Danıştay Kararı 5. Daire 1999/1678 E. 2002/3844 K. 15.10.2002 T.

5. Daire         1999/1678 E.  ,  2002/3844 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/1678
Karar No: 2002/3844

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın Özeti: Cevap verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına yönelik davalı idare temyiz isteminin reddi, buna karşılık, yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin kabulüyle, kararın bu kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: Davacı, TRT Dış Yapımlar ve Satımlar Şube Müdürlüğü görevinden alınarak Hasılat Daire Başkanlığı’nda uzmanlığa atanmasına ilişkin 22.5.1995 günlü işlemin ve yerine yapılan atama işleminin iptalini, yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle tazminen ödenmesini istemektedir.
Davacı, Şube Müdürlüğü görevinden ilk kez soruşturma sonucu 29.6.1994 günlü işlemle alınarak İnceleme ve Araştırma Kurulu Başkanlığı emrine Uzman olarak atanmış, açtığı davada verilen yürütmeyi durdurma kararı üzerine görevine iade edilmiş, daha sonra başka bir suçlamayla yapılan soruşturma sonucu düzenlenen rapordaki görüş doğrultusunda, ikinci kez,bu davanın konusunu oluşturan işlemle tekrar Şube Müdürlüğünden alınıp, bu kez de Hasılat Dairesi Uzmanlığına nakledilmiştir.
Açılan ilk davada Mahkemece verilen iptal kararının Danıştay’ca bozulması üzerine, İdare Mahkemesi davanın reddine karar verdiğinden, davacının 29.6.1994 günlü işlemle Şube Müdürlüğünden alınması işlemi kesinleşmiş olup, hukuken bu tarihten itibaren İnceleme ve Araştırma Kurulu Uzmanı statüsünde olduğu tartışmasızdır.
Bu durumda, hukuken Şube Müdürü olmayan davacının 22.5.1995 günlü işlemle bu görevinden alınması da mümkün bulunmadığından, bu davanın konusunu oluşturan 22.5.1995 günlü işlem idare hukuku açısından geçerliliği olmayan, yok hükmünde bir işlemdir ve iptal davasının konusunu oluşturamaz.
Konusu kalmayan, icrailik niteliği bulunmayan 22.5.1995 günlü olura karşı açılan bu davanın reddi gerekir.
Öte yandan, 29.6.1994 günlü işleme karşı açılan dava reddedilmekle işlem tesis edildiği tarihten itibaren hukuki sonuçlarını doğuracağından, yani, bu tarih itibariyle Uzman kadrosuna atanması kesinleşmiş olan davacının maddi kayıplarından söz edilemeyeceğinden, ortada tazminatı gerektirir bir husus da bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, idare hukuku ilkelerine uygun olmayan Mahkeme kararına karşı yapılan temyiz isteminin kabulü, kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi’nce işin gereği düşünüldü:
Davacı, TRT Kurumu Dış Yapımlar ve Satımlar Şube Müdürlüğü görevinden alınarak Hasılat Daire Başkanlığı emrine Uzman olarak naklen atanmasına ilişkin 22.5.1995 günlü işlemle, yerine yapılan atama işleminin iptali ve yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır.
Danıştay Beşinci Dairesi’nin, karar düzeltme aşamasında verdiği 21.4.1998 günlü, E:1997/1882, K:1998/1070 sayılı bozma kararına uyularak verilen … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının daha önce aynı görevinden alınarak İnceleme ve Araştırma Kurulu Uzmanlığı görevine naklen atanmasına ilişkin 29.6.1994 günlü işlemin Mahkemelerince iptal edildiği; bu kararın Danıştay 5. Dairesi’nin 21.4.1998 günlü, E:1995/4169, K:1998/1069 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bu bozma kararına uyularak, Mahkemelerin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla ilk davanın reddedildiği; bu karar karşısında davacı, işbu davaya konu işlemin tesis edildiği 22.5.1995 tarihi itibarıyla “Uzman” statüsünde bir kişi olacağından, ilgilinin Şube Müdürlüğü görevinden Hasılat Dairesi Başkanlığı Uzmanlığı görevine atanmasına ilişkin işlemin sebepsiz kaldığı; davacının yoksun kaldığı özlük haklarının ödenmesi istemine gelince; adı geçenin, Dış Yapımlar ve Satımlar Şube Müdürlüğü görevinden alınarak İnceleme ve Araştırma Kurulu Başkanlığı emrine Uzman olarak naklen atanmasına ilişkin 29.6.1994 günlü ilk işlemin iptaline dair Mahkeme kararı Danıştay 5. Dairesi’nin 21.4.1998 günlü, E:1995/4169, K:1998/1069 sayılı kararı ile bozulmuş ise de; bu bozma kararının davalı idareye tebliğ tarihine kadar, Mahkemelerince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararı hüküm ifade edeceğinden, bu döneme ilişkin özlük haklarının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş ve ilk işleme karşı açılan davada Danıştay 5. Dairesi’nce verilen 21.4.1998 günlü, E:1995/4160, K:1998/ 1069 sayılı bozma kararının davalı idareye tebliğ edildiği tarihe kadar olan döneme ilişkin özlük haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idare, sebepsiz kalan bir işlem hakkında “iptal” kararı verilmesine hukuken olanak bulunmadığını; bu durumda, davanın konusu kalmadığından “davanın reddine” karar verilmesi gerektiğini; öte yandan, Mahkeme’ce bozma kararına uyularak ilk davanın reddine karar verilmesi nedeniyle, işlemin iptaline ilişkin olarak verilen ilk kararın tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığını; oysa Mahkeme’nin, bozma tarihinden önceki döneme ilişkin olarak tazminata hükmettiğini, bunun hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, davacının Dış Yapımlar ve Satımlar Müdürlüğü Şube Müdürlüğü görevine döndürülmesi sonucunu doğuracak nitelikte bir karar olmadığı; aksine, adı geçenin, daha önce bu görevden alınarak İnceleme ve Araştırma Kurulu Başkanlığı emrine Uzman olarak atanmasına ilişkin 29.6.1994 günlü işlemin iptali istemiyle açtığı davanın “ret” kararı ile sonuçlanmış olması nedeniyle, anılan işlemin tesis edildiği 29.6.1994 tarihinden itibaren statüsünün İnceleme ve Araştırma Kurulu Başkanlığı Uzmanı olduğunu; bir başka deyişle, işbu davaya konu işlemin tesis edildiği 22.5.1995 tarihinde davacının Dış Yapımlar ve Satımlar Müdürlüğü Şube Müdürlüğü kadrosunda “bulunmadığını”, dolayısıyla, “bulunmadığı bir kadrodan” alınarak başka bir göreve atanmasının da mümkün olmadığını vurgulayan bir karar olduğu açıktır.
Bu durumda, İdare Mahkemesi’nin “dava konusu 22.5.1995 günlü işlemin bu nedenle sebepsiz kaldığı” gerekçesiyle anılan işlem hakkında “iptal” hükmü kurmasında hukuki isabetsizlik bulunmadığından; davalı idarenin, “İdare Mahkemesi kararının söz konusu gerekçesi karşısında davanın reddine hükmedilmesi gerektiği” yolundaki iddiasına itibar edilememiştir.
Buna karşılık, davalı idarenin, Mahkame kararının tazminata ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince:
İptal kararı uyarınca kamu görevlisine yapılan ödemeler, dava konusu işlemin kurulduğu tarihle, karar gereği göreve döndürülme tarihi arasındaki dönemi ve göreve döndürülme tarihinden sonra o görevde “fiilen” çalışan dönemi kapsayabilmektedir. Kamu görevlisine, ” kadrosunda fiilen çalıştığı” dönemde hizmetin karşılığı olarak yapılan ödemelerin geri istenmesi için haklı bir neden bulunmamaktadır. Buna karşılık, temyiz incelemesi sonucunda Mahkemece verilen iptal kararının yürütülmesinin durdurulmasına veya bozulmasına ya da ilk derece mahkemesince bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi halinde iptal kararının yarattığı hukuksal sonuç sona ereceğinden, “fiilen o kadroda çalışılmayan” döneme ilişkin olarak iptal kararı gereği yapılmış bir ödeme varsa, bu kısma ait ödemenin hukuksal dayanağı ortadan kalkmış olmakla, idarece geri istenebilmesi olanaklı hale gelmektedir.
Bakılan davanın, Dış Yapımlar ve Satımlar Şube Müdürü olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınarak Hasılat Dairesi Başkanlığı’na Uzman olarak naklen atanmasına ilişkin 22.5.1995 günlü işlemin iptali istemiyle açıldığı tartışmasızdır. Bu nedenle, işbu davada … İdare Mahkemesi’nce verilen ve temyiz istemine konu edilen kararda; davacı hakkında daha önce tesis edilmiş olan ve adı geçenin, aynı Şube Müdürlüğü görevinden alınıp İnceleme ve Araştırma Kurulu Uzmanlığı görevine atanmasına ilişkin bulunan 29.6.1994 günlü “ilk” nakil işlemiyle ilgili olarak aynı Mahkeme’ce verilen … günlü, E:…, K:… sayılı iptal kararına dayanılmak suretiyle tazminat istemi hakkında bir hüküm kurulmasına hukuken olanak bulunmadığından, temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır. Çünkü, Danıştay 5. Dairesi’nin 21.4.1998 günlü, E:1995/4160, K:1998/1069 sayılı bozma kararı ile, bu karara uyularak Mahkeme’ce davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar karşısında, davacının, ilk nakil işleminin tesis edildiği 29.6.1994 tarihi itibarıyla Dış Yapımlar ve Satımlar Şube Müdürlüğü ile hukuksal ve statüsel anlamda ilişkisinin kesilmesi, bu tarihten itibaren “Uzman” statüsünde bir kişi olması nedeniyle, adı geçenin, dava konusu işlemden kaynaklanan bir zararından söz edilemeyeceği açıktır.
Bununla birlikte, sözü edilen “ilk” davada Mahkeme’ce verilen … günlü, E: … sayılı “yürütmeyi durdurma” kararı sonucu göreve iade edilmesi üzerine, “fiilen Şube Müdürü” olarak görev yaptığı dönem için davacıya ödenmiş olan parasal ve özlük hakları farklarının, davalı idarece adı geçenden geri istenilemeyeceğini de özellikle vurgulamak gerekir.
Öte yandan, Dairemizce ilk dava ile ilgili olarak verilen 21.4.1998 günlü, E:1995/4169, K:1998/1069 sayılı bozma kararında yer alan gerekçe ve ayrıca, davacı hakkında tesis edilmiş olan 22.5.1995 günlü “ikinci” nakil işleminin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi’nce … tarihinde “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” karar verildiği hususu birlikte değerlendirildiğinde; ikinci nakil işleminin tesis edildiği 22.5.1995 tarihi ile, bu işlemle ilgili olarak daha sonra verilmiş olan … günlü, E:…, K:… sayılı “iptal” kararının davalı idarece uygulandığı tarihe kadar olan dönem için, (bu dönemde, adı geçenin statüsünün hukuken “Uzman” olması nedeniyle), Şube Müdürlüğü kadrosu ile Uzmanlık kadrosu arasındaki parasal ve özlük hakları farklarının davacıya ödenemeyeceği ve bu döneme ilişkin olarak adı geçene yapılmış bir ödeme var ise, bu ödemenin davalı idarece davacıdan geri istenebileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin dava konusu işlemin iptaline yönelik temyiz isteminin reddiyle, … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…, K:… sayılı kararın bu kısmının yukarıda yapılan açıklamanın da eklenmesi suretiyle onanmasına; buna karşılık, kararın, “ilk işleme karşı açılan davada verilen Danıştay 5. Dairesi’nin 21.4.1998 günlü, E:1995/4169, K:1998/1069 sayılı kararının davalı idareye tebliğ edildiği tarihe kadar olan döneme ilişkin özlük haklarının yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine” hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle bu kısmın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek bozulan kısım hakında yeniden karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 15.10.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.