer. Hast. Göğ. Hast. TBC. Şefliğine, 10-Doç.Dr. …’nın … Göğ. Kalp Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 11-Doç.Dr. …’in … Göğ. Kalp Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 12-Doç.Dr. …’ın … Göğ. Kalp Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 13-Doç.Dr. …’in … Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 14-Doç.Dr. …’ın … Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 15-Doç.Dr. …’in … Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 16-Doç.Dr. …’ın … Hastanesi Patoloji Şefliğine, 17-Doç.Dr. …’ın … Hast. Nöroloji Şef Yardımcılığına, 18-Doç.Dr. …’nun … Hast. Üroloji Şefliğine, 19-Doç.Dr. …’ın … Hast. İç Hastalıkları Şefliğine, 20-Doç.Dr. …’ün … Hast. Deri ve Zührevi Hast. Şefliğine, 21-Doç.Dr. …’ın … Hast. İç Hastalıkları Şefliğine, 22-Doç.Dr. …’nın … Hast. Genel Cerrahi Şef Yardımcılığına, 23-Doç.Dr. …’un … Hast. Çocuk Sağlığı ve Hast. Şefliğine, 24-Doç.Dr. …’nun … Numune Hast. Genel Cer. Şef Yardımcılığına, 25-Doç.Dr. …’in … Numune Hast. Patoloji Şefliğine, 26-Doç.Dr. …’ın … Rehabilitasyon Merkezi Fizik Tedavi ve Reha. Şefliğine, 27-Doç.Dr. …’ün … Rehabilitasyon Merkezi Fizik Tedavi ve Reha. Şefliğine, 28-Doç.Dr. …’un … Atatürk Sanatoryum Hast. Göğüs Hast. ve TBC. Şefliğine, 29-Doç.Dr. …’ın … Göğ. Hast. Hastanesi Göğ. Has. ve TBC. Şefliğine, 30-Doç.Dr. …’in … Hast. Kadın Hast. ve Doğum Şefliğine, 31-Doç.Dr. …’in … Çocuk Hast. Çocuk Nefrolojisi Şef Yardımcılığına, 32-Doç.Dr. …’ın … Çocuk Hast. Çocuk Sağ. ve Hast. Şefliğine, 33-Doç.Dr. …’nun … Çocuk Hast. Çocuk Sağ. ve Hast. Şefliğine, 34-Doç.Dr. …’nin … Çocuk Hast. Çocuk Sağ. ve Hast. Şefliğine, 35-Doç.Dr. …’in … Yüksek İhtisas Hast. Anestezi Şef Yardımcılığına, 36-Doç.Dr. …’ın … Yüksek İhtisas Hast. Üroloji Şef Yardımcılığına, 37-Doç.Dr. …’ın … Yüksek İhtisas Hast. Kardiyoloji Şef Yardımcılığına, 38-Doç.Dr. …’in … Yüksek İhtisas Hast. Üroloji Şefliğine, 39-Doç.Dr. …’nun … Yüksek İhtisas Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 40-Doç.Dr. …’nun … Yüksek İhtisas Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 41-Doç.Dr. …’in … Hast. Deri ve Zührevi Hastalıkları Şef Yardımcılığına, 42-Doç.Dr. …’un … Hastanesi İç Hastalıkları Şefliğine, 43-Doç.Dr. …’ın … Hast. Üroloji Klinik Şefliğine, 44-Doç.Dr. …’in … Hast. Patoloji Klinik Şefliğine, 45-Doç.Dr. …’in … Hast. Hematoloji Klinik Şefliğine, 46-Doç.Dr. …’ün … Hast. Beyin ve Sinir Cerrahi Klinik Şefliğine, 47-Doç.Dr. …’ın … Yüksek İhtisas Hast. Gastroentroloji Cer. Şefliğine, 48-Doç.Dr. …’nin … Hast. Üroloji Klinik Şef Yardımcılığına, 49-Doç.Dr. …’in … Hast. Acil Cer. çalıştırılmak üzere Cer. Şefliğine, 50-Doç.Dr. …’in … Hast. Ort. ve Travm. Şefliğine, 51-Prof.Dr. …’ın … Yüksek İhtisas Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 52-Doç.Dr. …’ın İst. … Hastanesi Ruh Sağ. ve Hast. Şefliğine, 53-Doç.Dr. …’ın … Hast. Kardiyoloji Şefliğine, 54.Doç.Dr. …’nın … Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 55-Doç.Dr. …’ın … Trafik Hast. Anesteziyoloji Şefliğine, 56-Doç.Dr. …’nun … Rehabilitasyon Merkezi Fizik Tedavi ve Reha. Şefliğine, 57-Doç.Dr. …’ın … Atatürk Sanatoryum Hast. Göğüs Hast. ve TBC. Şefliğine, 58-Doç.Dr. …’ın … Hast. Kadın Hast. ve Doğum Şefliğine, 59-Doç.Dr. …’ın … Hast. Çocuk Sağ. ve Hast. Şef Yardımcılığına, 60-Doç.Dr. …’in … Çocuk Hast. Çocuk Sağ. ve Hast. Şefliğine, 61-Doç.Dr. …’ın … Hastanesi Çocuk Sağlığı Hast. Klinik Şefliğine, 62-Doç.Dr. …ın … Numune Hast. İç Hastalıkları Klinik Şef Yardımcılığına, 63-Doç.Dr. …’in … Hast. Üroloji Klinik Şefliğine, 64-Doç.Dr. …’ün, … Hast. Nöroloji Şefliğine, 65-Doç.Dr. …’nın … Trafik Ortopedi ve Travm. Şefliğine, 66-Doç.Dr. …’in … Yüksek İhtisas Hast. Kalp ve Damar Cer. Şefliğine, 67-Prof.Dr. …’nun … Hast. Biyokimya ve Kln. Bio. Klinik Şefliğine, 68-Doç.Dr. …’un … Numune Hast. Genel Cerrahi Klinik Şefliğine, 69-Doç.Dr. …’ın … Hast. Kadın Hast. Ve Doğum Şefliğine, 70-Doç.Dr. …’nun … Hast. Patoloji Şef Yardımcılığına ve ayrıca, S.S.K. Genel Müdürlüğünce Sağlık Bakanlığına gönderilen 15.10.1999 günlü, 753707 sayılı yazıda adıgeçen Doç.Dr. …’nin S.S.K. … Doğum ve Kadın Hastalıkları Eğitim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefliğine yapılmış olan atamalarının iptalini istemektedir.

Savunmanın Özeti: Türk Tabipler Birliği tarafından açılan davanın öncelikle ehliyet yönünden reddi gerektiği; derdestlik hali bulunduğu; Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde 4.2.2000 günlü, 23954 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle yapılan değişiklik karşısında bu davanın konusuz kaldığı; bu değişiklikle profesör ve doçent olup da hizmet gerekleri nedeniyle sınavsız olarak şef ve şef yardımcılığına atanabileceklerin azami sınırının, mevcut şef ve şef yardımcılığı kadrolarının %35’i olarak tespit edildiği; çok sayıda şef ve şef yardımcılığı kadrolarının münhal bulunduğu; yapılan sınav sonucunda, ilan edilmiş münhal kadroların yarısından fazlasının boş kaldığı; bundan önceki sınavın yaklaşık 6 yıl önce yapıldığı; atama işlemlerinin hizmet gerekleri gözetilerek tesis edildiği; bazı kadroların ilan edilmemiş olması ile atamalar arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurulmasının mümkün olmadığı; yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi: Dairemizin 15.5.2002 günlü, E:1999/4283, K:2002/2250 sayılı kararıyla, dava konusu edilen Yönetmeliğin iptaline karar verilmiş olduğundan, davanın bu kısmına yönelik iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına; buna karşılık, anılan Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu Dairemizin sözkonusu kararı ile saptanmış bulunduğundan, bu Yönetmeliğe dayalı olarak eğitim hastanelerinde boş bulunan şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılmış olan tüm atamaların iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Dava, 9.9.1999 günlü 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, bu yönetmeliğe dayanılarak Eğitim Hastanelerine yapılan şef ve şef yardımcısı atamalarının iptali isteğiyle açılmıştır.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 1 inci maddesinde, Türk Tabipleri Birliğinin tabipler arasında mesleki deontoloji ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olduğu; 2 nci maddesinde,Birliğin hükmü şahsiyeti haiz bir teşekkül olduğu hükme bağlanmış; aynı Yasanın “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi” başlığını taşıyan 53 üncü maddesinde de, Merkez Konseyinin, meslek hayatının türlü halleri ile ilgili işlere bakmak ve bu kanunda derpiş edilen hükümleri uygulamak üzere kurulduğu; 54 üncü maddenin ise, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin,Birliği dahile ve harice karşı temsil edeceği belirtilmiştir.
Söz konusu Yasa ile verilen görevler bakımından Birliği temsilen Merkez Konseyinin genel düzenleme olan dava konusu yönetmelik hükmüne karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, anılan yönetmelik hükmüne dayalı olarak şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılan atama işlemleri bireysel işlem niteliğinde olduğundan davacının bu atama işlemlerinin iptali isteğiyle dava açmakta menfaat ilgisi bulunmamaktadır.
Yönetmelik hükmüne yönelik davanın incelenmesine gelince;
Anayasanın 124 üncü maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 9 uncu maddesinde, tıp uzmanlığı konusunun dolayısıyle uzmanlık eğitiminin tüzükle düzenleneceği öngörülmüş, bu hüküm uyarınca çıkartılan Tüzük 18.4.1973 günlü 14511 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan mevzuata dayalı olarak da, herhangi bir tıp dalında uzman olacakların aynı kural ve koşullarda yetişmelerini sağlamak üzere Tababet Uzmanlık Kurulunun kuruluş ve çalışma şekli; asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak sağlık kurum ve birimlerinin nitelikleri, asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak uzmanların nitelikleri, asistan eğitim plan ve programlarının esasları, asistanlık giriş sınav sorularının hazırlanması ve sonuçlarının değerlendirilmesi, uzmanlık sınav jürilerinin oluşum esasları, uzmanlık sınav şekli ve değerlendirilmesi ve bunlarla ilgili hususları belirlemek amacıyla Tababet Uzmanlık Yönetmeliği 22.5.1974 gün ve 14893 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
9.9.1999 günlü 23811 sayılı Resmi Gazetede yürürlüğe giren yönetmelik değişikliği ile Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin değişik 27. ve 28 inci maddelerine birer fıkra eklenerek ilgili dalda Tababet Uzmanlık Tüzüğü hükümlerine göre uzman olup, profesör ve doçent ünvanına sahip olanlar yönünden münhal şef ve şef yardımcılığı kadrolarına müracaatta bulunmaları halinde anılan 27 nci ve 28 inci maddelerinin 6 ncı bent hükümlerinde yer alan sınava girme şartı aranmadan şef ve şef yardımcısı olarak atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Eğitim hastanelerinde çok sayıda şef ve şef yardımcısı kadrosunun boş olduğu dönemde bu durumun eğitim hastanelerini uzmanlık eğitimi verilememesi tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığı, diğer yandan acil şef ve şef yardımcısı sınavının ÖSYM tarafından yapılmasının uzun zaman gerektirmesi karşısında, profesör ve doçent olan kişilerin bu ünvanları alabilmek için geçtikleri sınavların aşamaları ve niteliği gözönüne alındığında; yetkin, eğitimci ve uygulayıcı nitelikleri haiz olan bu kişilerin şef ve şef yardımcılığı sınavına tabi tutulmamaları yönünde tıpta uzmanlık eğitiminin devamını sağlamak amacıyla yapılan dava konusu düzenlemede kamu yararı ve hizmet gereklerine uygunluk bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın 9.9.1999 günlü 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe yönelik davanın esastan reddi, bu yönetmeliğe dayalı olarak yapılan bütün atamaların iptali istemine yönelik davanın ise 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca ehliyet yönünden reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince diğer davaya katılma istemleri reddedilerek ve duruşma için önceden belirlenen 15.5.2002 günü davacı vekili Av. … ile Sağlık Bakanlığını temsilen Hukuk Müşaviri … , SSK vekili Av…’un ve müdahillerin geldiği görülerek Danıştay Savcısı … hazır olduğu halde açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne göre söz verilip dinlendikten ve savcının da düşüncesi alındıktan sonra duruşmaya son verildi. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek işin gereği düşünüldü:
Davacı, 9.9.1999 günlü 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile bu Yönetmeliğe dayalı olarak yapılan “İsteğin Özeti” kısmında belirtilen 71 atamanın; sınırlı kadroların sadece akademik kariyere sahip olanlara tahsis edildiğini, diğer adaylara yarışma şansı dahi tanınmadığını, profesör ve doçentlerin hangi kriterlere göre şef ve şef yardımcılığına atanacaklarının da belli olmadığını, doldurulan 32 kadronun 17.5.1998 tarihinde yapılan merkezi sınav öncesinde ilan edilmediğini, atamaların yarısının yeni açılan ya da boşalan kadrolara yapıldığı dikkate alındığında amacın uzun zamandır boş bulunan ve eğitimin aksamasına sebep olan kadroların doldurulması olmadığını, şef ve şef yardımcılığına sınavsız atananların çoğunun 17.5.1998 tarihli mesleki bilgi sınavında başarısız sayıldıklarının anlaşıldığını, bu sınavda başarılı olanların sadece %22 oranında bulunduğunu; öte yandan, mesleki bilgi sınavında başarılı olup da sınavın 3. aşamasını oluşturan mesleki beceri ve yetenek sınavında başarılı olamayan 252 kişinin, 5 yıl süreyle mesleki bilgi sınavına katılmaksızın sınavın 3. aşamasına yeniden girmeleri mümkün olduğundan boş kadroların bu suretle de doldurulabileceğini; yapılan düzenleme ve atamaların eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi, kamu yararı ve hizmet gereklerine de aykırı düştüğünü ileri sürürek iptali istemiyle dava açmıştır.
Davacı Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyince 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile bu Yönetmeliğe dayalı olarak yapılmış olan atamaların da iptali istenmiştir. Söz konusu Yönetmeliğin iptali istemiyle aynı Konsey ve … Tabip Odası tarafından Dairemizde açılmış başka bir dava da bulunmakla birlikte, dava dilekçesinde davanın atamalara ilişkin kısmının Yönetmelikle ilgili davanın sonucuna dayandırılmış olması, bir başka ifadeyle atamaların iptaline ilişkin istemin ilk davanın sonucu ile doğrudan bağlantılı olması karşısında, bu davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 39/2-a. maddesine göre Dairemizdeki E:1999/4283 sayılı dava ile bağlantılı olduğuna karar verilmiştir.
Yukarıda da vurgulandığı üzere, dava dilekçesinde 9.9.1999 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmeliğin yanısıra, bu Yönetmeliğe dayalı olarak Eğitim Hastanelerinde boş bulunan şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılmış olan atamaların iptali de istenilmiş olduğundan, davacının bu davayı açmaktaki menfaatinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetinin tartışılması gerekli görülmüştür:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin 1. bendinin (a) altbendinde iptal davalarının menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılabileceği öngörülmüş iken, 4001 sayılı Yasayla anılan maddenin 1. bendi değiştirilerek (a) altbendinde “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için, çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren hususlar hariç olmak üzere, kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları “hükmüne yer verilmiş; Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 günlü, E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararıyla, 6.1.1982 günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10.6.1994 günlü, 4001 sayılı Yasanın 1. maddesiyle değiştirilen 2. maddesinin 1. bendinin (a) altbendinde yer alan “… kişisel hakları ihlal edilenler…” ibaresi Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş; ayrıca, iptal nedeniyle kural yapısının bozulması, anlam yanlışlığı olasılığı ve duraksamalarla uygulama olanaksızlığına yol açabileceği gözetilerek (a) altbendinin iptal edilen ibare dışında kalan bölümü de aynı kararla ve 2949 sayılı Kanunun 29/2. maddesi gereğince iptal edilmiş; 8.6.2000 gün ve 4577 sayılı Yasanın 5. maddesiyle yapılan yeni düzenlemede de, iptal davaları “idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan” davalar olarak tanımlanmıştır. Bu durumda, dava tarihinde yasal boşluk henüz giderilmemiş ise de, İdare Hukukunun genel ilkelerine göre iptal davası açılabilmesi için, gerçek ya da tüzel kişiler ile dava konusu edilen işlem arasında makul ve ciddi bir ilişkinin, diğer bir deyişle menfaat bağının bulunması gerekmektedir.
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 1. maddesinde, Türk Tabipleri Birliğinin tabipler arasında mesleki deontolojiyi ve dayanışmayı korumak, tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde mesleki bir kuruluş olduğu; 2.maddesinde Birliğin hükmi şahsiyeti haiz bir teşekkül olduğu hükme bağlanmış; 4. maddesinde, “Azalarının maddi ve manevi hak ve menfaatlerini korumak ve bunları halkın ve devletin menfaati ile en iyi bir şekilde denkleştirmeye, her türlü iş tevziinin adilane bir suretle düzenlenmesine çalışmak” Birliğin yükümlülükleri arasında sayılmış; aynı Yasanın “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi” başlığını taşıyan 53. maddesinde de, Merkez Konseyinin, meslek hayatının türlü halleri ile ilgili işlere bakmak ve bu Kanunda derpiş edilen hükümleri uygulamak üzere kurulduğu; 54. maddesinde ise, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, Birliği dahile ve harice karşı temsil edeceği belirtilmiştir.
Tıpta uzmanlık eğitim konusunda yapılacak düzenlemelere katılmakla görevli kuruluşlardan biri olan Türk Tabipler Birliğinin, katılımı sağlanmadan Sağlık Bakanlığınca çıkarılan Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin iptali istemiyle dava açabileceği, Dairemizce ve Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca pek çok davada kabul edilmiştir. Türk Tabipler Birliğinin, dava konusu edebileceği açıkça kabul edilen Tababet Uzmanlık Yönetmeliğiyle sıkı sıkıya bağlı, anılan Yönetmelik hükümlerine göre yapılan toplu atama işlemleriyle de menfaat ilgisinin kurulması kaçınılmazdır. Zira dava konusu edilen Yönetmelik hükümleri, esasen şef ve şef yardımcılıklarına benimsenen usulle atama yapılmasını öngörmekte olup; toplu atama işlemlerini yönetmelik hükümlerinden ayırmak olanaksızdır. Sözü edilen toplu atama işlemleri, münferit atama işlemlerinden farklı olarak, dava konusu yönetmelik hükümlerinde belirlenen prosedürün tamamlanması suretiyle ortaya çıkan işlemlerdir. Düzenleyici işlemi dava konusu eden Türk Tabipler Birliğinin, anılan düzenlemenin sonucunu, uygulama işlemlerini dava konusu edemeyeceğinin kabulü, hukuka aykırılığı saptanan yönetmelik uygulamasının hukuken geçerli sayılması sonucunu doğuracaktır.
Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak, üyelerinin menfaatiyle kamu yararını denkleştirmekle görevli Türk Tabipler Birliğinin, ilgili mevzuat hükümleri ihmal edilip bir kısım meslek mensuplarını ayrıcalıklı konuma yükselten yönetmeliğe dayalı toplu atama işlemlerini irdeleyip dava konusu etmesi, üstlendiği görevin doğal bir sonucudur.
6023 sayılı Yasanın yukarıda sözü edilen hükümleri ve yapılan değerlendirmeler karşısında, davacı Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin, Birlik üyelerinin hukukunu korumak amacıyla dava açabileceğinin; esasen, Yasa ile belirlenmiş olan kuruluş amacı gözönünde bulundurulduğunda, düzenleyici işlemlerin yanısıra, bu düzenleyici işlemlerin uygulama işlemleri olan toplu atama işlemlerine karşı da dava açma ehliyetinin varolduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla, 6023 sayılı Yasa ile verilen görevler bakımından, Birliği temsilen Merkez Konseyinin bu davayı açmakta menfaatinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu anlaşılarak işin esasına geçildi:
Danıştay Beşinci Dairesinin 15.5.2002 günlü, E:1999/4283, K:2002/2250 sayılı kararıyla, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin iptaline karar verildiği anlaşıldığından, davanın bu kısmına yönelik iptal istemi hakkında yeniden karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Davanın, bu Yönetmeliğe dayalı olarak Eğitim Hastanelerinde boş bulunan şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılmış olan ve yukarıda tek tek sayılan atamalara ilişkin kısmına gelince:
Dava dilekçesinde davacı meslek kuruluşu tarafından atamalarının iptali istenilen kişilerin ve atandıkları görevlerle görev yerlerinin, Dairemizin E:1999/4283 esasına kayıtlı dosyada verilen 27.9.1999 günlü ara kararı üzerine Sağlık Bakanlığınca gönderilmiş olan atama listesinde yer alan isim ve atamalara ve ayrıca S.S.K. Genel Müdürlüğü tarafından Sağlık Bakanlığına gönderilmiş olan 15.10.1999 günlü, 753707 sayılı yazıda yer alan isim ve atamaya uygun olduğu saptanmıştır.
Bu durumda, Dairemizin 15.5.2002 günlü, E:1999/4283, K:2002/2250 sayılı kararıyla, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu saptanmış bulunduğundan, söz konusu Yönetmeliğe dayalı olarak Eğitim Hastanelerinde boş bulunan şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılan atamaların hukuki dayanaktan yoksun kaldığı tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle, davanın, 9.9.1999 günlü, 23811 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe ilişkin kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına; buna karşılık, adıgeçen Yönetmeliğe dayalı olarak Eğitim Hastanelerinde boş bulunan şef ve şef yardımcılığı kadrolarına yapılmış olan ve “İsteğin Özeti” kısmında tek tek sayılan atamaların ise iptaline; aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderleri ile …-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, noksan olan …-
TL posta pulu ücretinin davacıya tamamlattırılmasına, 15.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.