Danıştay Kararı 5. Daire 1999/3652 E. 1999/3292 K. 03.11.1999 T.

5. Daire         1999/3652 E.  ,  1999/3292 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/3652
Karar No: 1999/3292

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf : …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti: Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: Dava memuriyet sınavını kazanan davacının atanma talebiyle yaptığı başvurunun; adıgeçenin Personel Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırma Formunda hakkında yapılan adli tahkikatları belirtmemesi ve bu surette yalan beyanda bulunmuş olmasına dayalı olarak reddi üzerine açılmıştır.
Davacı tarafından düzenlenerek davalı idareye verilen, Personel Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırma Formunun 7. maddesinin (b) bendinde, aleylinize iddianame tanzim edildi mi? (c) bendinde ise; herhangi bir askari veya sivil ceza davasında suçlu olarak mahkemeye davet edildiniz mi? sorularına adıgeçen tarafından “hayır” cevabı verildiği; davacının, bir olaydan dolayı 17.4.1994 tarihinde … DGM’si Cumhuriyet Savcılığına sevk edildiği ve 28.4.1994 günlü, Hazırlık 1994/669 sayılı kararla hakkında takipsizlik kararı verildiği, 14.4.1997 tarihinde başka bir olay nedeniyle yine … DGM’sine sevk edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Hakkında yapılan hazırlık tahkikatı sonucunda toplanan deliller kamu davası açılmasına yeterli görülmemesi sonucunda takipsizlik kararı verildiğine göre adıgeçenle ilgili iddianame tanzim edilmemiştir.
Ceza Muhakemeleri Usul Kanununda bir kişi hakkında hazırlık tahkikatı yapılması ile bu suçtan dolayı iddianame hazırlanması farklı anlamlar taşımakta olup, davacı hakkında iddianame tanzim edilmeden hakkında takipsizlik kararı verildiğine göre bu durumun Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırma Formunda aleyhinizde iddianame tanzim edildi mi? yolundaki soruya evet cevabı verilmesini gerektirmediğinden, adıgeçenin yalan beyanda bulunduğundan bahisle atamasının yapılmaması yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 17/2. maddesi uyarınca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü:
Dava, 30.10.1996 – 6.11.1996 tarihleri arasında yapılan memuriyet sınavını kazanan davacının, memuriyete atanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 17.7.1997 günlü, 440/477 sayılı işlemin iptalini istemektedir.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 399 sayılı KHK’nin 6. maddesinde; sözleşmeli personelin işe alınması, sözleşme esasları ile görev ve ünvan değişikliğine ilişkin esasların belirlendiği; kamu hizmetini yürütmekle görevli idarelerin memuriyet görevine atama yapmak için yaptıkları sınavda başarılı olanlar arasında hizmetin özelliği ve niteliği gözönünde bulundurarak atama yapma konusunda takdir yetkisine sahip olduğu; davacının memuriyet sınavını kazandığı, 13.6.1997 tarihinde kura çekmek için çağrıldığı ve kendisiyle altı aylık sözleşme imzalandığı, bu arada davacının durumunun değerlendirilmesi sonucu, … Emniyet Müdürlüğünün yazısından adıgeçenin 15.4.1994 tarihinte izinsiz gösteriye katılmak ve pankart asmak fiilinden gözaltına alındığı ve … Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararı verildiği; 14.4.1997 tarihinde … Üniversitesi … Fakültesinde … terör örgütüne karşı yapılan operasyonları protesto etmek amacıyla bildiri dağıtmaktan yakalandığı ve sevkedildiği … DGM’nce serbest bırakıldığı hususlarının öğrenilmesi üzerine davacının atanmadığının anlaşıldığı; davacı tarafından, 1997 tarihinde gözaltına alınması olayında, anılan tarihte …’da vekil öğretmen olarak görev yapması nedeniyle salıverildiği ve yargılanmadığını, öte yandan 1994 yılındaki olayla ilgili takipsizlik kararı verildiğini ve mahkumiyeti bulunmadığını öne sürülmekte ise de, anılan nedenlerle mahkum olması durumunda zaten memuriyete atanamayacağı, bu durumda idarenin eleman alırken hizmete uygun ve herhangi bir olaya iştirak etmemiş elemanı seçmede takdir yetkisi bulunduğu gözönüne alındığında işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, idarenin keyfi davrandığı ve fiş kaydına göre işlem tesis ettiğini; kendisinin halen öğretmen olarak görev yaptığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun kamu davasının açılması başlıklı 163. maddesinde, yapılan hazırlık tahkikatı sonucunda toplanan deliller kamu davasının açılmasına yeterli ise Cumhuriyet Savcısının Mahkemeye bir iddianame vermek suretiyle kamu davası açacağı; 164. maddesinde, yapılan hazırlık tahkikatı sonunda, kamu davasının açılması için yeterli delil bulunmaması veya keyfiyetin takibe değer görülmemesi halinde Cumhuriyet Savcısının takibata yer olmadığına kararı vereceği hükmüne yer verilmiştir.
Cumhuriyet Savcısının aldığı ihbar üzerine veya kendiliğinden öğrendiği olaylar nedeni ila yapacağı tüm araştırma ve delil toplama işine hazırlık tahkikatı; yapılan hazırlık tahkikatı sonunda kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması veya durumun takibe değer görülmemesi halinde verilen karara takipsizlik kararı denilmektedir. Başka bir anlatımla hazırlık soruşturmasının sonuçlarından birisi, hazırlık soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısınca, kamu davası için yeterli delil bulunduğu takdirde iddianame hazırlaması yeterli delil bulunamaması durumunda ise takipsizlik kararı verilmesidir. Bunun sonucu olarak hazırlık soruşturması aşamasında zanlı olan kişi, hakkında iddianame hazırlanmasından sonra sanık sıfatını kazanmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İlinde Sınıf Öğretmeni olarak görev yapan davacının, davalı idare tarafından açılan Tütün Eksperliği yazılı ve sözlü sınavını kazandığı, 23.6.1997 tarihinde çekilen kura sonucu görev yerinin belirlendiği ve … Yaprak Tütün İşletmesinde görev yapmak üzene adıgeçen ile 6 aylık hizmet sözleşmesi imzalandığı; değerlendirme komisyonunun 19.6.1997 günlü, 1997/6 sayılı kararıyla, davacı hakkında yapılan Arşiv Araştırması sonucunda …Valiliğinin 14.5.1997 günlü, 964 sayılı yazısında, adıgeçenin 15.4.1994 tarihinde … Emniyet Müdürlüğünce izinsiz gösteri yürüyüşü yapmak ve yasadışı pankart asmak fiilinden yakalandığı ve fiş kaydının mevcut olduğu; 14.4.1997 tarihinde … Üniversitesi … Tıp Fakültesinde … Terör Örgütüne yapılan operasyonları protesto etmek amacıyla yasak bildiri dağıtırken yakalandığı halde, Personel Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırma Formunda bu durumu belirtmediğinden yalan beyanda bulunduğu ve yasadışı örgüt sempatizanı olduğundan bahisle kurum bünyesinde çalıştırılmasının uygun görülmemesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, 3713 sayılı Kanuna aykırı hareket etmek fiilinden dolayı 14.4.1994 tarihinde gözaltına alındığı, 17.4.1994 tarihinde sevk edildiği … DGM’sinin 28.4.1994 günlü, Hazırlık No:1994/669 sayılı kararıyla takipsizlik kararı verildiği belirlenmiştir. Öte yandan 14.4.1997 tarihinde… Üniversitesi … Tıp Fakültesinde yasak bildiri dağıtmaktan gözaltına alındığı ve … DGM’sine serbest bırakıldığı … Emniyet Müdürlüğünün anılan yazısında belirtilmiş ise de; adıgeçen tarafından bu tarihte Adıyaman’da olduğu ve gözaltına alınmasının mümkün bulunmadığı belirtilmesine rağmen idarece bu hususa ilişkin belge sunulamadığı görülmektedir.
Dava konusu işlem; davacının … DGM’ye sevkedilmiş olmasına ve hakkında takipsizlik kararı verilmesine rağmen, bu hususun Personel Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırma Formunda belirtilmemesi suretiyle yalan beyanda bulunması nedeniyle Tütün Eksperliğine alınmaması olduğuna göre yukarıda belirtilen hukuki durum ve olayın gelişimi doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, bir suç işlediği şüphesiyle gözetim altına alınan kişi henüz Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun yukarıda belirtilen hükmü uyarınca sanık olmamış, bir başka anlatımla Cumhuriyet Savcısı tarafından henüz kendisine karşı mahkum edilmesi amacıyla iddianame hazırlanmamış fakat şüpheli olan kişidir. Şüpheli; sanıklığın şartından birisi olan isnat şartı henüz şahsında gerçekleşmemiş, üzerinde suç şüphesinin yoğunlaştığı halde kendisine karşı henüz somut bir işlem yapılmamış kişidir. Davacı hakkında iddianame hazırlanmadığı gibi yasanın aradığı anlamda suçlu olarak mahkemeye de davet edilmediği açıktır.
Olayda, davacı tarafından 17.4.1997 tarihinde düzenlenerek idareye verilen Personel Güvenlik Soruşturma ve Arşiv Araştırması Formun’da kasıtlı olarak noksan veya yanlış cevaplandırılmış soruların işten çıkarma nedeni sayılacağının belirtildiği; anılan Formun 7. maddesinin (b) bendinde, (aleyhinizde iddianame tanzim edildi mi?) (c) bendinde ise; (herhangi bir askeri veya sivil ceza davasında suçlu olarak mahkemeye davet edildiniz mi?) sorularına davacı tarafından “hayır” cevabı verilmesinin yukarıda belirtilen hukuki durum karşısında yalan beyan olarak kabulü mümkün değildir.
Öte yandan davacının atanmamasını gerektiren başka hukuksal neden öne sürülmemiş olması ve adıgeçenin halen memuriyet statüsünde bulunması da gözönüne alındığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adıgeçen Mahkemeye gönderilmesine, 3.11.1999 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X)AZLIK OYU :
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle doğunluk kararına karşıyım.